English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Ф ] / Фото

Фото translate Turkish

7,685 parallel translation
Отправьте мне фото, покажу Хэнку.
Fotosunu gönderin bana. Hank'e göstereyim.
Это же просто фото.
Hepsi tatil fotosu.
Ему нужны не фото.
Çünkü fotoların peşinde değil.
Утром полиция прислала фото.
Emniyet bu sabah bunu gönderdi.
Отправляю тебе фото, сообщи, как получишь.
Sana bir foto yolluyorum. Alınca söyle.
Вот его фото в старших классах.
Lise fotoğrafına bak.
Итак... это фото было тэггировано не человеком, тэг проставил алгоритм.
Evet. Bu fotoğraf bir kişi tarafından etiketlenmedi,... bir algoritma tarafından etiketlendi.
Изменение в том, что слово "животное" нельзя использовать в качестве тэга в фото.
Öyle değiştirilmiş ki, "hayvan" kelimesi bile asla bir fotoğraf etiketinde görülemez.
Мы нашли это фото, когда обнаружили костыль в алгоритме Чамхам тэггирования фотографий.
Chumhum'ın fotoğraf etiketleme algoritmasında bir yama tespit ettiğimiz zaman... -... bu fotoğrafı keşfettik.
Миссис Флоррик... вы включали это фото в предоставленные документы?
Bayan Florrick... -... bu fotoğrafı incelemeye dahil ettiniz mi?
Вы были осведомлены об этом фото?
Fotoğrafın farkında mıydınız?
... комментировал сообщения других посетителей, но потом, 23 июня, он прикрепил к посту фото женщины, которую мы идентифицировали как Люси Ван Гэл.
... diğer kişilerin yazılarına yorum yapmış, ama daha sonra, 23 Haziran'da bir kadının fotoğrafını yayınlamış, Lucy Van Gaal olarak tespit ettik.
Посмотри. Дата на этом фото.
Şu fotoğrafın tarihine bak.
Другие полицейские сказали, что у них было фото Стиви с прошлого заключения.
Diğer dedektifler bana, o sırada yanlarında Steve'in eski cezaevi dosyasından bir fotoğrafı olduğunu söylemişlerdi.
Они принесли это фото, и заместитель шерифа, Юджин Куше, сделал набросок по этой фотографии, а не по описанию потерпевшей.
Fotoğrafı getirmişler, ardından o zamanın Şerif Başyardımcısı Eugene Kusche kadının tarifine göre değil de fotoğrafa bakarak bir robot resim çizmiş.
Тогда они взяли это фото, и добавили его в подборку.
Steve'in cezaevi fotoğrafını diğer şüphelilerinkiyle birlikte önüne koymuşlar.
И миссис Бёрнстен выбрала это фото.
Bayan Beerntsen da o fotoğrafı seçmiş.
Нет, у меня не было фото.
Birincisi, fotoğraf elimin altında değildi.
То есть, чтобы посмотреть фото Аллена в 1985 году, шерифу было достаточно пойти в свою тюрьму и взять его?
Yani Şerif 1985 yılında Allen'ın fotoğrafını görmek isteseydi tek yapması gereken kendi çalıştığı hapishaneye gidip fotoğrafı çıkartmaktı?
Губернатор Джим Дойл. — Политики позировали на фото с Стивеном Эйвери.
Siyasiler Steven Avery ile aynı karede boy gösteriyorlardı.
— Прекрасное фото. Эй, отличный отзыв. Прекрасный.
Güzel röportajdı adamım, çok güzeldi.
Они просто не хотели покупать фото моделей.
Hazır fotoğraflara para vermemek için onu kullandılar.
До сегодняшнего дня фото Эйвери было на сайте с тремя другими несправедливо осужденными, участвующими в проекте.
Bugüne kadar Avery'nin fotoğrafı grubun beraat etmesini sağladığı üç kişinin fotoğrafının yanında yer alıyordu.
В тот день мы все знали, что придёт женщина сделать фото.
O gün o kadının fotoğraf çekmeye geleceğini hepimiz biliyorduk.
9 ноября 2005, день ареста Стивена. — Итак, Тереза делает фото, вы выходите из дома.
Yani Teresa fotoğraf çekti, sen dışarı çıktın.
