Как они туда попали translate Turkish

Тебе неинтересно, как они туда попали?

Oraya nasıl girdiklerini öğrenmek istemiyor musun?

- А как они туда попали?

- Oraya nasıl girmişler?

- Вопрос в том как они туда попали?

- Esas soru, içeri nasıl girdiler?

- А как они туда попали, Марва?

- Oraya nasıl girdi Marva?

Не знаем, как они туда попали.

Nasıl girdiklerini bilmiyoruz.

- Не понимаю. Как они туда попали?

Anlamıyorum.

Он не знал, чьи они и как они туда попали.

Fakat kimin oldukları ve oraya nasıl girdikleri hakkında hiçbir fikri yoktu.

Как они туда попали?

Buraya nasıl geldiler?

Как они туда попали?

Ne bu böyle? Nerden girmişler?

Я понятия не имею, как они туда попали,

Oraya nasıl girdi bilmiyorum.

Если это алмазы, то я понятия не имею, как они туда попали.

Bunlar elmas ise, oraya nasıl geldiklerini bilmiyorum.

Не знаешь, как они туда попали?

Haberin var miydi?

Я не знаю как они туда попали.

Oraya nasıl girdiklerini bilmiyorum.

Я не знаю, как они туда попали.

Oraya nasıl gittiğini bilmiyorum.

Как они туда попали?

O nasıl girdi cebime?

Я не знаю, как они туда попали.

Nereden geldiklerini bilmiyorum.

Хорошо. Я не знаю как они туда попали.

Evet, oraya nasıl gelmiş bilemeyeceğim.

Как они туда попали?

Bir sürü.

А когда я верну им наше законное место на вершине горы человеческого стыда и нечистот, им будет глубоко наплевать, как они туда попали.

Onlarla hak ettikleri yere pislik ve insan ayıpları dağına geri getirmekle ilgili konuşurken bu olduğunda güven bana nasıl geldikleri umurlarında olmayacak.

Свидетели слышали крики и как жертва борется с нападавшим, но к тому времени, как они туда попали...

Şahitler çığlıklar ve kurbanın biriyle mücadele ettiğini duymuşlar, ama bu esnada...

Если вы посмотрите данные, вы увидите, как часто возникают такие ошибки и они не могут вам объяснить, как они туда попали.

O kayıtları incelerseniz bu tür hataların ne kadar sık yaşandığını göreceksiniz ve hiçbirinde o bulaşmaların nasıl gerçekleştiği açıklanamamıştır.

Как они туда попали, я не пойму.

Pijamamın içine nasıl girdiklerini asla bilemeyeceğim.

Всё меняется, потому что люди наверху забывают, как они туда попали.

Bu da zirvedekiler oraya nasıl çıktıklarını unuttuğu için olur.

Пятеро сидят в камере, в тюрьме Сан Квентин И они задают себе вопрос : "Как мы туда попали?"

5 adam, San Quentin'de hapishanede, oraya nasıl geldiklerini düşünüyorlar.

Утром они пойдут в магазин, и никто не задумается, как туда попали макароны.

Sabah kalktıklarında dükkanlarına gidecekler. Malları her zamanki gibi orada olacak... ve içlerinden biri bile oraya nasıl geldiğini düşünmeyecek.

Они попали туда после того, как рюкзак сбросили вниз со склона?

Hendeğe atıldıktan sonra bulaşmış olabilir mi?

Как будто они сами туда попали.

Sanki saat kendi kendine oraya girdi.

Я не могу сказать тебе, как наши жертвы попали в закусочную, но у меня есть хорошая идея, насчет того, что случилось, когда они туда попали.

Kurbanların aynı restaurantta ne işleri olduğunu söyleyemem ama oraya gittiklerinde ne olduğunu söyleyebilirim.

Как бы еще они туда попали?

- Başka nasıl onları karnına sokabilirsin?

Как они так быстро туда попали?

Nasıl bu kadar çabuk gidebilmişler?

Медкарта указывает на следы стройматериалов в его легких. Как они попали туда?

Hastane raporu gösteriyor ki çocuğun ciğerlerinde ufalanabilir yapı malzemesi var.