English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ С ] / Способен

Способен translate Turkish

4,516 parallel translation
Сказал, что вирус способен уничтожить весь город.
Omega demek. Bir şişesinin koca bir şehri yok edebileceğini söyledi.
Потому что он не способен любить.
Çünkü böyle bir kabiliyeti yok.
Я ценю заботу отдела полиции, мистер Аллен, но Меркюри способен обеспечить безопасность своим вложениям.
Polisin kaygıları için teşekkürlerimi sunuyorum Bay Allen ancak Mercury olarak kendi varlıklarımızı koruma konusunda oldukça donanımlıyız.
Его поведение предполагает, что он не способен работать один.
Davranışları gösteriyor ki, yalnız çalışmaya elverişsiz.
Tак вот на что Наруто теперь способен?
Naruto bu hale geldi demek? !
Ты не способен заглянуть дальше...
Göremezsin...
- Я видел, на что этот человек способен.
- O herifin neler yapabildiğini gördüm.
Но правда в том, что любой способен на убийство.
Ama gerçek şu ki öldürmek için herkesin kapasitesi vardır.
Как ты мог подумать, что я способен на такое
Öyle bir şey yapabileceğime nasıl inanırsın...
Когда дело касается Одри, Нейтан не способен принять правильное решение.
Konu Audrey olduğunda Nathan doğru kararlar verme konusunda acizleşiyor.
Но кто способен украсть время?
Ama zamanı bu şekilde kim çalabilir ki?
Я не думал, что способен на что-то подобное.
Böyle bir şey yapabileceğimi hiç düşünmezdim.
Знал, что Томас – единственный, кто способен провернуть такой план.
Böyle bir planın altından sadece Tomas'ın kalkabileceğini biliyordu.
Вы считаете, что он не способен обсудить это со мной напрямую?
- Bu konuyu benimle kendisinin görüşemeyeceğini mi sandınız?
Какой же мужчина не станет делать все, на что он способен, чтобы вернуть любимую женщину?
Nasıl bir adam sevdiği kadını kurtarmak için elindeki gücü teslim eder?
Если ты на это способен.
Tabii yapabiliyorsan.
Ладно, значит, мы ищем не только того, кто потерял бы больше всех от раскрытия этой тайны, но того, кто способен пойти на убийство, чтобы сохранить всё в секрете.
Pekala, sorun bu ortaya çıkarsa kimin en çok kaybedecek şeyi olduğu değil kimin bunu gizli tutmak için cinayet işleyebileceği.
Я поняла, на что ты способен.
Neler yapabileceğini anlıyorum.
Ты никогда не был способен увидеть её.
Sen göremezsin.
что лишь ты способен сделать!
Naruto, sen yapman gereken şeye odaklan!
Чтобы Сэм знал, на что ты способен.
Böylece Saperstein senin de eğlenebileceğini görsün.
На что он способен?
Ne yapabilir?
- Думаешь, я не знаю, на что способен мой отец?
Sence, öz babamın nelere kadir olduğunu bilmiyor olabilir miyim?
Я хотел... сказать это в ответ, но я даже не знаю, способен ли я по-настоящему чувствовать.
Geri cevap vermek istedim ama artık gerçek bir şeyler hissedip hissedebileceğimi bilmiyorum.
Это выбор посадить кого-то пожизненно или отправить его на смертную казнь, так как этот кто-то представляет своего рода опасность и не способен измениться.
Birini, ömür boyu bir kuruma koymakla, bir şekilde tehlikeli ve değişmek için gerekli zihinsel kapasiteden yoksun oluşu nedeniyle ölüme yollamak arasında bir seçim bu.
Способен нести 2,5 кг взрывчатки.
Yaklaşık 2 kg patlayıcı taşıyabilir.
Что я способен на ужасные вещи.
Korkunç şeyler yapabileceğimi. Aynı senin gibi.
Его работа о том, на что любой из нас способен, даже вы.
Çalışmanın amacı herhangi birinin neler yapabileceğiydi. Senin bile.
Но я не верю, что он способен на убийство.
Ama onun cinayete karışabileceğine inanmıyorum.
Складно говоришь, Темный, но способен ли ты сделать это в мире без магии, где даже простая ходьба для тебя, по-видимому, стала испытанием.
İyi diyorsun da Karanlık Olan, ama büyünün olmadığı, her şeyin bu kadar zor olduğu bir dünyada bunu nasıl yapacaksın?
Учитывая, что с ним делал его отчим, я считаю, он способен на что угодно.
- Üvey babasının ona yaptıkları varken bence her şeyi yapabilir.
Ваш сотрудник не способен выполнять свои обязанности. Вот что.
Olan, buradaki adamın düzgün kanun uygulama prosedürünü uygulamayı beceremedi.
Игра должна была выявить тех, кто способен создавать оружие.
Oyun matematiği silah haline getirebilecek kişileri ayıklamak için bir test olabilir.
Эти люди охотятся на беднейшие слои населения - На тех, кто не способен защитить себя
Bu insanlar, kendini savunmaktan aciz olan toplumun en yoksul üyelerini haraca kesiyordu resmen.
Как бы то ни было, я не думаю, что он способен на убийство.
Her halükârda, cinayete uyduğunu düşünmüyorum.
Нет, этот оркестр способен на выдающиеся вещи. пускай, и не сейчас.
Bu orkestra inanılmaz şeyler yapabilir ama henüz o seviyede değiliz.
Это лучшее, на что я сейчас способен.
- Şu anda elimden bu kadarı geliyor.
Теперь ты точно видишь, на что он способен.
Onun neler yapabileceğini gördün.
Я знаю его... знаю, на что он способен.
- Abini tanıyorum... - Anne. ... neler yapabileceğini de biliyorum ve- -
Она говорит, что ты тупой, а Стефан соглашается. Сейчас она говорит, что ты ни на что не способен, и Стефан не соглашается Ух ты.
Kız önce senin aptal olduğunu söyledi ve Stefan da buna katıldı.
Разве наш Гендиректор на такое способен?
Aman, bizim CEO'muz öyle şey yapar mı hiç?
Мустанг вздрагивает, рвется на свободу и показывает, на что способен.
Mustang zangırdıyor, ipini koparıp marifetlerini sergilemek için yalvarıyor.
Каждый посадочный шаттл способен поддерживать жизнь два года, но они могут использовать спящий режим, который позволит вести наблюдение за органической жизнью больше десяти лет.
Her birinin iniş kapsülünde iki yıl yetecek yaşam desteği vardı. Kış uykusu sayesinde bu süreyi uzatabilir ve on yıldan uzun süre organik hayat gözlemi yapabilirlerdi.
Если ты думаешь... что он был способен предать друга, то ты его совсем не знаешь.
Eğer arkadaşına kazık atabilecek biri olduğunu düşünüyorsan onu hiç tanımamışsın demektir.
Каждый сын должен показать отцу, на что он способен.
Bütün oğlan çocukları, kendilerini babalarına kanıtlamalıdır.
Сегодня я покажу, на что я способен.
Nasıl baş edebileceğime sana göstereceğim.
Я не мог полностью тебя заменить но я сделал всё на что был способен.
Yerini doldurmam imkansız ama elimden geleni yaptım.
Странно, что после Кабула ты еще способен шутить.
Kâbil'den sonra espri yapabilmene şaşırdım yeminle.
Кто знает, на что он способен?
Neler yapabildiğini kim bilebilir?
Но знаешь, кто способен сломать стереотипы?
- Kim geniş görüşlüdür biliyor musunuz?
Ты на это не способен.
Hayır. - Sen işkence yapamazsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]