English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bekledim

Bekledim translate English

4,754 parallel translation
Yeterince uzun süre bekledim.
I've been waiting long enough.
Sokakta onu bekledim.
I waited down the street.
Kan kaybından ölmesi bir dakika sürecekti. O yüzden bekledim.
Takes about a minute to bleed to death, so I waited.
Bütün gece beni birileriyle tanıştır diye bekledim.
I mean, I've been waiting for you to introduce me to people all night.
Ama hep bekledim.
I kept waiting.
Oturup kanıtların gelmesini bekledim.
I sit here waiting for the evidence.
Biliyorsunuz, o akşam yemeği rezervasyonunu ayrılmadan önce beraber yapmıştık, ama o restoranda tek başıma otururken açıkçası onun çıkıp gelmesini bekledim.
You know, we made that dinner reservation together before we split up, and... as I sat there alone in the restaurant I honestly expected him to show up.
Tamamdır Meg, 36 saat boyunca Aile Planlaması Derneği'nde bekledim ve sınıfındaki kızlardan oraya girenlerin resmini çektim.
Okay, Meg, I stood outside Planned Parenthood for 36 hours and here are the pictures of every girl in your class who went in.
Cesaretimi toplamak için 50 yıl bekledim.
I've waited 50 years to find the courage.
Bu şans için 30 yıl bekledim.
I've been waiting 30 years for this chance.
Bunun için 30 sene bekledim.
I've been waiting 30 years for this.
Kuyuya kanımı sundum ve bekledim.
I offered up my blood and waited.
2071 yılında geliyorum, Hayatım boyunca bu evden beni götürmeni bekledim!
I come from the year 2071, I have my whole life waiting for the house to take me to you.
Evet, seni bekledim ama hiç aramadın.
Yeah, I waited up for you. You never even called.
Nihayet uyumuşken uyandırmak istemezdim ama bekleyebildiğim kadar bekledim.
Sorry to wake you when you're finally sleeping, but I waited as long as I could.
Bir çoğunun elinde "Eve Hoş Geldin" işaretleri vardı. Ben geleceğinizi düşünerek bekledim, bekledim ama gelmedin.
A lot of them had "Welcome Home" signs, and I was waiting and waiting, thinking you'd come, but you didn't.
Uzun zaman bekledim.
I waited for a long while that God would give me a woman with a big smile
Kız kardeşinin doğum gününde iki sat bekledim.
I waited 2 hours on your sister's birthday.
Bilmiyorum, çok bekledim.
I don't know, I waited too long.
Tüm akşam bekledim bu ânı.
I've been waiting all night.
İçeri girdim Egan'ın ofisine gittim, onu bekledim ve onu bıçakladım.
I let myself in... went to Egan's office, waited for him... and I stabbed him.
15 sene boyunca bugünü bekledim.
I have waited 15 years for this day.
Odada benimle buluşacağını söyledi ilk önce ben yukarı çıktım, şampanya söyledim ve bekledim.
She told me she'd meet me in the room, so I went up first, ordered some champagne, and waited.
3 yıl söz verdin bana 3 yıl senin aramanı bekledim
You've been promising to call me for 3 years, I've been waiting for you to call for 3 years...
Seni bekledim.
I waited for you.
Sabah o kadar bekledim gelir diye ama gelmedi.
I sat around waiting for him all morning, but he never came back.
Ben daha çok bekledim.
I've waited longer for mine.
- Hayır. Kapının önünde seni bekledim.
I was waiting outside your door.
400 yıl bunun için bekledim ve gerçekleşmiyor bile.
Because I've waited 400 years for this, and it's not even really happening.
Kendine çeki düzen versin. Dün burada beş saat bekledim.
I waited for five hours last night.
Herkes odadan çıkana kadar bekledim, ve sonra...
So I waited until everyone was out of the room, and then...
Geri gelip her şeyi berbat etmesini bekledim.
I half expected her to come back and ruin everything.
- Bunun için mi bekledim yani? - Bilemiyorum.
- I had to wait around for that?
Yeterince bekledim.
I'm pretty much done waiting.
Çocuklar, 20 senedir bugünü bekledim.
Okay, guys, I've been waiting 20 years for this.
İlk turundu, ilk defa şehir dışına çıkmıştın dışarıda seni bekledim sonra da seni gördüm çok güzel görünüyordun ve oradaki herkes çığlıklarla adını haykırıyordu tabii ben de.
Your first tour when you came to mobile... I waited outside that entrance for you, and I saw you, and you looked so pretty, and everybody was out there hollering your name, and I was, too.
Ömrümde kaç tane gitarist bekledim...
If I had a nickel for every time I've had to wait for a damn guitar player...
Birazdan işe gideceğim, ama bütün gün uyanmanı bekledim.
I gotta go to work in a minute, but I... been waiting all day for you to wake up.
Bekledim.
I waited.
Hayatım boyunca seni bekledim ve senin için her şeyi yaparım.
I waited my whole life for you, and I would do anything for you.
Yeterince bekledim ama hiçbir şey çıkmadı.
I have waited and nothing's turned up.
- Tüm gün bu anı bekledim. - Pekâlâ, biraz gülümseyin.
I've been looking forward to this all day.
Neden bu aşağılık heriflerden daha fazlasını bekledim bilmiyorum.
I don't know why I expected any fucking less from these assholes.
Şuracığa yığılmadan önce gitmesini bekledim.
I wanted him away before I keel over.
Ondan hep en kötüsünü bekledim.
Can only assume the worst of her.
Bütün bir gün boyunca bekledim.
I waited a whole day.
Ama yanından ayrılmadım. Onu terk etmedim. Bana kollarını açana kadar onu bekledim.
But I stayed there and I wouldn't leave and I wouldn't budge until he let me in.
Her gün iskelede seni bekledim.
You know, I waited for you at the pier every day.
# Güneşi göreyim diye bekledim
( SINGING )
Uzunca bekledim.
I waited a long time.
- Saatlerce bekledim.
- Anyway, I waited and waited...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]