English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Х ] / Ходили слухи

Ходили слухи translate Turkish

213 parallel translation
В отеле ходили слухи, что этот Бедини... обеспечивает ее всем.
Otelde bir dedikodu dolaşıyordu, Beddini denen şu adam kızın her şeyini karşılıyormuş.
Мой сектор. Признаться, ходили слухи.
Açıkçası bazı söylentiler duydum.
В городе ходили слухи, что шахта арестована.
Ben madenin haczedileceğine ilişkin şehirde bazı dedikodular duydum.
Куда? Ходили слухи о Париже. Мне так кажется.
O zamanlar Paris'e gittiğini konuşuyorlardı, sanırım.
Когда Вас арестовали - ходили слухи... Что Вас расстреляли на площади...
Sen tutuklandığında, bir dedikodu çıkmıştı sözde seni ana meydanda vuracaklardı.
Ходили слухи, что до недавних пор Ифугао снимали скальпы с людей.
Son zamanlarda sette, Ifugao'luların kelle avcısı oldukları yönünde dedikodular dollaşıyor.
Ходили слухи! Но он не был уверен!
Söylentiler vardı ama emin değildi.
Помню, когда я была еще совсем маленькой, до того, как осознала свою уникальность, по нашей школе ходили слухи об ученике, который выбрал пол... мужской, в данном случае.
Daha çok küçükken, daha ne olduğumu bilmeden önce, okulumda bir dedikodu vardı... öğrencilerden birinin cinsiyet seçtiğine dair.
Ходили слухи, будто эти самолеты "случайно" вторгались в воздушное пространство русских.
Söylentilere göre Rus hava sahasına girerken...
Повсюду ходили слухи, что Длинноногий лично приложил усилия, чтобы принцесса зачала.
Yaygın bir söylentiye göre, Prensese gebe kalma şerefini Uzunbacağın bizzat kendisi vermek zorunda kalacaktı!
- Ходили слухи, что вы мертвы.
Hepimizi öldürebilirdiniz. Öldünüz diye söylentiler vardı.
Ходили слухи Что у Минкса есть доступ к большой партии героина.
Bir söylenti vardı Meeks büyük miktar eroin bulacakmış diye.
Ходили слухи, что они могут привести к приступам.
Bu dikkat dağıtıcı. Hatta bunun bazı gözlemcilerde felce yol açtığı yönünde bazı alıntısal kanıtlar mevcut.
Ну, по городу ходили слухи, что она- -
Aslında buralarda onu herkes tanır.
Во времена Холодной войны ходили слухи о плане создания супер-солдата.
Soğuk savaştan çıkartılmış bir söylenti program var. Süper Asker'i yapmak için bir plan.
Никто точно не знал, где Флинт хранил награбленное, но ходили слухи, что он прятал все... в самом далёком и недосягаемом уголке галактики...
Flint'in gizli hazinesi asla bulunamadı. Ancak çaldığı ganimetlerin, galaksinin uzak bir köşesinde olduğuna dair söylentiler kulaktan kulağa yayıldı.
Ходили слухи, что в этом трактирее практиковали чёрную магию и были сообщения об исчезновениях людей.
Burada kara büyü yapıldığı ve insanların kaybolduğu söyleniyordu.
Нет, ходили слухи, что часть наших уцелевших солдат была захвачена в плен.
Hayatta kalan bazı askerlerimizin yakalanıp hapse atıldıklarına dair bir söylenti vardı.
Но, к сожалению, через несколько лет он умер. Ходили слухи, что он где-то припрятал свои несметные богатства,
Maalesef, bir kaç yıl sonra, öldü... etrafta, ölmeden önce tüm servetini sakladığına dair söylentiler dolaşıyordu.
Знаешь, ходили слухи, что ты меня ненавидишь.
Senin benden nefret ettiğinle ilgili bir söylenti vardı.
Ходили слухи...
- Söylentiler vardı...
Ходили слухи, что она перетрахалась со всей школой!
Okuldaki herkesin altına girdi diye söylentiler dolaşıyordu paso.
Ходили слухи, что они не проверяют документы. И как им это удавалось?
