Whitetail translate Turkish

Whitetail are getting pushed out.

Geyikler ormanı terk etmek zorunda kalmış.

You just feed the whitetail deer, and you watch the sun go down.

Sadece alageyikleri besleyip güneşin batışını seyrediyorsun.

I'm a bow hunter. Whitetail deer.

Bir avcıyım ak kuyruklu geyik avlıyorum.

I've identified it as the mating call of a whitetail deer.

Onu beyazkuyruklu geyiğin çiftleşme sesi olarak tanımladım.

So this is the mating call of a whitetail deer.

Bu, beyazkuyruklu geyiğin çiftleşme sesi.

Oh, whitetail?

- Beyaz kuyruk mu?

You know, when I was a boy, my old man, first snow, he'd stick a Winchester in my hand, he'd drag me out to the woods to shoot a whitetail.

Ben çocukken babam, ben ilk kar gördüğümde elime bir tüfek tutuşturdu ve ak kuyruklu geyik vurmam için beni ormana gönderdi.

Coming to you live and electrified from studio A, high atop the escarpments of White Tail Peak, the roof- - ruff, ruff- - of the American Hindu Kush, this is Dr. Amp doing the vamp for liberty,

Sizlere Stüdyo A'dan canlı ve elektrikli olarak bildiriyorum. Whitetail Tepesi'nin sarp kayalıklarının üstünden Amerikan Hindukuş Dağları'nın tepesinden. Ben Doktor Amp.

Now just imagine a huge whitetail steps out of the brush.

Şimdi, kocaman bir ak kuyruklu geyiğin çalılardan çıktığını hayal et.

Whitetail.

Geyik vurmaya.