Не сержусь translate Turkish

Нет, я не сержусь.

Hayır kullanmam.

Я не сержусь из-за того, что вы не платите мне уже второй месяц... просто сама мысль о том, что мне придется разделить с вами мой банковский счет... передать вам половину всех моих сбережений... поймите, мсье, я не готов пойти на это.

Son iki aydır bana ücretimi vermemenize gücenmedim. Ama banka hesabımı sizinle paylaşma fikri... hayatımın birikiminin yarısını almanız... benim için çok fazla efendim.

Нет-нет, я не сержусь.

Hayır, kızgın falan değilim.

Я не сержусь и докажу это.

Kızdığımı düşünüyorsun, bana inanmıyorsun. Sana kanıtlayacağım.

Мне, наверное, нужно сердиться, но я не сержусь.

Aslında olmam gerekir, ama değilim.

Я не сержусь, я просто не понимаю...

Sana kızdığım yok, sadece anlayamıyorum.

Карен, я не сержусь Я просто обеспокоен

Karen, kızgın değilim. Sadece endişeliyim.

Я не сержусь. - Спасибо.

Senin hala çatlak olduğunu düşünmüyorum.

Я не сержусь, поэтому и ты прекрати дуться.

Sen küsmezsen bende küsmem.

Я на него не сержусь.

Ona kızgın değilim.

Падре, скажите, Кончетте, что я не сержусь, но что мы поговорим об этом, когда будем уверены, что это не просто фантазии.

Peder, Concetta'ya kızmadığımı söyleyin. Fakat bunları daha sonra konuşuruz. Bunun bir hayal olmadığından emin olduğumuz zaman.

Я не сержусь ни на тебя, ни на твоих друзей.

Ne sana karşı ne de arkadaşlarına sinirli değilim.

Я хотела сказать, что не сержусь и не ревную.

Kızgınlık ya da kıskançlık duymadığımı bilmeni isterim.

- Да я не сержусь.

- Sinirlenmiyorum.

Я не сержусь, просто ты тоже должна меня понять.

Şayet birisine aşık olursam, bunu bilecek ilk kişi sen olursun. "Kıskanma".

Не сердитесь. Я вовсе не сержусь.

Bednarz gönderdi de.

Я не сержусь, Адрианна.

Ucuz şeyler yapıyorlar.

Я не сержусь.

Kızgın değilim.

Я не сержусь.

Canım sıkkın değil.

Я не сержусь. Я пытаюсь понять, что случилось.

Ne olduğunu anlamaya çalışıyorum.

А я и не сержусь. Давай быстрее.

Kızgın değilim.

Я ни капли не сержусь.

Azıcık bile olsa kızgın değilim.

Даже не сержусь.

Öfkeli bile sayılmam.

- — пасибо, € не сержусь. - Ќадоело уже теб € слушать.

İltifatına teşekkürler ama hiç umursamıyorsunuz, değil mi?

Я не сержусь на тебя, Макико.

Sana kızgın değilim, Makiko.

Конечно, не сержусь.

Tabi ki kızmadım.

Я имею в виду, если вы сделали, я не сержусь на тебя.

Yani söylediysen de sana kızgın değilim.

Нет, я не сержусь.

Hayır, değilim.

- Я не сержусь на тебя. - Илага.

- Sana kızgın değilim.

- Перестань, я не сержусь.

- İlaga. Yapma, sana kızgın değilim dedim.

Я уже не сержусь.

Artık öfkeli değilim.

Я не сержусь, я просто сбит с толку.

Kızgın değilim, benim sadece kafam karışık.

Ладно, не сержусь.

Pekala. Diledin.

Слушай, я на тебя не сержусь.

Tamam. Sana kızmadım.

- Нет, я не сержусь.

Hayır, değilim.

А я и не сержусь. - Он ведь все это врет.

- Onun bir yalancı olduğunu biliyor musun?

Нет, я не сержусь.

Hayır darılmadım.

Я не..., Я не хотел Я не сержусь на тебя, послушай,

Ben, onu demek istemedim / istemedim / Ben sana kızgın değillim, dinle beni

Я на тебя не сержусь.

Sana kızgın değilim.

- Я не сержусь.

- Merak etme. Kızmadım.

Я не сержусь.

Takmıyorum

- Я не сержусь.

- Hayır, sinirlenmedim.

Я не сержусь.

Sinirli değilim.

Просто хотела сказать, Хайрем, что я на тебя не сержусь.

Şunu bilmeni istiyorum Hiram... senden nefret etmiyorum.

- Я не сержусь.

Kızmam.

Я не сержусь.

Ben kızmam, tamam mı?

- Нет, не сержусь.

- Hayır kızmadım.

Похоже, вы говорили о прежних днях. Но я не поэтому сержусь на тебя.

Görünüşe göre, eski güzel günlerden konuşmuşsun ama sana bu yüzden kızgın değilim.

Если я не пойду, Хасан будет думать, что я сержусь.

Eğer gitmezsem, Hasan küstüğümü düşünecek.

Я не сержусь.

- Sinirlenmiyorum.

Не сержусь я

Değilim.