Ateş yok translate English
712 parallel translation
Duman var ama hiç ateş yok.
There's smoke but there's no fire.
şerife ateş edene kadar ateş yok.
Remember, no shooting'till the sheriff fires.
Orası soğuk ateş yok.
By now it will be cold there. There is not fire.
Ateş yok.
Hold your fire.
Ateş yok.
Hold fire.
- Ateş yok.
- No fire.
İskele tarafında ateş yok.
There's no fire on the port side.
"Umut yok, ışık yok, ateş yok."
No hopes, no light, no fire,
Ateş yok.
There is no fire.
Küre üstümüzde ve halâ ateş yok.
Orb is above us, and there is no fire!
Yok, ben hiç ona ateş etmedim.
I never took no shot at Billy the Kid. No.
Ateş etmek yok.
I don't want shooting.
Benim için mahsuru yok. Ateş severim.
And I appreciate a good wood fire.
Hadi, ateş et, seni korkak tavuk... elini sabit tutabilecek yeterli kanın bile yok!
Go on, shoot, you puling chicken of a man... with not enough blood in you to keep your hand steady!
Bombaları duymadan ateş etme yok!
Don't shoot unless we hear the bombs.
Yansın ateş, ilerlesin bu yolda dönüş yok.
Keep it burning, keep it forward on the road that has no turning.
Telsize ateş et. yok et onu!
Fire at the radio. Destroy it!
Yani radar istasyonuna kadar ateş etmek yok.
So no shooting till we hit the radar station.
O halde sakın unutma tek yapacağın atları tutmak. Ateş etmek yok.
Then remember... all you do is hold the horses.
Unutma, evlat, ateş etmek yok.
Remember, Kid, you don't do no shooting.
Beni ısıtacak bir güneş ya da ateş de pek görünürde yok.
Can't seem to get enough sun or fiire to heat me through anymore.
Askerlere ateş etmeyi öğretmekten başka iş yok.
Nothing but teaching guys how to shoot.
Ateş etmek yok.
No shooting.
Kız gemideyken ateş etmek yok.
There'll be no firing with the girl on the ship. We're going to board her.
Ateş etmek yok, Etraf Apaçi kaynıyor.
There'll be no shooting. There's Apaches all over.
Unutma, ateş etmek yok!
Now remember, hold your fire!
Ateş yok!
Hold fire!
Unutmayın, ateş etmek yok.
Remember, I said no shooting.
- Ateş etmek yok.
- It ain't a shooting.
Fakat ufaklığın silahı yok, benim var ve ateş edebilirim.
But the squirt doesn't have the gun. I have. And I can loose the lightning.
Dünyanın oluşurken yaydığı ışın... uzayın derinliklerinde ışık hızıyla yayılırken... henüz diğer galaksilerdeki gezegenlere ulaşamadan... içinden doğduğumuz uzayın karanlığında kaybolacak... ve başladığımız şekilde, bir gaz ve ateş patlamasıyla yok olacağız.
And while the flash of our beginning... has not yet traveled the light years into distance... has not yet been seen by planets deep within the other galaxies... we will disappear into the blackness of the space from which we came... destroyed as we began, in a burst of gas and fire.
Ateş etmek yok, Iütfen.
No shooting, please.
- Ve unutma ; ateş etmek yok.
- And remember, can't be no shooting.
Kabataslak ama, bir düşmanı yok etmesi için büyü ile çağrılmış olan bir ateş iblisine ait bu eski gravür ve ortaçağ çizimlerinin kopyalarına oldukça benziyor.
It's crude, but remarkably similar to these copies... of old woodcuts and medieval drawings... of a fire demon invoked by witchcraft to destroy an enemy.
Hastalığı sadece ateş ve ayazın yok edeceğini biliyoruz.
We do know that only fire and frost will kill it.
Günün birinde hepsi yok olacak bir duman bulutu ve ateş topu.
Then one day it could all be gone, in one big puff of smoke and ball of fire.
Viski ve ateş etmek de yok.
And no whiskey and no gunning.
Ateş eden yok.
No Chink fire yet.
Çinlilerden ateş eden yok.
No Chink fire yet.
Sözde cinayet silahının ateş etme yeteneğinin olmaması delili yok saymak olmaz mı?
Would it rule out testimony that the weapon was incapable of firing a bullet?
Ateş etmek yok.
There'll be no more firing.
Zaman yok, ateş kendiliğinden bitecek.
No time, the fever will be over by itself.
Ateş etmek yok!
No shooting!
Benim içimdeki ateş dünyayı bile yok edebilir.
I've got enough fight in me to devour the world.
Tüm kasabada ateş etmesini bilen on kişiden fazla adam yok. Evet?
There ain't ten men and the whole town know which end of the gun they shooting.
Zulular'ın eline ateş vermeye gerek yok.
No need to make the Zulus a present of fire.
Ateş etmek yok, demiştim.
I... I said no shooting'.
Ateş gibisi yok he?
Ha-ha-ha... Mm, hm-hm.
Başkomutanlık, Londra'yı ateş toplarıyla yok etmemiz için emir verdi.
( DALEKSUPREME ) Supreme command have given orders for London to be destroyed by firebombs.
Kasap Taburu bildiriyor : 11 tank yok edildi, sekizi ateş altında.
Butcher Battalion reports 11 tanks destroyed, eight on fire.
Ateş suyu yok, viski yok. Barış içinde evinize gidin...
No crazy water, no whiskey.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yoksa ne 75
yok musun 43
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65