Ben senin gibi değilim translate English
630 parallel translation
Ben senin gibi değilim.
I'm not like you.
Hiç olmazsa ben senin gibi değilim.
At least I don't.
Hayır. Ben senin gibi değilim. Ben...
No, I'm not like you.
Ben senin gibi değilim Sam, hepsi bu.
I'm not like you, Sam. That's all.
Ama ben senin gibi değilim, Dufton'da halan var, senin için neden zorluk çıkarmayayım?
But I'm not like you, aunt in Dufton, why should I make it difficult for you?
Ben senin gibi değilim, Kelly.
I'm not like you, Kelly.
Ben senin gibi değilim!
I'm notlike you!
Ben senin gibi değilim.
I'm not like you. That's one thing I do know.
Ben senin gibi değilim anne.
Please say I'm not like you, Mama.
Bak, Skip, ben senin gibi değilim.
Look, Skip, I'm not like you.
Adamım, ben senin gibi değilim. Ne dersen de!
Man, I am not just like you, whatever you say.
Görüyorsun, ben senin gibi değilim.
You can see I'm not like you.
Ben senin gibi değilim.
I am not like you.
Ben senin gibi değilim. Sen katilsin.
Tell that to the police, or I'll be back.
Çünkü ben senin gibi değilim, sözüm sözdür.
Because I, unlike you, am as good as my word.
Ben senin gibi değilim. Yalnız olmaktan korkmuyorum.
I'm not afraid to be alone like you.
Ben senin gibi değilim, zengin...
I'm not like you, rich...
" Ben senin düşündüğün gibi değilim...
I'm not what you think I am.
Ben senin gibi bir adama layık değilim.
I'm not worthy of a man like you.
Benim bildiğim dostlardan değil. Ama ben senin gibi yüksek sosyeteden değilim.
Not the kind of friends I know but I'm not high class like you.
Senin gibi bir şey yokmuşçasına davranmaya çalıştım ama ben senin kadar cesur değilim.
I've tried hard to make believe the way you do, Porter, but I'm not as much of a man as you are.
Belki bunu söylememin bir anlamı yok ama ben senin düşündüğün gibi biri değilim.
Maybe there's no use in my saying so but I'm not like you think I am.
Senin de söylediğin gibi, ben o karakterde bir adam değilim.
As you have pointed out, I am not a man of character.
Senin gibi alçağın teki değilim ben!
I'm not a dog like you.
Ben yaparım. Senin gibi değilim.
I manage.
Gördüğün gibi Jeykll, ben senin o takdire değer saygınlığına sahip değilim.
You see I don't have your highly laudable respect for life, Jekyll.
- Tatlım, benim tüm istediğim... Ben itiraf ediyorum bebek yüzlü, platin bebek gibi sırıtan genç birisi ve senin için onun kancaları gibisine de sahip değilim.
I'm not as young as that simpering, baby-faced, platinum doll who's hooked you.
Tek bilen de benim. Ben senin yaptığın gibi her şeyi herkese... anlatacak kadar yüzsüz değilim.
The difference is that I would never have the impudence to tell everybody the way you do.
- Ben senin gibi bir kukla değilim.
I'm not a puppet, Korob, like you.
- Ben senin gibi kral değilim.
- I'm not a king like you.
Ben senin gibi değilim!
I'm not like you!
Ben senin gibi ödlek değilim.
Harvey would walk fire for you.
Ben Song soyundanım, senin gibi hain değilim önünüzde eğilmektense, ölmeyi tercih ederim
I'm a Song subject, not a traitor like you I'd rather die than kneel before you
- Ben kaybedenim, senin gibi adamlardan değilim!
- I'm the loser, not guys like you!
Çünkü ben senin gibi hayvan değilim.
Because unlike you, I am not an animal.
Biliyorsun, ben senin gibi genç değilim.
You know, I'm no longer young.
Siz nazik bir yaşlı bayan gibi görünüyorsunuz, fakat ben senin torunun değilim.
I got to say this, you seem like a really nice old lady and everything, but I ain't your granddaughter.
Wolfgang tatlım, bana öyle geliyor ki sanki ben senin için... bir eş, bir sevgili gibi değilim.
Dear Wolfgang, I have the feeling that I haven't been for you what a wife and a lover should have been.
Ben senin gibi iyi bir kimse değilim.
I'm your well wisher.
Ben senin gibi bu işte meslek sahibi değilim.
I'm not a professional like you.
Senin gibi bir leş kargası değilim ben.
It's not a wager because I'm not a big fancy hood like you.
Ben senin gibi değilim Diane.
I'm not like you, Diane...
Bak, Neil. Böyle düşündüğün için teşekkür ederim ama ben senin gibi biri değilim.
Listen Neil I mean I appreciate this concern but I'm not like you all right?
Ben de senin gibi Katolik'im, ama senin kadar katı değilim.
I'm as Catholic as you are, but I'm just not as strict.
Ben şişko adam değilim senin boş kafa olamadığın gibi, tamam?
I'm not the fat man like you're not the shithead, okay?
Ben iş adamıyım dostum, senin gibi değilim.
As soon as I save a little, I'II get a super chopper.
Ben senin gibi bir aygır değilim.
I'm so sorry I'm not the stud you are.
- Senin gibi değilim ben.
- I might not like you.
Ben senin gibi duygusuz değilim.
I'm just not the cold fish you are.
Ben senin sandığın gibi değilim.
I'm not what you think I am. - Meaning?
Ben de bir sanatçıyım, senin gibi büyük bir sanatçı değilim ama sanatçıyım.
I'm an artist too, not great like you, but you know what?
ben senin 31
ben seninim 27
ben seninleyim 22
ben senin annenim 49
ben senin kocanım 27
ben senin karınım 18
ben senin dostunum 53
ben senin oğlunum 21
ben senin babanım 71
ben senin arkadaşınım 45
ben seninim 27
ben seninleyim 22
ben senin annenim 49
ben senin kocanım 27
ben senin karınım 18
ben senin dostunum 53
ben senin oğlunum 21
ben senin babanım 71
ben senin arkadaşınım 45
ben senin kardeşinim 25
ben senin yaşındayken 21
ben senin tarafındayım 26
senin gibi değilim 20
ben seni seviyorum 69
ben seni istiyorum 18
ben sana aşığım 17
ben seni 31
ben sana 39
ben seviyorum 38
ben senin yaşındayken 21
ben senin tarafındayım 26
senin gibi değilim 20
ben seni seviyorum 69
ben seni istiyorum 18
ben sana aşığım 17
ben seni 31
ben sana 39
ben seviyorum 38