English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ З ] / За покупками

За покупками translate Turkish

407 parallel translation
Ты можешь отлучитьтся за покупками?
Benimle alışverişe gitmek için zamanında çıkabilecek misin?
Я действительно вышла за покупками без телохранителей.
Yanımda koruma olmadan alışverişe çıktım.
Мы условились, что в 11 часов она будет приходить за покупками. Так что при необходимости я мог увидеть её,.. ... вроде как ненароком, случайно.
O yüzden her sabah 11'de markete gelip bir şeyler alacaktı ben de gerektiğinde gidip onunla konuşabilecektim sanki tesadüfen karşılaşmış gibi.
А однажды её дочь вышла за покупками... А ты осталась вместе со старушкой, и она свалилась с пожарной лестницы... И сломала шею.
Bir öğleden sonra kızı alışverişteyken yaşlı kadınla yalnızdınız ve döner merdivenden düşüp boynunu kırdı.
Нужно ехать за покупками в Капранику.
Alışverişe Capranica'ya gidin.
Твоя сестра передала, что едет в Туксон за покупками. И ее не будет в выходные...
Kardeşin aradı ve, alışveriş yapmak için bütün hafta sonu Tucson'da olacağını söyledi.
Попробуйте сами ходить за покупками!
Alışveriş de yapmalısın.
А м-сье Леонелли, владелец 6 ресторанов, приходящий каждое утро на рынок за покупками?
Peki altı restoranı olan ve her sabah alış veriş için buraya gelen Mösyö Leonelli'ye ne dersin?
- Он поехал за покупками.
Alışverişe gitti, efendim.
Баррет, если ты пойдешь за покупками, купи пиво "Корона" № 1.
Benim için içki almaya gidersin, değil mi? Çok susadım ve canım bira istiyor.
Она, она вышла за покупками.
Çamaşırhaneye gitmek için çıktı.
Мне нужно за покупками.
Ben alışverişe çıkacağım.
Она ходила за покупками.
Alışveriş yapmış.
Не то, чтобы я была такая легкомысленная, меня развеселил поход за покупками.
# Şapşal görünebilirim Boş biri değilim ama #
Она хочет пойти за покупками, я решил ей помочь.
- Alışveriş istedi. Yardım ediyorum.
Ушла за покупками.
Alışverişe gitti.
Ну что вы, не надо, вы же за покупками собрались.
Hayır, hayır, alışveriş yapacaksın daha.
Я отлучусь за покупками.
Alışverişe çıkıyorum...
Ты ходила за покупками?
Alışveriş mi yapıyordun? Böyle bir güzel öğleden sonra daha ne yapılabilir ki, zaten dans da bir hafta sonra? Tabii ki.
Понимаешь,.. -... я за покупками.
Şehirde yapmam gereken işler var.
Видимо, поехала за покупками.
Kendisi alacak o zaman.
- Он отправил нас за покупками.
- Bizi alışverişe yolladı.
Во-вторых : телохранитель был отправлен за покупками.
İki : Nedense tam o sırada koruma dışarıdaymış.
Это самое дальнее, куда бы я лично пошла за покупками.
Bir markete gitmek için en fazla bu kadar yürümeyi göze alabilirim.
Вы всегда посылаете только меня за покупками для нее.
- Bilmiyorum. Ona bir şeyler alınması için daima beni dışarı gönderiyorsun.
Поедем с синьорой Изидой за покупками.
Biraz alışveriş yapalım.
Тебе потребуется человек, чтоб подавал полотенце во время тренировки, ходил за покупками.
.. ayak işlerini yapacak. Dün beni kim takıyordu? Kimse.
Она дышит все тяжелее и тяжелее. Я хожу за покупками, потому что самой ей уже не подняться по лестнице.
Artık merdivenleri çıkamadığından tüm alışverişi ben yapıyorum.
Хотела, чтобы ты пошла за покупками.
Ev işlerine yardım etmeni tercih ederdim. Pénélope.
Доктор сказал, что мне надо ходить, например за покупками.
Doktor yürümemi söyledi, alışveriş de yaptım.
Золотко, пропуск урока из-за похода за покупками вовсе не делает тебя дефективной.
Tatlım, okuldan kaçıp alışverişe gitmek, seni hatalı biri yapmaz.
Получим наши деньги и отправимся за покупками...
Bebeği bozdurup herkese hediyeler- -
Я хожу за покупками. И глажу твои рубашки и белье.
Alışveriş yaptım, iç çamaşırını ve gömleğini ütüledim.
Пора идти за покупками.
Alış veriş zamanı.
Мне пора идти за покупками.
Şimdi alışveriş yapmam lazım.
Я иду за покупками.
Alışverişe gidiyorum.
- Ты ходишь за покупками один?
Buraya tek başına mı geldin?
Ездила за покупками.
Alışverişe çıkmıştım.
Знаете, вы едите, вы ходите за покупками, вы читаете, вы едите вы читаете, вы ходите за покупками.
Yemek yersiniz, alış-verişe gidersiniz, okursunuz, yersiniz... -... okursunuz, alış-verişe gidersiniz.
Ладно. А я в это время, схожу за покупками.
Bu arada ben de ayak işlerini yaparım.
Нобу подсказала мне, где купить дешевой вяленой рыбы, и я пошла за покупками.
Nobu nereden ucuza kurutulmuş balık alabileceğimi söyledi. Bende alışverişe çıktım.
Мы идём за покупками.
- İç çamaşırı almaya gidiyoruz.
В нескольких милях от города, на границе между штатами,... находится продуктовый супермаркет Футлэнд, куда все ездят за покупками.
Şehrin millerce uzağında, eyalet dışında Foodland var. Herkes oradan alışveriş yapıyor.
- Не знаю, я не езжу туда за покупками.
- Bilmiyorum efendim.
Люди снова будут приходить за покупками сюда, поверьте мне.
İnsanlar yine buraya gelecekler.
Когда я ушла за продуктами. Он, вдруг, предложил мне заниматься покупками весь день, представляете?
Ama apar topar alışverişe gidecekken aniden bütün öğlen boyunca alışveriş yapmamı istedi.
Я с Джо за покупками.
- Cho ile yapmamız gereken işler var.
- Ходила за покупками.
Yapacak işlerim var.
Спасибо, я за покупками.
- İşlerim var.
- Дети, хотите отправиться за рождественскими покупками?
- Çocuklar, Noel alışverişine çıkmak ister misiniz? - Ben isterim!
И это происходит каждый гребаный раз, когда я выбираюсь за-покупками.
Ne zaman alışverişe çıksam böyle oluyor!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]