English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ A ] / Aptallık

Aptallık translate English

4,229 parallel translation
Asıl kabul edeceğimi düşünmek aptallık olur.
And you'd be a fool to think I would.
Çünkü böylece ne kadar zaman aptallık etmiş oldum, 200 mü?
Because that only makes me an idiot for, what, 200 years?
Aptallık ettim.
I've been a bit of an idiot.
Aptallık etme.
Don't be an ass.
Kanımca baş şüpheli tarafından kaçırılıp, saldırıya uğramış ve sonra baş şüpheliyi öldürmüş bir polisi öldürmek aptallık olurdu.
It would be stupid of me to kill the cop that kidnapped... abused and executed the prime suspect.
- Evet, bu kadar kızmakta haklısın, ve evet, yıllar önce bir aptallık yaptım.
Yes, you have every right to be angry, and yes, I was stupid all those years ago.
- Bu aptallık.
- That's stupid.
Aptallık ettim işte.
Stupid mistake.
Bu aptallık da ne demek?
What does that stupidity even mean?
Götürmezsem aptallık ederim.
I'd be a fool not to.
Babam buna aptallık diyor. - Ne?
It's bad.
Onu dinlemekle aptallık etmişsin.
You were stupid to listen to him.
Biliyorum, biliyorum.Çok büyük aptallık ettim.
I know, I know. I was stubborn.
Aptallık yapma, Wali.
Don't be a fool, Wali.
Seni önemsiyorum ama şu an aptallık ediyorum.
I care about you, I do, but I am just being stupid now.
Aptallık ettim.
It was stupid.
Bu aptallık.
That's stupid.
Bizi buraya getirdiğiniz çünkü "Kızılın aptallıklarını durdur" kulübü kızımızı bir belanın içinde buldu.
You brought us here because the "Stop Ginger Bullying Club" founded by our daughter is in trouble.
Aptallık ettim.
I was an asshole.
Aptallık etme.
Don't be stupid.
Ne oluyor? Nasıl böyle aptallık ettim?
What is going on?
Aptalca bir şey yapmayayım diye avukatımı da getirdim. Kafanı koparmak gibi bir aptallık.
I brought my lawyer so he could stop me from doing anything stupid, like ripping your head off.
Aptallık yapayım deme!
Don't be such an idiot!
- Aptallık ettim.
I was stupid.
Bana inanmıyor olabilirsin, ama Frank'in J.R. ile planladığı şeyi öğrenmeye çalışmazsan büyük aptallık etmiş olursun.
You may not believe me, but you'd be foolish not to check on what Frank is up to with J.R.
Aptallık olur bu.
This is madness.
Gördün mü, aptallık ettiğini düşünüyorum, gerçek aptallık.
See, I thought you was dumb... real dumb.
Biraz aptallık ettim, buranın bu kadar soğuk olduğunu bilmiyordum.
Stupid enough of me, I didn't know it got that cold here.
- Sadakat mı aptallık mı bilemedim şimdi.
Not sure if that's loyal or stupid. It's both.
Aptallık etme bence.
Let's not be stupid about this.
Aptallık etti diye hapse atacak değiller.
The cops can't throw him in jail for being stupid, right? No.
Ama şirketin avukatıyla hiçbirşey imzalamayıp aptallık etmeden tek kelime söylememek, bundan birazcık daha dahiyaneydi.
But the lawyers at that company... where I so stupidly opened my mouth without a signature... were just a teensy bit more brilliant than I was.
Aptallık etme.
Don't be foolish.
Bu çılgın, meshuggah * dünyada doğru insanı bulunca onu yakından tanımamak aptallık olur.
And in this crazy, meshuggah world, you've have to be a shmendrik not to know your b'shert when you meet them.
Böyle bir aptallık yapmanın Amerikan halkını göz göre göre aldatmaya çalışmanın sebebini bulabilmek için günlerdir kafa patlatıyorum. Bu işe bu kadar bulaşmanın tek bir nedeni olabilir.
I've been racking my brain trying to find a reason why you'd be stupid enough to willingly attempt to defraud the American people, and the only reason I can come up with for why you'd be in so deep
Herhangi bir aptallık yapmanı istemiyorum.
I don't want to get caught for anything foolish yöu do.
- Ondan vazgeçerek aptallık etmişsin.
Well, weren't you stupid letting that one get away?
- Evet, aptallık ettim.
- Yeah, I was. - Hmm.
Sonra aptallık ettiğimi gördüm.
Found myself a fool for it - -
Hayatımı hiçe sayarken yeterince aptallık ettim ama Kathleen'in önünde hâlâ parlak bir gelecek var.
And while I was foolish enough to throw my life away, Kathleen still has a bright future ahead of her.
Onunla onca zaman yaşamakla aptallık ettim.
I was stupid to live with him as long as I did.
Ölüm nedenini yapılan bir aptallık olarak mı öneriyorsun?
You're suggesting cause of death is stupidity?
Burada daha fazla aptallık yaşanmasın. Sessiz hoş bir bina istiyorum.
And no more silliness, I want a nice quiet wing.
Yumurtalıkların, beynine o kadar çok aptallık salgılıyor ki ne taraf yukarı diye sorsam bilemeyeceksin.
Your ovaries are squirting so much goofy juice into your brains you don't even know which way is up.
Deb'i unutacağını düşünmekle aptallık etmişim.
Ugh, I am so stupid to think you would ever get over Deb.
Beni sabote etmeye mi çalışıyorsun ya da çok fazla aptallık mı soluyorsun bilmiyorum ama her iki durumda da kovuldun!
I don't know if you're trying to sabotage me, or you're too stupid to breathe, but either way, you're out!
Aptallık ettim.
And I was stupid.
Bana yardım etmekle aptallık ettin.
You were stupid to help me.
Aptallık?
Complete stupidity?
- Aptallık bu!
This is stupid!
Senden ayrılmakla aptallık ettim.
I was fool to ever leave them.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]