Woman's voice translate Turkish
213 parallel translation
You can't mistake a woman's voice.
Evet efendim. Bir kadın sesinde yanılmazsınız.
Now, the high voice you heard that night may not have been a woman's.
Hayır. O gece duyduğunuz o tiz ses bir kadına ait olmayabilir.
- Yes. A woman's voice, huh?
- Evet.Bir kadın sesi, ha?
Must be quite some time, since they've heard a woman's voice.
Bir kadının sesini duymayalı çok uzun zaman olmuştur.
[Woman's Voice] Oh, isn't it a grand day?
Oh, harika bir gün, değil mi?
But through it all I hear a woman's voice.
Ama her şeye rağmen bir kadın sesi duyuyorum.
Woman's voice : at the tone, The time will be 7 : 23 and 1 / 4.
An itibarıyla saat 19.23 ve bir çeyrek olacak.
I was just thinking how pleasant it was to hear a woman's voice again. Even a Yankee voice, Captain Barstow?
Bir kadının sesini tekrar duymanın nasıl güzel bi duygu olduğunu düşünüyorum bi yankee sesini bile mi kaptan barstow?
Sounded like a woman's voice.
- Bir kadın sesi gibi geldi.
- It's a woman's voice.
- İyi de bu kadın sesi.
Funny to hear a woman's voice on the phone.
Telefonda bir kadın sesi duymak ne kadar da komik.
A woman's voice?
Kadın sesi mi?
How can this be Kurt's voice coming from this woman?
Bu kadından çıkan nasıl Kurt'un sesi olabilir?
It was a woman's voice.
Kadın sesiydi.
( WOMAN'S VOICE ) Well, Old King Log?
# Ee, Yaşlı Kütük Kral?
Woman's voice :
Martin.
Woman's voice : Martin...
Martin.
That was a woman's voice.
Gitmeliyiz.
What's lovelier than music than a woman's voice?
Müzikten, bir kadın sesinden daha güzel ne olabilir?
Where does a woman's voice come from?
Kadının sesi nereden geliyor?
[Woman's Voice] Do you want me to set up a meeting?
Bir toplantı ayarlamamı ister misin?
I thought some evil spell had been cast on me, a woman's voice talking from the rubble.
Tüm binalar yıkılmıştı ve ben tek bir ses duyuyordum,... şeytanın benle dalga geçtiğini düşünüyordum, diyor.
I didn't look at my watch, but I must have spent a half hour exploring, trying to find the woman whose voice guided me, but, unfortunately, I didn't find her.
Yıkıntıların arasında dolaşmış. Saatine bakamamış ama onu ararken yarım saatini orada geçirmiş olmalıymış. Kadının sesine doğru gitmeye, onu bulmaya çalışıyormuş.
Except for that woman's voice, and a man I met as I came out of the sewers, I was alone throughout my tour of the ghetto.
Tabii o kadının sesini duyduğum zamanı ve lağımdan çıkarken gördüğüm adamı saymazsak, diyor.
Yeah, it was a woman's voice.
Evet, ses bir kadına aitti.
- It was a woman's voice, I believe?
- Bir bayanın sesiydi, herhalde?
You see, it's rather moving. This letter is in fact the dead woman talking to us in her own voice.
Aslında bu mektupta ölü kadının bizimle kendi sesiyle konuşuyor.
Excuse me, Commander, is that a woman's voice I hear?
Affedersiniz Komutan, o duyduğum bir kadın sesi mi?
It was a woman's voice, and it was such an anguished, heart-wrenching sound that I was totally arrested by its sadness.
Bu bir kadın sesiydi. O kadar kederli ve iç burkucu bir sesti ki tamamen onun üzüntüsüne teslim olmuştum.
You think that just because I don't tell you I love you I don't wanna spend any time with you and your voice often makes me cringe that I want another woman?
Sırf sana seni seviyorum demediğim, seninle vakit geçirmek istemediğim ve ses tonun bile tüylerimi diken diken ettiği için başka bir kadını isteyeceğimi mi sandın?
Well, I can't be sure, but I thought I heard a woman's voice.
Emin değilim ama bir kadın sesi duydum sanmıştım.
- A woman's voice?
- Kadın sesi mi? - Evet, efendim.
She looked like a woman, but had a man's voice.
Kadına benziyordu ama sesi bir adamınkiydi.
I told you I don't have a woman's voice.
Sana söylemiştim, ben kadın sesine sahip değilim.
MAN'S VOICE : Do you, Al Bundy, take this woman to be your lawfully-wedded wife?
Sen, Al Bundy, bu kadını yasal eşin olarak kabul ediyor musun?
A beautiful woman took his voice away.
Güzel bir kadın sesini ondan almış.
No matter what a woman says, if it's in that breathy voice, you know...
Kadın ne derse desin, eğer buğulu bir sesle söylediyse, şöyle...
Gail strikes me as a very beautiful woman, but, you know, there's a little tension in her voice.
Gail'ın çok güzel bir kadın olduğunu düşünüyorum ama sesinde bir miktar gerilim var.
Woman's voice : What are you doing still home?
Hala evde ne işin var?
( Woman's voice ) Sinclair Enterprises, may I help you?
Sinclair Enterprises, size yardımcı oalbilir miyim?
If a woman practices Great Solar Stance one year later, she'll have flat chest with hairy hands and legs with beard and man's voice
Eğer bir kadın "Great Solar Stance" çalışırsa, bir yıl sonra düz göğüsler ile kıllı el ve bacaklara sahip olur bir sakal ve erkek sesi ile birlikte...
- [Woman's Voice] Number eight.
8 numara.
- [Belch ] - [ Woman's Voice] Number eight.
8 numara.
[woman's voice] Your auto-pilot is now employed.
Otomatik pilot devrede.
And old woman's voice asks, "Who's there?"
İhtiyar bir kadın sesi "Kim o?" dedi.
I thought I heard a woman's voice during the night.
Dün akşam bir kadının sesini duydum sanki.
A woman with a sexy voice lik e yours it's hard to believe you're waking up alone.
Sizin gibi seksi sesli bir kadının yalnız uyandığına inanmak zor.
Woman's voice :
Marcia? Günaydın.
This voice woman, she's so talented.
Şarkıyı söyleyen kadın, çok yetenekliydi.
What about you? What kind of woman's voice do you like?
Sence kadının sesi nasıl olmalı?
It was a woman's voice. She said that somebody needed help.
Birisinin yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi.
voice 254
voices 86
voicemail 54
voice breaking 417
voiceover 55
voice mail 36
voice breaks 98
voice echoing 29
woman 4151
womanizer 20
voices 86
voicemail 54
voice breaking 417
voiceover 55
voice mail 36
voice breaks 98
voice echoing 29
woman 4151
womanizer 20