Hiç kimlik sormuyorlarmış.
Ходили слухи, что он чересчур заигрывается со своими студентами.
Öğrencileri fazla zorladığı anlatılıyordu.
Ходили слухи, что у Наполеона была дальнозоркость.
Rumor has it that Napoleon was farsighted.
Ходили слухи, что слепая дочь прежнего лидера исчезла после его смерти.
Söylentiye göre, eski liderin kör kızı... liderin ölümünden sonra ortadan kaybolmuş.
Но ходили слухи, что на корейском чёрном рынке после снятия санкций каждая из этих банкнот будет стоить не меньше 1 миллиона вон!
Ama Kore karaborsasında ambargo kalktığında... Bunların her birinin değerinin 1 milyon won olacağı söylentileri yayıldı.
О ней давно ходили слухи, но я закрывал на них глаза, поскольку генерал-майор Гран работал на благо армии.
Daha öncede orayla ilgili söylentiler vardı, ama Tuğgeneral Gran bunu askeriye için yaptığından beri, gözlerimi kapamıştım.
Ходили слухи, что ты погиб.
Öldürüldüğün söyleniyordu.
Ходили слухи, что он легко избавляется от тех, кто ему возражает.
Ona karşı çıkanların organlarını sökme konusunda bir üne sahipti.
Ходили слухи, что цветные исчезают на каком-то грузовике.
Dedikodular vardı, renkliler bir kamyon yüzünden ölüyorlardı.
Ходили слухи, что он работает с людьми зараженными метеоритами.
Meteorların etkilediği insanlar üzerinde çalıştığına dair bir söylenti duydum.
- Ходили слухи... что это дело рук сыновей.
Söylentiye göre çocukları yapmış.
Ходили слухи, что у него был какой-то роман.
Bir ilişkisi olduğu söylentileri vardı.
Ходили слухи о небольшой партии в покер.
Bir poker oyunu düzenlendiğini duydum.
В отеле ходили слухи.
İnsanlar otelde konuşuyorlardı.
Пока я была в аду, ходили слухи...
Ben aşağıdayken konuşuyorlardı.
Ходили слухи, что он утонул... на Аляске.
Söylentiye göre Alaska'da boğulmuştu.
Ходили слухи, он сохранил это место во время сухого закона.
Söylentilere göre içki yasağı zamanında burada âlem yaptırırmış.
Ходили слухи что банде из Канзас Сити не понравилось что ребята с Востока паслись на их территории.
Kansas City Çetesinin, Doğu Sahili veletlerinin... güvercinlerini çalmasından hoşlanmadığı söylentisi vardı.
Ходили слухи что это была мафия.
Bir çete infazı olduğuna dair dedikodular vardı.
Ходили слухи о правительственных взятках.
Devlet vergisi hakkında olduğu söyleniyor.
Также ходили слухи, что он пытался открыть свой ночной клуб вместе с кузенами и потерял до чер... уйму денег
Bir dedikodu daha var, bir kaç yeğeni ile bir gece klubü işletmeye çalıştığı ve çuvalla para kaybettiğini duydum.
Обо мне ходили... Какие-нибудь недобрые слухи?
Hakkımda, hiç zalimce dedikodu duymadın mı?
Слухи об этом ходили всегда но кто-бы мог поверить, что такое устроит нейтральная страна!
Bu söylentileri duymuştum ama bağımsız bir ulusun bu işe karışacağı kimin aklına gelirdi?
Ходили разные слухи о том, кто мог быть в этом замешан.
Kimin karışmış olabileceğine dair söylentiler ortalıkta dolaşıyordu.
Ходили разные слухи о смерти Третьего.
Öyle ortalıkta yuvarlanırken nasıl öldüğü konusunda kesin şüpheler vardı.
Ходили неприятные слухи о том, что же все-таки случилось с моим братом Джулианом.
Dış görünüşüm, kardeşim Julian'a olanlar hakkındaki söylentiler.
Ходили такие слухи.
Bazı söylentiler vardı.
Ходили слухи
Bir şeyler duydum.
Ходили какие-то слухи.
Koridorlarda olan bazı şeylerden bahsediliyordu ama...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]