Bekleyin biraz translate English
983 parallel translation
- Bekleyin biraz!
- Wait a second!
- Bekleyin biraz.
- Wait a minute.
Matmazel Deluzy, bekleyin biraz.
Mademoiselle Deluzy, just a moment.
- Bekleyin biraz.
- Just one minute.
Bekleyin biraz!
Wait a minute!
- Bekleyin biraz...
- Just a minute, boys. I want to...
Sakin olun, bekleyin biraz.
Steady on. Wait a moment.
Burada bekleyin biraz.
Wait here a minute.
Sabırlı olun, bekleyin biraz ne olur.
Will you be patient? Will you stay awhile?
Bekleyin biraz.
Just hold on.
- Bekleyin biraz.
- One moment.
Bekleyin biraz.
Wait a moment.
- Durun, durun. Bekleyin biraz.
- Now, now, now, please wait a minute.
Burada bekleyin biraz.
Wait here a moment.
Bekleyin biraz.
Now wait a minute.
Biraz bekleyin, ayrılmayın!
Wait a second, hold on!
- Rica ederim biraz bekleyin efendim.
- Sir, kindly wait one moment, please.
- Öğreneceksiniz. Biraz bekleyin.
You'll find out.
Biraz bekleyin.
I'll see...
Biraz bekleyin, olur mu?
Hold it, will you?
- Biraz daha bekleyin.
- Just one more minute.
Biraz bekleyin.
Stay a while.
- Biraz daha bekleyin.
- Won't be but a second.
- Biraz bekleyin.
- Wait!
Ah, biraz bekleyin, Bay Collins!
Ah, you just wait, Mr. Collins!
Bu sadece başlangıç. Biraz bekleyin.
And this is only the beginning.
Oturun. biraz bekleyin.
Sit down. Wait a moment.
Biraz bekleyin.
Just a minute.
Biraz bekleyin lütfen.
Just a moment, please.
Patron konusu için üzgünüm. Biraz daha bekleyin.
Sorry about the boss, please wait.
Şurada biraz bekleyin lütfen.
Just sit here a moment, please.
Biraz bekleyin lütfen.
Wait a moment
Biraz bekleyin, gidip çağırayım.
What here a moment, I'll go and get him.
- Ama bir ambleme ihtiyacımız var. - Biraz bekleyin.
- Yes, but we will need an emblem.
- Burada, ama biraz bekleyin.
- It's here, but wait
Lütfen biraz bekleyin beyler.
Just a minute please, gentlemen.
Biraz verebilir misiniz? - Bekleyin getiriyorum.
Thank you, that's very kind of you.
Lütfen biraz daha bekleyin.
Please wait a little longer.
- Hayır biraz bekleyin.
- No, now just a minute.
Biraz bekleyin lütfen.
Now wait a minute.
Biraz bekleyin.
Wait a minute.
Tamam, uzaklaşması için biraz bekleyin.
FINE. GIVE HIM TIME TO MOVE ON.
Lütfen biraz bekleyin.
A little while, please.
Siz biraz bekleyin ben telefonla ulaşmaya çalışayım.
Now, you just hold still a minute and I'll try to get her on the phone.
Biraz bekleyin!
Wait a little bit!
- Biraz daha bekleyin.
- Wait a moment.
Biraz bekleyin.
Just a second.
- Bekleyin biraz.
- Wait.
Lütfen biraz daha bekleyin.
Please, hold on a little longer.
Biraz bekleyin Lütfen...
Just a jiff...
Girin, girin. Biraz bekleyin.
Be right with you.
biraz 988
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz uyu 104
biraz ister misin 172
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz sonra 59
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz uyu 104
biraz ister misin 172
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz sonra 59
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz dinlen 152
birazdan görüşürüz 75
biraz daha kal 33
biraz bekle 203
biraz sakin ol 53
biraz daha iyi 17
birazdan gelir 64
birazdan gelirim 80
biraz daha var 16
biraz dinlen 152
birazdan görüşürüz 75
biraz daha kal 33
biraz bekle 203
biraz sakin ol 53
biraz daha iyi 17
birazdan gelir 64
birazdan gelirim 80