English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ Y ] / You were married

You were married translate Turkish

1,847 parallel translation
- Did you tell him you were married?
- Evli olduğunu söyledin mi?
You were married to my mom, Sara.
Annem Sara ile evliydin.
You were married to a woman, right?
Bir kadınla evliydiniz, değil mi?
I didn't know you were married, that's kind of...
Demek evlisin ha. Çok güzel.
That's just some old letter from before you were married.
Bu mektubun tarihi çok eski, imza yok!
I didn't realize you were married.
Evli olduğunu fark etmemişim.
You don't like going home to your mother's'cause she wishes you were married with kids, like your sisters.
Annenlere gitmek istemiyorsun çünkü evlenip üç çocuk yapmanı istiyor tıpkı kız kardeşlerin gibi.
Before you were married, your name was Edna De Soto!
Evlenmeden önce adın Edna De Soto'ydu.
You were married?
Sen evlenmiş miydin?
You were married?
- Evli miydin?
You were married when we met too, remember?
biz tanıştığımızda da evliydin, hatırladın mı?
- I didn't know you were married.
- Evli olduğunuzu bilmiyordum.
Maybe the fact that you were married appealed to her a young girl, taking a man from a grown woman.
( Müzik. Yankili bir sesle ) Belki de evli olman çekti onu. ( Müzik.
The secret of Ballygowlan wasn't that you were married to Mickey Gorman, it's that you were never divorced.
Ballygowlan sırrı, senin Mickey Gorman'la evlenmiş olman değildi. Ondan asla boşanmamış olduğundu.
Oh, I forgot, you were married.
Ah eskiden evli olduğunu unutmuştum.
So why didn't you tell me you were married?
Peki, bana neden evli olduğunu söylemedin?
I didn't know you were married.
Evlendiğini bilmiyordum.
Couldn't buy birth control unless you were married.
Evli olmadığın sürece doğum kontrol hapları alamazdın.
You were married, right?
Ya sen Lou?
If it had been right, it wouldn't matter if you were married or not, would it?
Haklı olsaydım, evlenip evlenmemenin bir anlamı olmazdı, değil mi?
You were married in Fiji four years ago.
Dört yıl önce Fiji'de evlenmişsin.
So you were married, huh?
Demek ki evliydin?
Suppose you were married to the job, drank too much, rabid insomniac, typical lawman.
Sanırım sen işinle evliydin, aşırı içki, uykusuzluk hissi, tipik kanun adamı.
- Were you married?
- Evli miydin? - Hayır.
He would have married you even if you were handicapped.
Özürlü de olsan seninle evlecekti.
When did you know that we were ready to get married?
Evliliğe hazır olduğumuzu ne zamandır biliyordun?
Here at the station they were saying that you are married and have a daughter.
İstasyonun orada konuşurken evliyim ve bir kızım var demiştiniz.
I thought you were happily married?
Mutlu bir evliliğiniz olduğunu sanıyordum.
Were you married in Russia?
Rusya'da evlendin mi?
You knew what you were getting into When you married me.
Benimle evlenirken neye bulaştığını biliyordun.
All that time we were married you just went on... eh?
Evliliğimiz boyunca öylece devam etti... Öyle mi?
How long were you married?
Ne kadar evli kaldın?
Do you think if Jocelyn were married with kids she'd be giving her dog a state funeral?
Eğer Jocelyn evli ve çocukları olsaydı, köpeğini şehir mezarlığına gömer miydi sanıyorsun?
When you were getting married..
Evlenirken...
You were different before you married.
Evlenmeden önce farklıydın.
You were gonna get married?
Neredeyse evlenmek üzereydiniz, değil mi?
That you were gonna get married. To a guy with the same name as my favorite author.
Evleneceğinden bahsetmişti en sevdiğim yazarla aynı adı taşıyan biriyle.
You were gonna get married.
Demek evlenmek üzereydiniz.
You know, we were gonna get married for a reason.
Boşu boşuna evlenmek üzere değildik.
Sir Richard left the money to his "ex-wife". But as a bigamist, you were never married to Sir Richard.
Sir Richard parasını eski karısına bırakmıştı, ama onunla yasal olarak evlenmiş sayılmazdın.
I got this towel when you guys were still married.
Bu havluyu ikiniz evli olduğu zaman aldım.
When you were engaged, were you sure that you wanted to get married?
Nişanlı olduğun sırada, evlenmek istediğinden tamamıyla emin miydin?
I thought you and Nathan were married.
Nathan ile evli olan sensin sanıyordum.
Tears might've worked when we were married, after you lost the baby.
Gözyaşları evlendikten sonra çocuğumuzu kaybettiğinde işe yaradı.
Well, you know, we were too broke when we got married... so I figured it's time to make it right.
Şey, aslında evlendiğimizde mali durumumuz pek iyi değildi bu yüzden bunu yapmak için doğru zaman olduğunu düşündüm.
The one in which you were never actually married.
Hiçbir zaman doğru düzgün evli olmadığımızın kabul edildiği ülkede.
We were never actually married, you know.
Aslında hiç evlenmemiştik.
Now, you and your wife were married in February, 1982.
Karınızla Şubat 1982'de evlenmişsiniz.
- I heard you were getting married.
- Evlendiğini duydum. - Ne?
You and I were never truly married.
Biz hiç bir zaman gerçekte evlenmedik.
So the other night Big and I were talking about you know, moving in together and our future and, you know, what makes sense as we move forward and well we decided to get married.
Geçen gece Big ve ben aynı eve taşınmak ve geleceğimiz hakkında konuşuyorduk. Ve sohbet iyice koyulaşınca, en sonunda biz evlenmeye karar verdik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]