Yok ol translate English
1,622 parallel translation
"Ya makale yaz, ya da yok ol" lafını bilirsin.
You know the expression "publish or perish"?
Ve sen şeytan, Tanrının yargılayıcı eli ile yok olmuş ol.
And to you, devil, be gone, for the judgment of God is at hand.
Küçük inancının yok olmasına hazır ol.
Get ready to have your little bubble burst.
Cüce, yok ol.
Midget, get lost.
Ya teslim ol, ya da yok ol!
Surrender or be devoured!
Ya teslim ol ya da yok ol!
Surrender, or be devoured!
Şimdi yok ol karşımdan!
Get out of our sight!
- Çocuk, yok ol!
Hey, kid, get lost.
Yok olacak, yok ol...
Destroyed, oh destroyed!
Sorun yok. Sakin ol... Tamam, niçin artık beyini mi yemeye çalışmıyorsun?
it's okay. just relax... okay, how come you're not trying to eat my brain anymore?
- Sağ ol, Profesör Yardım Yok.
- Thank you, professor no help.
Yavaş ol be kadın. Neden bahsediyorsun sen? Zaman yok.
Uh, you mind putting the gun down?
- Sakin ol tamam mı, abartmaya gerek yok.
Whew! Take it easy. Come on, touch it.
Tamam, tamam. Yok bir şey, sakin ol.
It's okay, it's okay, it's okay, calm down.
Sakin ol, Joe. Kimsenin böyle bir niyeti yok.
You don't think I know what's going on out there?
Uyan, kahvaltı et, yürüyüşe çık deney yap, öl gibi bir programım yok.
It wasn't, "Wake up, make breakfast, jog, science experiment, die."
Emin ol ki yok.
You sure do not.
Yemeğe kalır mısın? Yok, sağ ol.
- Staying for dinner?
- Yok, sağ ol.
- No, thanks.
Rahat ol. Bunda rahat olacak hiçbir şey yok.
There is nothing relaxing about this.
Yok sağ ol, Meesh.
No thanks, Meesh.
Yok, sağ ol!
No. Thanks.
- Sorun yok. Buna emin ol.
Dude, you're cool.
Yok, sağ ol.
No, thanks.
Yırtık ol biraz, randevulaşmanın bir protokolü yok.
There's no dating protocol there.
Gerek yok sağ ol.
Got it. Thanks.
Sakin ol, sorun yok.
Carry on, it's fine.
- Yok sağ ol ben almayayım!
- No, thanks.
Yok, sağ ol.
No, I don't.
Yok, sağ ol.
No. Thank you.
Yok, sağ ol, Eddie.
Thanks.
- Sağ ol, gerek yok adamım.
- Want a drink, my man?
- Yok çocuğum, sağ ol...
- No, dear. Thanks.
Burası bundan böyle Midian. Ölümden başka gidecek bir yerin yok. Teslim ol.
There's no place to run in the capital of Death.
- Kenny, başka bir şey yok. Sağ ol.
- Kenny, that will be all, thank you.
Sanki fazla seçim şansın yok gibi sokakları bırak hayatına dön ya da sokaklarda kal ve öl ya da hapse tıkıI.
It's not like you have more options, you either quit the street and take care of your life, or you can stay in the streets and get killed, or get locked up.
Tamam, sakin ol kardeş, heyecana gerek yok.
It's okay, bro, just relax, we don't have to get all excited.
Kaba olmana gerek yok, sadece nazik ol.
You therefore do not be rude. I'm just polite.
Sakin ol, ahbap. % 87 vakada kalıcı yan etkisi yok.
Relax, man, 87 percent of the time, there's no permanent side effects.
Sakin ol. Senin de ihtiyacın yok mu?
You need time for yourself, too!
Sağ ol, hiç gerek yok.
Thanks, but this will be fine.
Sakin ol, bir şey yok.
Steady. Steady.
- Yok, sağ ol.
- No thank you.
- Hayır, yok. Sağ ol.
- No, thank you, I'm not.
İyi yada kötü hiçbir fikrim yok.
Way Ol'6 | â IOthâ ¬ |?
Yok, sağ ol. Elemana ihtiyacım yok.
No, I don't need anyone.
- Yok sağ ol.
- No, yhanks.
Yok sağ ol.
No, thank you.
Yok, sağ ol.
No, it's fine.
Yok, sağ ol.
- No, i'm fine, thanks. - Yeah?
- Yok, sağ ol.
- No, thanks though.
yok oldu 57
yok olmuş 18
yok oldular 17
yok oluşun yılıydı 19
ölmüş 552
olmuş 102
olan 30
olivia 38
oldu 1287
öldü 1127
yok olmuş 18
yok oldular 17
yok oluşun yılıydı 19
ölmüş 552
olmuş 102
olan 30
olivia 38
oldu 1287
öldü 1127