Неправду translate Turkish

Думаю, что мы не ошибемся, если скажем, что все здесь говорят неправду.

Sanirim bunlari gözaltina alsak iyi olacak.

Послушайте, я сказал вам неправду, потому что думал, что мы делаем ошибку.

Dinle, bütün bunları uydurdum, çünkü bütün bu olanların bir hata olduğunu sandım.

- Ты говоришь неправду, Захари.

- Kızın hayatını kurtardın, Zachary.

Андрей, скажи, что ты написал в письме неправду, что ты не уедешь завтра утром.

- Hayır, ben bir kır faresiyim. Bana yazdığın doğruysa sadece bir gece mi kalacaksın?

О, нет, мисс, я никогда не видела, чтобы дети говорили неправду.

Yapmayın hanımım, iki çocuğun da yalan söylediğini hiç duymadım.

А, теперь кто из нас говорит неправду?

Vay, şimdi kimmiş gerçeği söylemeyen?

Ты говоришь неправду!

Yalan söylüyorsun!

Зачем ты неправду говоришь?

Neden yalan söylüyorsun?

Ну, вот неправду

Ne yalanı?

Марта сказала неправду об отъезде своей сестры, она всё ещё здесь.

Martha kızkardeşini bıraktığı konusunda doğru söylemiyor, o hala burada!

Скажите ему что вы вмешаетесь в разговор, если я скажу неправду не говорите ему больше ничего.

Ona nerede olduğunuzu ve konuşmayı sizinde dinleyeceğinizi söyleyin. Ama lütfen, daha fazla bir şey söylemeyin...

Вьi говорите... неправду.

Doğruyu söylemiyorsun.

Я не стану лезть в твою жизнь, но тебе лучше промолчать, чем говорить неправду.

-... masal anlatacaksan hiç bir şey söyleme, daha iyi.

Нет. Ты говоришь неправду.

Hayır, gerçeği söylemiyorsun.

Разве они сказали неправду? - я не знаю, что они говорят.

- Bay Jardine, söylenenler doğru mu?

- Говорить неправду?

- Saçma söz? - Abuk sabuk.

Кларенс, ты что, рассказал нам неправду, хотя обещал правдивую историю?

Clarence? Doğru olduğunu söylediğin ama doğru olmayan bir hikayeyi anlatır mıydın?

Говорить неправду ужасно!

Yalan söylemek çok kötü bir şey!

- А что, разве я неправду сказала?

- Söylediklerim doğru değil mi? - Kes sesini. - Doğruyu yanlışı ne bilirsin.

Нет, неправду.

Doğru tabii. Sizinleydi.

Александр украл маленькую модель а потом сказал неправду, но я исправил ситуацию.

Alexander küçük bir maket çaldı, sonra da yalan söyledi. Ama durumu düzelttim.

Он написал неправду в заключении о вскрытии, а теперь еще этот детектив.

Otopsi raporu hakkında yalan söyledi. Dedektifi yeni öğrendik.

Все ваше лицо меняется, когда вы говорите неправду.

Tüm yüzün değişiyor.

Желаю, чтобы + всего на один дены... папа разучился говорить неправду.

Sadece bir günlüğüne babamın... yalan söyleyememesini diliyorum.

Что вы неспособны сказать неправду?

Hiç yalan söyleyemediğinizi mi?

Я неспособен сказать неправду!

Yalan söyleyemiyorum!

Я за 20 секунд постараюсь убедить всех, что ты говоришь неправду... и затем ты получаешь 20 секунд солгать что-то еще.

Herkesi senin doğru söylemediğine ikna etmem için 20 saniyem var... Ve sonra seninde daha fazla yalan söylemek için 20 saniyen olacak.

Он мой брат... Я его очень люблю. Но он сказал неправду.

O benim kardeşim, ve onu çok seviyorum ama anlattıkları pek doğru sayılmaz.

Ты говоришь неправду.

Ciddi olamazsın.

Я сказал неправду.

Yalan söyledim.

И потом, вдруг объявление говорит неправду?

Hem bilmem ki bu ilana güvenilir mi?

Ты поступила умно, когда мне сказала неправду.

Söylediğin yalan çok zekiceydi.

- Они сказали про меня неправду.

Ben onların söylediği gibi değilim. Peki sen nesin?

Значит, когда ты не моргаешь, ты говоришь правду... это подразумевает, что ты определенно говоришь правду... но когда ты моргаешь, это значит, что ты точно говоришь неправду... интересно, а если ты не совсем моргаешь, а на половину

Yani göz kırpmazsan kesinlikle doğru söylüyorsun. Ama göz kırparken ya yalan söylüyorsun ya da yalan söylüyormuşsun gibi görünsün diye kendini göz kırpmaya zorluyorsun.

Ты по-прежнему моргаешь, когда говоришь неправду, Кевин?

Yalan söylerken hâlâ gözlerini kırpıyor musun, Kevin?

В первый раз в жизни я сказал Джейн неправду.

Jean'e yalan söylediğim ilk seferdi.

Но когда ты ходишь вокруг и говоришь мне неправду...

Anlıyor musun? Ama senin aslında benim hiç olmadığım şeyleri söylemen bu çok...

Нет, я только пытаюсь делать мою работу, только это трудновато если персона, с которой работаешь, что-то держит в секрете и говорит неправду.

Hayır. İşimi yapmaya çalışıyorum. Ama iş ortağım sır saklayıp yalan söyledikçe işimi yapmam zor oluyor.

Твой отец говорит неправду.

Baban yalan söylüyor.

Тони сказал неправду.

Tony yalan söylüyor.

Папа вам неправду сказал.

Babamın söylediği doğru değil.

Но вы давеча о Роде неправду написали в письме.

Ama siz bana Rodya hakkında yazdığında bunun önemli olmadığını söylemiştin.

Я не помню, чтобы написал какую-нибудь неправду-с.

Size doğru olmayan bir şey yazdığımı hatırlamıyorum, madam.

Моя госпожа, не слушайте его, он говорит неправду.

Burası bunun için uygun bir tartışma yeri değil- -

Почему Вы говорите неправду?

Niye yalan söylüyorsun?

Ты всегда говоришь неправду.

Her konuda yalan söylüyorsun.

Быстро! Скажи неправду!

Çabuk'Bir yalan söyle'

Я часто говорю неправду, чтобы защитить тебя.

Seni korumak için sık sık yalan söylüyorum.

По-моему, Тимми говорит гадкую неправду.

- Sanırım Timmy beyaz yalanlar söylüyor.

- Неправду говорят.

- Yanlış duymuşsun.

это тоже значит, что говоришь неправду. Действительно, все так.

- Doğru.