Час назад translate Turkish

Потому что тот, которого мы присылали час назад, не услышал ни одного звука с вечеринки ваших соседей, так что...

Evet, çünkü bir saat önce birini gönderdik ama komşunuzun partisinden gelen tek bir gürültü bile duymamış.

Да и потом, док разрешил мне их снять еще час назад.

Hem, doktor bu şeyleri bir saat sonra çıkarabileceğimi söyledi.

Сестра жертвы нашла её час назад.

Kurbanı, ablası bir saat önce bulmuş.

Твой датчик слежения отключили час назад.

Bileğindeki alet bir saat önce iptal oldu.

Они закрылись час назад, но они откроются для нас.

Bir saat önce kapattılar ama bizim için açarlar.

Сообразили позвонить нам насчет крови внутри только час назад.

1 saat öncesine kadar, kimse arabada kan olduğunu fark etmemiş.

Она должна была перезвонить час назад.

Bir saat önce rapor vermesi gerekiyordu.

- Час назад, может, больше.

Bir saat kadar önce.

Ведь мы встретились, подожди-ка, час назад?

Tanışalı... bir saat mi ne oldu?

Я звонила тебе час назад.

Seni bir saat önce aradım.

Один издательский дом буквально взорвался где-то час назад.

Bir saat önce yayın evi havaya uçtu.

Я же говорил вам об этом час назад.

Duydunuz mu millet? Size bir saat önce dediğim gibi..

Примерно час назад на втором шоссе я задержал нетрезвого водителя, она рассказывает безумные истории о нападении на ее парня.

Yaklaşık iki saat önce sarhoş bir sürücü bulduk. Erkek arkadaşının saldırıya uğradığı ile ilgili çılgın bir hikayesi var.

Я чуть не лишился жизни час назад, и я сыт этим по горло.

Bir saat önce az kalsın ölüyordum. Ve bundan bıktım usandım.

Рикардо, я кинула тебя час назад.

Ricardo, bir saat önce seni tokatladım.

Час назад деньги еще были в классе.

1 saat önce sınıf başkanı kontrol ettiğinde hâlâ yerindeydi.

Я сейчас отслеживаю все новые спутниковые телефоны, и два телефоны с соседними номерами были активированы час назад.

Yeni online olan uydu telefonlarına bakıyordum. Bir saat önce, ardışık numaralı iki telefon online oldu.

— Ого. Я отдала ее тебе всего час назад.

Daha vereli 1 saat oldu.

Эш должен был позвонить мне час назад, но я устала ждать.

Beni birkaç saat önce araması gerekiyordu ben de beklemekten sıkıldım.

Эвакуация завершилась час назад.

Tahliye, bir saat kadar önceydi.

Нет, я добросил ее до аэропорта час назад.

Yok, onu bir saat önce havaalanına bıraktım.

- Час назад.

- Bir saat oldu.

Но, наши коллеги задержали Шэллоу и Коулмана час назад.

Ama ekipler Shellow ve Coleman'ı bir saat önce yakaladı.

Она обнаружила тело час назад.

Cesedi 1 saat kadar önce bulmuş.

Ведь час назад должны были появиться!

Bir saat önce gelmiş olmaları gerekiyordu.

Какой социопат не рассказал бы об этом, я не знаю, час назад?

Ne tarz bir sosyopat bu bilgiyi bir saat önce vermez?

Человек, гулявший с собакой, нашёл её час назад.

Bir saat önce onu bir köpek bakıcısı bulmuş.

Час назад получены материалы из полиции Фресно.

Fresno Emniyeti bir saat kadar önce kendi dosyalarını gönderdi.

Час назад мне позвонила Карен.

Karen beni bir saat önce aradı.

Они ушли час назад.

Bir saat önce gittiler.

Я высадила Генри у вашего офиса час назад.

Henry'i bir saat önce ofisine bıraktım.

Час назад его выгрузили с зашифрованного ай-пи адреса.

Bir saat kadar önce şifrelenmiş bir IP adresinden yüklenmiş.

Я познакомилась с ней всего час назад.

Daha bir saat önce tanıştık.

Последний заказ можно было сделать час назад.

Son içkileri bir saat önce verdik.

Я знаю, что 2 года назад было не время, но, похоже, сейчас время подходящее, для меня по крайней мере.

2 sene önce zamanın uygun olmadığını biliyordum şimdi ise uygun olduğunu biliyorum, en azından benim için.

У меня есть наряд для этого дня, заготовленный еще два года назад, и он сейчас не на мне.

Geçen 2 sene boyunca bugün için aklımda bir kıyafet düşündüm ama bu değildi.

Не год назад, не в аду - сейчас.

Bir yıl önce cehennemde- - değildim.

Сейчас я не могу сказать, что здесь произошло 20 лет назад, но я точно знаю, что мэр Кейн всегда помогал мне и жителям Бенсенвилля.

Şimdi sizinle 20 yıI önce burada ne olduğunu konuşamam... Fakat bildiğim şey Tome Kane'in benim ve Bensenville yurttaşları için harika bir müttefik olduğunu biliyorum.

24 часа назад Мэтти мерил мою температуру своим кожаным градусником, а сейчас он даже не мог у меня спросить, сколько пены я хотела.

24 saat önce, Matty o kocaman termometresiyle ateşimi alıyordu, ama şimdi ne kadar köpük istediğimi bile sormuyor.

Вот зачем мне это сейчас нужно? Зная, что ты пошлешь меня назад прямо в тюрьму?

Beni hapse geri gönderme imkanın varken neden bunu yapayım ki?

48 часов назад, а мы узнаем только сейчас?

48 saat geçmiş, daha yeni mi haberdar oluyoruz?

Был осужден за хищения с работы 2 года назад, сейчас прохлаждается в тюрьме штата.

2 yıl önce zimmetine para geçirmekten tutuklanmış. Şu anda eyalet hapishanesinde dinleniyor.

Ты можешь повернуть назад прямо сейчас.

Şimdi arkanı dönüp, uzaklaşabilirsin.

Ты слишком долго над этим работал, чтобы сейчас вернуться назад.

Artık geri dönemeyeceğin kadar bu işe emek verdin.

Оглядываясь назад, сейчас, я не думаю что наша жизнь была настолько плоха

Ama itiraf ediyorum, geri dönüp bakınca, hayatlarımız o kadar da kötü değilmiş.

Аксель, ты заберешь свои слова назад ты заберешь свои слова назад прямо сейчас!

Axl, lafını geri al.

Два месяца назад ты бы покалечила Кепнер, лишь бы добраться до его груди, а сейчас позволяешь ей делать операцию?

İki ay önce bu adamın göğsünü açmak için Kepner'a cesedini çiğnetirdin şimdi ameliyatı yapmasına izin mi veriyorsun yani?

Так вот, он сказал, что если бы завязал много лет назад, возможно, мы и сейчас были бы семьей.

Oh, o dedi ki, 'Eğer alkolik olmasaydım hala bir aile olabilirdik.'

Это практиковалось столетия назад, но сейчас не лучше.

Bu, yüzyıl önceydi ama bugün daha iyi durumda değiliz.

Еще полчаса назад ты приказала мне спрятать своё безумие, а сейчас ты источаешь свое по всей комнате.

Yarım saat önce bana çılgınlığımı durdurmamı söylemiştin ve şimdi tüm çılgınlığını ortalığa döküyorsun.

А сейчас ты отправишься назад в тюрьму.

Şimdi hapse dönüyorsun.