Anlat onlara translate English
1,169 parallel translation
- Beni nasıl boğduğunu anlat onlara.
- Tell'em how you tried to smother me.
Anlat onlara!
Tell them!
Anlat onlara.
Tell them.
Anlat onlara Tony!
Tell em, Tony!
Anlat onlara, Kel.
Tell them, Kel.
Egon, anlat onlara.
Tell them, Egon.
Haydi, Bart. Anlat onlara.
Go ahead, Bart. Tell them.
Rick, Anlat onlara.
Rick, tell them.
Peki o zaman, her şeyi anlat onlara.
Turn yourself in.
Koş git. Ne yaptığımı anlat onlara.
Run down there and tell them what I did.
Devam et ve anlat onlara.
Go on and tell'em.
Anlat onlara.
Talk to them.
- Evet, anlat onlara.
Yeah, you tell them.
- Susan, anlat onlara hadi.
- Susan, tell them.
Okula kadar koş, anlat onlara!
Way to go, school meat!
Onlara beni sana dokunmaya nasıl zorladığını anlat.
Tell them how you made me touch you.
Onlara ne olduğunu anlat yoksa bunları keserim. Anlat.
Tell them what happened... or I'll cut'em off.
Onlara ne olup bittiğini anlat, Onların bilgisi var,
Tell them what's going on. They're in Information.
Buna hayır demem gerekiyor, onlara trombon çalgısını anlatın.
I would say no, Poirot, tell them the trombonist...
Şimdi onlara da bana anlattıklarını anlat.
You just tell them what you told me.
- Bunu onlara, senden liderlik bekleyen savaşçılara anlat.
Tell that to our warriors who wait for your guidance.
- Onlara hayatımı nasıl mahvettiğini anlat!
- Tell them how he's ruining my life! - It's all lies.
Genelde büyük reklam taktikleriyle insanlara, borç alabileceklerini anlatıyoruz Ve geldikleri zaman da onlara gülüyoruz.
Well, mostly we take out these big fancy ads telling people to come for a loan, and then we laugh at them when they do.
Onlara kumdaki düzeni anlat.
Tell him about the pattern in the sand.
Onlara gerisini de anlat, Harcourt.
Tell them the rest of it, Harcourt.
Onlara herşeyi anlatıyor!
He's telling them everything!
Sekiz yıI, beş buçuk yılda çıkarsın. Ya onlara Otto ve Wanda'yı anlatırsam?
What if I tell them about Otto and Wanda?
Onlarla nasıl anlaşırız, onlara, tehdit olmadığımızı nasıl anlatırız?
How do we reason with them, let them know we're no threat?
Anlatın onlara.
Tell them.
Bunu onlara anlat Ronnie.
Tell them what it is, Ron.
Ondan sonra bir zamanlar nasıl olduğumu anlatırdım onlara.
I was actually frightened.
- Çocukları al ben onlara anlatırım.
- We are the children and explain to them.
Bir hata yaptın - - onlara anlat seni affederler!
You make a mistake--you tell people and they forgive you
Roga, onlara ne istediğini anlat.
Roga, tell them what you want.
Onlara anlat.
Explain to them.
Onlara anlatılmaması için bir neden var mı?
Any reason they should not be told?
Onlara seni o gece marketten kaçarken bulduğumu ve arkandan tezgahtarın "hırsız" diye bağırdığını anlatırım.
TELL THEM ABOUT HOW I PICKED YOU UP RUNNING THAT NIGHT OUTSIDE THE STOP AND GO WHEN THE OWNER WAS YELLING ABOUT HOW HE GOT ROBBED.
Onlara doğal seleksiyon hakkındaki teorini anlat..
Tell them about your theory of natural selection.
Onlara bunu anlatıyordum... Sen benim sevgilimsin ve Caroline seni kıskanıyor, çünkü seviyor.
I was telling them that... you're my lover, and that Caroline is jealous because she likes you too.
Söylediklerimi onlara anlat.
You tell them what I said.
Onlara ne yiyeceklerini anlat.
Hook up! Tell'em what they're gonna eat.
Onlara Tayvan malı, plastikten Cennet anahtarları veriyorlar. Ve onlara, öldüklerinde Cennet'e gideceklerini anlatıyorlar.
They give them plastic keys to paradise, made in Taiwan, and tell them they'll go straight to heaven if they die.
Onlara bunu mu anlatıyorsun?
Is that what you've been telling them?
Şimdi, bana bildiğin her şeyi anlatırsın, böylece onlara yardım etmek için küçük bir şansın olur ya da hayatın boyunca bok sineği gibi peşinde olurum.
Now, you're either gonna tell me every damn thing you know so there's a small chance that I can actually do them some good or I'm gonna be all over you like a fly on shit for the rest of your life.
Sevgili Profesör Jones... İngilizlerle ya da Fransızlarla irtibatınız varsa... lütfen bunu onlara anlatın.
My dear Professor Jones, if you have the ear of the British or the French, please tell them that.
Hal onlara şu komik muhafız değişimini anlatıyordur.
Well, Hal must be describing the hilarious changing ofthe guard.
Onlara bizi anlat, canım
Tell them of us, my darling.
- Anlat onlara baba!
- Tell it, Daddy.
Şimdi şu piç Pedro onlara haklarını anlatıyor!
And now this bastard talks to them about their rights.
Onlara annenin ne kadar akıllı, nasıl biri olduğunu anlat.
Tell them how smart she was, how kind she was.
Onlara ne yaptığını anlat.
Tell them what you did.
onlara 345
onlara sor 23
onlara bak 32
onlara dokunma 16
onlara iyi bak 17
onlara ne oldu 39
onlara ne olacak 28
onlara de ki 17
onlara ihtiyacım var 20
onlara dikkat et 20
onlara sor 23
onlara bak 32
onlara dokunma 16
onlara iyi bak 17
onlara ne oldu 39
onlara ne olacak 28
onlara de ki 17
onlara ihtiyacım var 20
onlara dikkat et 20
onlara ne söyledin 20
onlara söyledim 22
onlara ne diyeceğim 18
onlara söyle 45
onlara ihtiyacım yok 16
onlara güvenmiyorum 16
onlara yardım et 17
onlara ihtiyacımız yok 18
onlara söyleyeceğim 18
onlara göstereceğim 22
onlara söyledim 22
onlara ne diyeceğim 18
onlara söyle 45
onlara ihtiyacım yok 16
onlara güvenmiyorum 16
onlara yardım et 17
onlara ihtiyacımız yok 18
onlara söyleyeceğim 18
onlara göstereceğim 22
onlara göre 26
anlat 464
anlatamam 71
anlatacağım 106
anlatabildim mi 110
anlatayım 104
anlatsana 152
anlatma 25
anlatırım 31
anlat bana 351
anlat 464
anlatamam 71
anlatacağım 106
anlatabildim mi 110
anlatayım 104
anlatsana 152
anlatma 25
anlatırım 31
anlat bana 351
anlat hadi 43
anlat bakalım 207
anlat ona 104
anlatmak ister misin 34
anlat bize 72
anlattı 18
anlatabiliyor muyum 95
anlattım 33
anlatın 77
anlatın bana 25
anlat bakalım 207
anlat ona 104
anlatmak ister misin 34
anlat bize 72
anlattı 18
anlatabiliyor muyum 95
anlattım 33
anlatın 77
anlatın bana 25