Anlamadın mı translate English
3,378 parallel translation
Hâlâ anlamadın mı?
You still don't get it do you?
- Anlamadın mı?
Don't get it?
Hala anlamadın mı?
Don't get it yet?
Ne dediğimi anlamadın mı?
Didn't you understand what I said?
Anlamadın mı?
You don't understand?
Bu takımın neden kurulduğunu hala anlamadın mı?
Do you still not understand why this team was formed?
Koç Lee, daha anlamadın mı?
Coach Lee, don't you get it already?
Anlamadın mı?
Didn't you get it?
Hala Muirfield'deki insanların neler yapabileceğini anlamadın mı?
Do you not understand yet what these people from Muirfield can do?
Senden hoşlanıp hoşlanmadığımı anlamadın mı?
You can't tell if I like you or not?
Neden bahsettiğimi anlamadın mı?
You don't know what I'm talking about.
Ne anlatmaya çalıştığımı anlamadın mı?
Do you not see what I am trying to tell you?
Üzgünüm ama sanırım olayı anlamadın.
Sorry. Maybe I just don't get it.
Açıkçası, soruları soruş şeklimden dolayı cevaplarının ne anlama geldiğini tam anlamadım.
I'll be honest... because of the way I phrased those questions, I wasn't totally clear on what your answers meant.
Ama ben hala dondurmanın nereye konacağını anlamadım.
But I still don't understand where the ice cream goes.
Gerçekten, Bayan Parsons,... birbirimizle ne gibi bir işimiz olacağını anlamadım.
Really, Ms. Parsons, I don't see what business we have with each other.
Hâlâ şu raptiye olayını anlamadım.
I still don't understand the thumbtack thing.
Asıl anlamadığım şey senin ve çetenin kaçınılmaz olanı değiştirmeyi nasıl düşünebildiğiniz.
What I don't understand is how you and your gang could possibly think you could change the inevitable.
Neyi tam olarak anlamadın?
I'm sick and tired of you.
- Defalarca. Bi boktan anlamadığını söyleyen olmadı mı hiç?
Anyone ever tell you, you don't know shit?
Benim anlamadığım nokta eğer kızlar o tırın içindeyse neden burada durdu ve kaçmalarına izin verdi?
You know, what I don't get is, if our girls are really on that truck, why stop and let them off here, right?
Bunu bana neden yaptığını anlamadı ben de anlamadım.
She can't understand why you would do this to me, and neither can I.
Bileziğinin parladığını gördüm ama objenin olayını anlamadım, tabii eğer- -
Well, I saw her bracelet get all glowy, but I don't know what the artifact did unless...
Şarkının neden milkshakeler hakkında olduğunu hiç anlamadım.
What is milkshake about? I don't know. I really used to think this song was just about milkshakes.
Dediğimi anlamadınız mı?
Anything you don't understand?
Anlamadığım şey David Lock gibi bir borsacının burada işi ne?
The thing that I don't get is, why would a currency trader like David Lock come down here?
Kimin kurban olduğunu anlamadınız sanırım.
You don't seem to understand who the victim is here.
Hayır tam olarak anlamadığın 9 yıldır gözden uzak yaşadığımız.
No, what you don't fully understand is that we have managed to stay off the grid for nine years.
Sana ihtiyacı olanlarla bağ kurmanın ne demek olduğunu anlamadım. Tıpkı ölümlülerin sana ihtiyacı olduğu gibi.
I did not understand what it meant to make a connection with someone that needed you, like the mortals needed you.
Onun olayın içinde olduğunu hiç anlamadım.
And I never twigged who she was in with.
Bu arkadaşın Ethan'ın yazdığı anlamsız kod ve ben bir satırını dahi anlamadım.
This gobbledygook is your friend Ethan's code, and I cannot get a line on this at all.
Hala anlamadınız mı şapşallar?
idiots?
Elini verince kolunu alırım dediğimde lafın gelişi olduğunu anlamadın sanırım.
When they say I charge an arm and a leg, that's meant as a figure of speech.
Tekrar tekrar söylememe rağmen, hala anlamadıysanız tekrarlayayım. Brooklyn'nin tamamı ve Manhattan'ın üçte ikisi bu gece burada olacak.
I don't know how to properly communicate this to you guys if you haven't heard me yet, but all of Brooklyn and two-thirds of Manhattan will be here.
Beyler anlamadınız mı?
Do you guys not get it?
Bay Soomro, dolandırılacağımı anlamadığımı mı sandınız?
MR SOOMRO, YOU THINK I DIDN'T SEE THE DOUBLE-CROSS COMING?
Dwight olayı anlamadın sanırım.
Oh. Dwight, I don't think you understand- -
Kusura bakmayın, anlamadım. Çok uzun sürece...
I'm sorry, I didn't know, is this going to...
Amirim, sanırım beni anlamadınız.
Chief, I don't think you understand.
Bu şirket karmaşasını hiç bir zaman anlamadım.
I never understood that corporate mess.
Neden büyüklük tasladığını anlamadım bile, ama...
I don't even know what this high horse is that you rode in here on, but - -
Marquesa'nın soygun yaptıktan sonra neden bir Yüzbaşı'nın peşine düştüğünü anlamadım.
I couldn't figure out why Marquesa went after a police captain after he pulled off a heist.
Yemin ederim dediğinin yarısını bile anlamadım!
I swear I don't understand half the things you say.
Ne yaptığını anlamadım.
I don't know what you're doing.
Tanrım, kendinizi gerilime hazırlayın, sende sok bizi şu kümese. Bize peri almayamı götüreceksin? Eğer yanlış anlamadıysam?
God, first you drive us to the set of thriller, and then you want to take us to a haunted mansion?
Bardan niye çıktığını anlamadım. Koca burunluyu öpmene ramak kalmıştı.
I don't know why you had to go outside... you were just about kissing Big Nose at the bar.
Mark'ın neden eve gelmediğini anlamadım.
I didn't understand why Mark wouldn't come and get us.
Üzerinden geçtim tamam ama ben ne yaptığını hâlâ anlamadım.
We've been over this, but I still don't understand what you're doing.
Hey, bayım, "Bekleyin" kelimesinin tam olarak neresini anlamadın?
Hey, man, what part of "wait here" don't you understand?
Kollarını indir. - Anlamadım.
Uncross your arms.
- Ne yapmaya çalıştığını anlamadım.
I don't understand. What are you doing?