Хорошо, глядя на это фото, как вы думаете, смогли бы вы с Ники исследовать всю свалку?
Şimdi bu resme bakınca siz ve kızınız Nicky bütün hurdalığı arayabilir miydiniz sizce?
Я помню, что заметила женщину, делающую фото.
Fotoğraf çeken bir kadın gördüğümü hatırlıyorum.
Это фото с ленточкой на дереве.
Ağaca asılı bir kurdele fotoğrafı mı bu?
Запись встречи Майкла О'Келли с Брендоном. — На первом кадре, где вы видите стол, на котором у него выложено фото Терезы Хальбах... и церковь, и ленточка.
Daha ilk kareden itibaren gördüğünüz o masa üzerinde Teresa'nın, kilisenin resimleri kurdeleler koymalar...
Полицейские в том районе покажут одноклассникам Со Чжон фото Ким Хё Чжин.
Bu alanda çalışan meslektaşlarım Kim Hye Jin'in fotoğrafını Han So Jung'un lise arkadaşlarına gösteriyor.
На последнем фото от дорогого Эйба ты был совсем крохой.
Sevgili Abe en son fotoğraf yolladığında minik bir yavrucaktın.
Покажу им фото Стефана Рени.
Onlara Stephen Renney'nin resmini göstereceğim.
Начинаем рассылать его фото.
Fotoğrafını şimdi yayıyoruz.
Лицо на фото в Антверпене есть на записи нью-йоркской полиции. МИНИСТЕРСТВО ВНУТРЕННЕЙ БЕЗОПАСНОСТИ
Fotoğraftaki yüzle NYPD veritabanında bir güvenlik görüntüsünde eşleşme buldum.
Допустим, я смотрю на фото преступников.
Diyelim sabıka fotoğraflarına bakıyorum.
У нас отличная поисковая группа, и глядя на это фото, я не думаю об элите.
Çok şanslı hissediyorum. Merhamet Melekleri YETİMHANESİ
Милая, ей понравилось фото.
Hepinize sizi çok heyecanlandıracağını düşündüğüm bir sürprizim var.
Поворачиваешь свои фото.
Fotoğrafları döndür.
Будешь раскладывать, помни - кровь с кровью, волосы с волосами, фото с фото.
Unutmayın, kayda alırken kan kanla, saç saçla ve fotoğraf da fotoğrafla olacak.
Что ещё вам надо? - Посмотри на фото и есть, есть ли он тут.
O kâğıda bakıp orada olup olmadığını söylemeni istiyorum.
Идем смотреть мои фото из путешествия в Лондон.
Gelin Londra seyahati fotoğraflarına bakalım.
А вы хотите фото, где она в парандже пьёт водку с талибами?
Ne istiyorsun? Burka giyip Talibanlılarla bir şeyler içerken çekilmiş resmini mi?
Но дала мне его фото.
Ama bana bir fotoğraf verdi.
ПРОГРАММА ЛЕЧЕНИЯ ОТ ЗАВИСИМОСТИ Простите, сэр, не могли бы вы взглянуть на это фото?
Affedersiniz bayım, şu fotoğrafa bakar mısınız?
К тому же, ты совсем не похож на фото на твоей страничке.
Bu arada, profil fotoğrafınla hiç alâkan yok.
В её кабинете я видела фото :
Odasında bir resim vardı.
- Ты вторая, у кого моё фото в телефоне. Первая девка работала на некоего Крейна. Знакомое имя?
sen cep telefonunda fotografım olan ıkıncı kadınsın basta craine denen bu dallamayla calısıyodum tanıdık geldımı?
... У нас до сих пор нет фото. Мальчик, 8 лет. Белый.
Tekrar ediyoruz, hiçbir resmi bulunmamakta. 8 yaşlarında, beyaz tenli 1 m 40 cm boyunda, yaklaşık 27 kilo cıvarında kahverengi saçIı, mavi gözlü ve bu adamla birlikte olduğu düşünülüyor Roy Tomlin.
Когда я смотрю на фото, кажется, что мы - какая-то странная семья.
İyi iş.
Не надо было дарить ей фото с нами.
Benimle gelin.
Нашёл твоё фото.
Ama sana ait değil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]