You were just translate Turkish

-... and you were just trying to preserve your own position.

- Kendini sağlama almaya uğraştın.

Thought you were just visiting.

Hani sadece ziyarete gelmiştin?

Marge, right now I bet you wish you were just back home in your kitchen.

Marge, bahse girerim ki şu an mutfağına geri dönmek istiyorsun.

You were just defending yourselves.

Sadece kendinizi savunuyormuşsunuz.

In law school, you were just as weighted down as the rest of us.

Bu konularda, hukuk bölümünde hepimiz kadar sen de acemiydin.

You were just begging us to get that thing out of your head.

O şeyi kafandan çıkarmamız için bize yalvarıyordun.

You were just saving your own ass.

Sen kendi canının peşindeydin.

Maybe you were just a curious teenager.

Belki de meraklı bir ergensindir.

- Hey. - You were just putting on a little show for me, huh?

Beni kandırıyordun değil mi?

When I first moved here, I just wanted a fresh start, and then I met you, and you were so mean.

Buraya ilk taşındığımda yeni bir sayfa açmak istiyordum. Sonra seninle tanıştım, sen de o kadar zalimdin ki...

I wasn't sure if I work for you or if maybe we were just friends.

Senin için çalıştığımdan çok arkadaş olduğumuzu sanıyordum.

You can't just start from where you were?

Kaldığın yerden başlayamaz mısın?

And, like, if an orgy were to break out, would you like for that to be a large-sized orgy or like, just like, a nice, mid-sized orgy?

Peki bir grup seks yaşanacak olsaydı geniş katılımlı mı olmasını isterdiniz yoksa şöyle orta ölçekte mi?

Well, you were driving and then suddenly you just swerved...

Araba sürüyordun işte ve sonra aniden yoldan çıktın...

I mean, did you not just feel so oppressed while you were there?

Ya oradayken sıkışmış gibi hissetmedin mi?

Like when Kentucky Fried Chicken just became KFC so people would forget that they were, you know, eating Kentucky food?

Kentucky Fried Chicken'ın KFC olduğunda, insanların Kentucky yemeği yediğini unutmaları gibi.

Were you just playing me?

- Kafa mı buluyordun benimle?

I had just assumed you were a free man.

Ben senin özgür olduğunu düşünmüştüm.

That face you just made reminded me of last night with the dick, when it came out, you were like...

Az önce yaptığın surat dün geceki halini hatırlattı, aleti karşındayken şöyleydin...

You were right, I think he's just doing this for the money.

Haklıymışsın, sanırım her şey para içinmiş.

You know, we were just on our way to your place.

Biz de sizin oraya gidiyorduk.

I just wish I were sure about this informant you have.

Sadece muhbirimizden emin olamıyorum.

You think about the liquor store we were just in?

Az önce çıktığımız içki dükkânını düşünüyor musun?

See, we were just wondering if maybe you could explain- -

Biz de bunu açıklayabilir misin diye merak ediyorduk...

Just tell me, if you were in my situation, what would you do?

Sadece şunu söyle, benim yerimde olsaydın ne yapardın?

I ask, uh, you to look at this photograph and tell me that, if you were in a position to save this child's life... wouldn't you do it just because you could?

Size, bu fotoğrafa bakıp bu adamın yerinde ve çocuğu kurtarabilecek olsaydınız sırf yapabildiğiniz için aynını yapmaz mıydınız diye soruyorum.

"and you guys were " just light and fun, and it was natural, and you were joking, and kissing, and making out. "

İnanılmaz olan kim, bu arada ve siz çocuklar ışıltılı ve eğlenceli, ve doğalmışsınız ve şakalaşmışsınız, ve öpüşmüşsünüz, gelişme yaşamışsınız.

Let's just say that when you were... violated... you went through a significant dip in morale.

Şöyle diyelim, sen tacize uğradığında... moralinde büyük bir düşüş yaşadın.

I mean, you were like Dorothy, you know, walking out the door of your house, and there's all those little midgets, and they're just givin'you candy.

Dorothy imişsiniz de, evin dışarısına çıkmışsınız ve etraftaki küçük cüceler size eker veriyormuş gibi.

What, you were gonna let him turn me into a vampire just to get his keys?

Anahtarları almak için beni vampire dönüştürmesine izin mi verecektin?

Just remember, Lisa and other Lisa, we were doing fine in this neighborhood before you two moved in.

Şunu unutmayın yalnız, Lisa ve diğer Lisa siz ikiniz gelmeden önce bu mahallede hiçbir sıkıntımız yoktu.

You know, a lot of times in my childhood, I thought to myself, 'Why, we just, we were almost like an invisible town to people...

Çocukluğumda kendime hep sorardım, insanlar bu şehri neden bizi görmezden geliyor.

Just say you were bought and people will connect the dots on their own.

Sadece satın alındığını söyle insanlar, boşlukları kendileri dolduracaklardır.

Part of the deal was that they would send me a picture of you every year so that I could just see that you were okay.

Anlaşmanın bir parçası da bana her sene senin bir fotoğrafını yollamalarıydı böylece iyi olduğunu görebilecektim.

Just as when you were a boy... your destiny is to be saved.

Daha sen bir çocukken kaderinde kurtarılmak varmış.

No? No, I just said that to... Well... to make sure you were all right.

- Gelmeyecek çünkü onu şey olsun diye tekin biri olduğundan emin olmak için söylemiştim.

Thought it was just a game you guys were playing.

Ben de sizlerin oynadığı bir oyun falan sanmıştım.

Maybe they were just wondering why you were hiding underneath the pew?

Belki de neden bir sıranın altına gizlendiğin için endişe ediyorlardı.

You're just as beautiful as you were back then.

O zamanki kadar güzelsin.

I guess you were expecting just another ghetto prison rat.

Sanırım başka bir getto böceği daha olmamı bekliyordun.

When I said we were just talking about you, it was for a specific reason.

Hakkında konuşuyorduk derken, belli bir neden için konuşuyorduk.

Just as you were by my side when I returned to Sleepy Hollow, so I shall be by yours.

Sleepy Hollow'a dödüğümde sen nasıl yanımdaysan, ben de senin yanında olacağım.

It was just the way you were looking at me that night.

O gece bana bakış şeklinden dolayı.

We were wondering just how flame retardant are you, Deputy?

Ateşe ne kadar dayanıklı olduğunuzu merak ediyoruz Şerif Yardımcısı.

Just how powerless were you before this all happened?

Tüm bunlar olmadan önce ne kadar güçsüzdün?

You know, when Aiden died, there were days when I would sit in Jackson Square just daring myself to take this ring off, to give up, and I think part of me knew that I was never gonna be that happy ever again.

Aiden öldüğü zaman Jackson Meydanı'nda günlerce oturup yüzüğü çıkarmaya cesaret edebilirdim pes edebilirdim sanırım benim bir tarafım bir daha asla öyle mutlu olamayacağımı biliyordu.

Honestly, ahem, I just wanted to, uh make sure you were fully awake.

Açıkçası sadece tamamen uyandığından emin olmak istedim.

I just went to go find the nurse because... you were agitated.

Hemşireyi bulmaya çıkmıştım... Çünkü çok telaşlıydın.

I was just hoping you were gonna tell me all these texts were coming from The Radley.

Bana, tüm bu maillerin Radley'den geldigini söylemeni umuyordum.

And if she said she was gonna tell everything were you just gonna sit there eating your apple pie?

Eğer her şeyi anlatacağını söylese elmalı turtanı yemeye devam mı edecektin? Belki.

I guess I just wanted to say that you were right.

Ve, sanırım haklı olduğunu söylemek istedim.