English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Anlayamıyorum

Anlayamıyorum translate English

6,383 parallel translation
- Bir türlü anlayamıyorum.
I just don't understand.
Ama neden bankaya yatırmadığını anlayamıyorum.
I just don't know why it wouldn't be in the bank.
Kahrolası Wade Beaufart'la niye yattığını anlayamıyorum. - Ben de.
I can't understand why she was fucking Wade Beaufart.
Sizi anlayamıyorum.
I can't understand you.
Gerçekten, bu konuda hiçbirşey yapmak istememeni anlayamıyorum.
Now, I don't understand why you don't wanna do anything about this.
Simon, anlayamıyorum.
Simon, I don't understand.
Eski sevgilini niye yemeğe davet etiğimizi anlayamıyorum.
I don't see why we had to invite your ex to lunch.
Etrafta neden dolanıyor hâlâ anlayamıyorum.
I still don't get why he's walking around.
Senin şu pis, hippi bokuna verdiğin omurgasız tepkiyi anlayamıyorum hiç.
I fail to understand your spineless response to that dirty, hippie piece of shit.
Kimin yalanlarını söylediğimi biliyorum sanırdım ama artık farkı anlayamıyorum.
I thought I knew whose lies I was telling, but I guess I can't tell the difference anymore.
Buradan anlayamıyorum dostum!
I don't have the fucking gear for this, man!
Bir şeyi anlayamıyorum. Polise nasıl ulaşabildin?
One thing I don't understand, how were you able to get to the police?
Şaka yapıp yapmadığınızı anlayamıyorum.
I can't tell if you're joking or not.
Anlayamıyorum.
I don't understand.
Senin ve Dylan'ın, sonunda hep onun kaybedeceği şu ergenlik yarışmalarına habire tutuşmanızı bir türlü anlayamıyorum.
I don't understand why you and Dylan always have to get into these prepubescent competitions of which he always loses.
Anlayamıyorum.
I do not understand.
Anlayamıyorum.
-... because I don't get it. - Heh.
Benim narin çiçeğim, sinirlendiğinde seni anlayamıyorum.
My delicate flower, I can't understand you when you're angry.
Sadece bu yolculuğu niye bu kadar önemsediğini anlayamıyorum.
I'm not nervous. I just don't understand why this is so important to you.
Sadece niçin öldürdüğünü anlayamıyorum.
I just can't work out why.
Burada neler olup bittiği anlayamıyorum.
I don't understand what's going on here.
Neden "Sana bir şey olmasını istemedim" kısmını anlayamıyorum?
Why am I having trouble with the'I didn't want anything to happen with you'part?
Neden bahsettiğinizi anlayamıyorum?
What if I fail to understand?
Hâlâ sana bunu nasıl yapabilir anlayamıyorum.
I still don't understand how she could do this to you.
Uçmak beni nasıl... daha iyi bir sağlık yardımcısı yapıyor anlayamıyorum.
I fail to see how flying makes me a better healthcare companion.
Bunun muhteşem olduğunu nasıl göremediğini anlayamıyorum!
I fail to see how you fail to see that it's awesome!
kime takip edeceğimi anlayamıyorum.
I can't understand who to follow.
Bunu nasıl yaptığını anlayamıyorum.
I don't know how you do it.
Anlayamıyorum...
I simply can't understand...
Aynaya nasıl bakabiliyorlar anlayamıyorum.
- I don't know how they can live with themselves.
- Anlayamıyorum!
Dad. I don't understand you!
Anlayamıyorum.
I don't even know.
Oscar'ın, kadını neden öldürdüğünü anlayamıyorum.
I just don't get why Oscar would kill her.
Çünkü hala olanları anlayamıyorum.
Because I don't understand things yet.
Anlayamıyorum, derdin ne senin?
I don't understand. What is going on with you?
Bunu nasıl gözden kaçırdığını anlayamıyorum doğrusu.
How that got missed, I will never understand.
Anlayamıyorum.
I... I don't understand.
Öyle adamları anlayamıyorum biliyor musun?
I fucking... I never understand guys like that, you know?
Ben polis olmama rağmen hala anlayamıyorum.
In spite of being a cop, I cannot understand.
Biliyor musun, kaç tane olduğunu hiçbir zaman tam olarak anlayamıyorum.
You know, I can never really tell how many are in there.
Ne oldu dostum orda, anlayamıyorum.
I don't know what you got yourself into, mate.
Hal ve hareketlerini hiç anlayamıyorum.
Her actions are beyond my understanding.
Burda gördüğüm sadece... $ 17,535 kar? Hiç anlayamıyorum.
What I don't quite understand.
Ben bunu anlayamıyorum.
I just don't understand it.
Nedenini anlayamıyorum Wiesenburg, Weisenfeld ve Altenburg'dan kaçan kamyonların görülmesi,
I just cannot understand why trucks have been seen fleeing from Wiesenburg,
Tereddüt etmeni anlayamıyorum.
I can't see why you'd hesitate.
Anlayamıyorum!
I don't understand!
Siz insanların bu kadar uzun süre nasıl hayatta kaldığınızı anlayamıyorum.
I don't understand how you human could survive so long.
Ne biçim arkadaşlar edindiğini anlayamıyorum.
I can't figure out the kind of friends she's made.
Tekrardan değerlendirme amacımızı gerçekten anlayamıyorum. - Çünkü sürekli aynı terane. Tekrar tekrar.
I don't see why we have to keep revisiting that because it's the same conversation over and over again.
Yani, gerçekten anlayamıyorum.
No, I really don't understand this.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]