English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ О ] / Окон

Окон translate Turkish

593 parallel translation
Нет ни труб, ни окон.
Ne baca var ne de pencere.
- Может быть, его видели из окон.
Biri onu pencereden görmüş olabilir.
А из окон никаких подозрительных людей не видели?
Dışarda veya evi ziyaret eden şüpheli birini..
Поставьте людей у всех окон и дверей.
Her kapıya ve pencereye adam koyun.
Мы предполагаем, он проник через одно из этих окон.
Bu camlı kapıdan girdiğini tahmin ediyoruz.
В колонии нет таких окон.
Islah evlerinde pencere yoktur.
Глупо убивать таким образом, да еще и когда тебя видно из 50 окон. А теперь он просто сидит там, курит и ждет, когда за ним придет полиция, так?
50 açık pencerenin önünde cinayet işle sonra da sigaranı yakıp polisin seni yakalamasını bekle.
Следовательно, поезд грохотал мимо окон все десять секунд, а лишь потом был звук падения тела.
Yani, adamın cesedi yere düşmeden önce, tren yaklaşık on saniyedir alt kattaki adamın penceresinin önünden geçiyordu.
И еще раз шел я вперед, один, по этим же коридорам, через эти пустынные гостиные, вдоль этих же колоннад, этих же галерей без окон, проходил через эти же порталы, выбирая дорогу, словно наугад, в лабиринте схожих маршрутов. И еще раз все было пустынно в этой громадной гостинице, все было пусто. Пустые гостиные.
Bir kez daha yürüdüm... tek başıma, aynı koridorlar boyunca... aynı metruk odaların içinden... aynı revakların altından... aynı penceresiz galerilerden... aynı eşiklerin üstünden... böylece yol alarak labirentte, adeta gelişigüzel... ve bir kez daha... bu devasa otelde herşey terk edilmiş... boş salonlar, koridorlar... salonlar, kapılar... kapılar, salonlar... boş sandalyeler, geniş koltuklar... merdivenler, basamaklar... basamaklar, art arda... cam eşyalar, boş bardaklar... bırakılmış bir bardak, cam bir bölme... mektuplar, kayıp bir mektup... anahtarlıklara asılı anahtarlar... kapı numaralı anahtarlar :
Он взорвал штаб Роммеля без какого-либо вреда для окон соседнего приюта.
Rommel'in karargahını, yanındaki yetimhaneye zarar vermeden patlattı.
- Много окон?
- Çok penceresi var mı?
Из своих окон все что-то видели.
Pencerelerinden. Herkes bir şeyler görmüş.
Лёгкий вздох - и летишь выше окон и крыш.
Rüzgarla ev ve ağaçların üzerinde dans edersin
Ах, даже окон нет.
- Pencere de hiç yok.
Ну, нет никаких окон.
Hiç pencere yok.
Нет, я думаю, что в воздухе есть что-то, ээ что обладает слабой разрушающей способностью и поэтому нет окон, мм?
Galiba bunun nedeni atmosferden kaynaklanıyor. Atmosferin çok yavaş bir şekilde işleyen yıkıcı bir özelliği var. Bu yüzden pencereler yok.
Странно. Окон нет.
- Çok garip, hiç pencere yok.
Стойте подальше от окон!
Pencerelerden uzak durun!
Я предупреждала сестру Веронику насчет окон, и она исключила всю школу из соревнований.
Rhibe Veronica'ya, pencerelerden bahsetmiştim o da okulu yarışmadan çekti.
Да вас видно, по вам будут палить изо всех окон.
Buradan ateş açarsanız sokaktaki her camdan darbe yersiniz.
- Они в ящике комода, между окон.
Ordaki çekmecede var.
По крайней мере, в ней окон нет.
En azından orada pencere yok.
Когда любопытство к персоне Гэтсби достигло своего апогея одним субботним вечером огни его окон так и не зажглись.
Gatsby hakkındaki merak doruğa ulaştığı sırada, bir Cumartesi gecesi evinin ışıkları yanmadı.
- Больше окон нет.
- Başka cam yok.
Сначала он вымыл пару окон и взял с меня полтинник.
Önce birkaç pencere silip beş sterlin aldı! Sonra söyledi!
Я пришёл только из-за окон.
Pencereler için buradayım.
А что насчёт окон?
Baksana, pencerelere ne diyeceksin?
Потому что вы чертов психованный пижон, у которого руки чешутся побросать своих студентов из окон!
Çünkü öğrencilerini camdan aşağı atmak isteyen... lanet deli manyak bir sanatçısınız.
Без окон.
Bak, camları yoktur, kırıktır.
Там из окон видно главную улицу.
Pencereden bakınca anayol gözüküyormuş.
ј почему нет окон?
Ve neden hiç pencere yok?
Эти взрывы выбили большинство окон в Британии.
Bu çaptaki bir saldırıyla İngiltere'deki çoğu binanın camı kırıldı.
- А у меня нет окон.
- Pencere yok bunda.
Я принесу доски для окон.
Camların dışına tahta koymuştum.
Сколько здесь этих ебаных окон?
Daha kaç tane pencere var bu kahrolası yerde?
Больше окон нет.
Başka yok.
Бабуля Мозес отсосала у мойщика окон, вот все новости.
Büyükanne Moses arkada Jack üzerinde çalışıyor, cam temizleyici. Yeni olan bu.
- Отгоните пациентов от окон.
- Hastaları pencerelerden uzak tutun.
Нет, но нуждается в крупном ремонте и замене всех окон и дверей.
Hayır, Ama sanırım boyamak gerekecek ve tabi kapılarında elden geçmesi gerekiyor.
Насчет окон не волнуйтесь.
Pencereleri kafana takma.
В фургончике не было окон.
Penceresiz bir kamyonetti.
Не считая окон, конечно.
Yani pencereler dışında, sanırım.
Прошу, подойдите все сюда. Высуньтесь из окон и посмотрите направо.
Şimdi, müsadenizle, her birinizin gelip, bu pencereden sarkıp, sağa bakmasını istiyorum.
- Оттащите меня от окон!
- Pencereden uzaklaştırın beni!
Пара окон у нас не заколочены. Берём доски и - за работу.
Kapatmamız gereken bir iki pencere daha var.
Не высовывайте из окон разные части тела.
Şimdi, çocuklar, hatırlayalım. Pencerelerden hiç bir tarafımızı dışarı çıkartmayacağız.
И холодом из окон тянет
Benziyordu gözleri, Hayal kuran bir şeytanın görüntüsüne.
— нимите доски с окон.
Pencerelerdeki tahtaları sökün.
Мы бы не допустили открытых окон. Ни за что!
Dealey'ye bakan pencerelerin açılmasına izin vermezdik.
На улице же, Арноль Роуландс взглянул вверх и увидел, как два мужчины выглядывали из окон шестого этажа.
Arnold Rowlands, sokaktan yukarı bakar ve altıncı kat pencerelerinde iki adam görür.
Занимайте следующую избу, тут окон нет.
- Nefesini bir koklayayım!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]