Bence de translate English
10,645 parallel translation
Bence de, Max.
Yeah, you do, Max.
- Evet, bence de.
- Yeah, I would say it is.
Evet, bence de.
Yeah, me too.
Evet, bence de buldun.
Yeah, I guess you did.
- Bence de.
Me, too.
- Bence de.
- Me, too.
Bence de keşke tanışmasalardı.
I wish they'd never met, too.
Bence de ihtiyacımız olan şey küçük bir yürüyüş.
I think you're right. I think what we need is a little walk.
- Yine çalışıyor olmak süper bence de.
It's really nice to be out working again.
Bence de.
Me, too.
Bence de ama daha fazla bilgiye ihtiyacımız var.
Mine, too. But we need more information.
Bence de.
I will.
Evet, bence de fark yarattık.
Yeah, I think we did, too.
Bence de yapmışsın.
I think you did do it.
Evet bence de Phoenix taşına benziyor.
Yeah, yeah, that looks like the Phoenix stone to me.
- Bence de!
Ah. Agreed.
Bence de.
Sounds right.
- Bence de bir yerleri bize açık.
I think something of theirs is open to us.
- Bence sen de benimle gelmelisin.
- I think you should come with me.
Kas yapısına bakılırsa bence ikisi de.
From the look of his musculature, I'd say both.
Bence kontratları böyle de imzalarsın!
I think you sign the contracts like that!
Bence senin aradığın cümle de "Evet, Booth düşünebilirsin." olmalı.
I think the words you're looking for are "yes, Booth, you can think about it."
Bence sen de öylesin.
And I think you are, too.
Shea de Hollywood'a gitsin bence.
Maybe Shea's ready for Hollywood, too.
Louis, Dominic konusunda baskı altında olduğumuzu biliyorum ama bence yine de gözünü korkutmasına izin vermemelisin.
Louis, hey, I know we're under the gun with this Dominic thing, but I really don't think it's a good idea to let him push you around like that.
Bence ikimiz de çok duygusal ve düşüncesizce davrandık.
I think we both acted emotionally and precipitously.
Biliyor musun, bence günün birinde 3 boyutlu yazıcı dizaynı yapan bir milyoner olacaksın. Ve ben de "Benim adamım işte!" diyeceğim.
You know, one of these days, you're gonna be the billionaire 3-D printing designer guy, and I'm gonna be like, "That's my friend."
Hayır, yine de doğru olmaz bence.
Still, I don't think this is right.
- Ama bence hiç de küçük değil.
But, I don't think it's all that small.
Hayır, bence zihinsel bir hasarı yok. Olayı karmaşık hâle getirmeye de gerek yok.
No, I don't think he's that mentally damaged, nor is there any need to complicate the issue.
- İkisi de birer potansiyel eş bence.
I think they're both potential matches.
Bir karar vermeden önce ikisiyle de tanışmalıyız bence.
I think we should meet with both of them before we make a decision.
Eğlenceli de oldu bence.
I think it turned out pretty fun too.
Buna önsezi de ama bence arkadaşın Lucien bölgedeki insanlara işkence edip onları öldürüyor.
Call it a hunch, but I think your friend Lucien is torturing and killing humans in the quarter.
Bence silahını indir de seni bir doktora götürelim.
I think you should put down the gun and we should get you to a doctor.
Jerry, bence sen kendi başına saklanırsan hayatta kalabilirsin benim de kendi başımayken buradan kurtulma şansım var ama ikimiz beraberken bilemiyorum.
Jerry, I believe that, if you hide by yourself, you might survive and I believe I, by myself, have a shot of getting out of here, but the two of us, together? I don't know.
Bence BoJack'in sevgilisi Tony Curtis'in neler yaptığını sordu, ben de "Tony Curtis öldü" dedim.
Because what I think happened is that BoJack's girlfriend asked what Tony Curtis was up to and I said, "Tony Curtis died."
Ben de "Bence bu doğru değil." derdim.
And I would say, "I don't think that's true."
mükemmel... harikulade bir dedektifsin ve bence sen de benim sana karşı tamamen açık olmadığımı sezdin.
excellent... wonderful detective, and I think you can sense I'm not being completely transparent with you.
Bence senin de kabullenme zamanın geldi.
I think it's time you did, too.
Bence dışarıda iyiliksever biri var ve son zamanlarda televizyonda gördüklerinden muhtemelen pek de mutlu değil.
I'm thinking there's a Good Samaritan out there, probably not too happy about what he's been seeing on television lately.
Çünkü bir telepatik Grape Ape bu şehre yeter de artar bence.
'Cause I'm pretty sure one telepathic Grape Ape is more than enough for this city.
"Bence bir taraf seçmeden önce Adele'nin eski sevgilisinin şarkılarını duymayı beklemeliyiz." Adele de kim?
"I feel like we should wait to hear " Adele's ex-boyfriend's songs before we choose sides. " Who's Adele?
- Bence birbirinize çekildiğiniz gibi sizi yok eden şeylere de çekiliyorsunuz.
- I think you're drawn to things that destroy you the same way you two are drawn to each other.
Ben kardeşimi geri getirebilmek için elimden geleni yaptım. Bence senin kardeşin de aynısını hak ediyor.
I did everything that I could to bring my sister back, and I think your brother deserves the same.
Noel kutlaması için sen de gelmelisin bence.
You know, you should come over for Christmas tonight.
Bence buradan gitsek iyi olur. Birileri gelip bizim de üstümüzü boyamadan.
I think we should probably get out of here before someone tries to like paint over us.
Bence anne, O Omec seni gerçekten de ailenden koparmak istiyorsa buraya benim evime, Luke'un evine gelerek, onları buraya resmen davet ettin!
It occurs to me, Mother, that if the Omec really are trying to get to you through your family, well, then you've led them straight to my front door, to Luke's front door!
Yakın zamanda Alman vatandaşlığına geçtim ve bence Alman vatandaşlığını benimseyince Almanların tarihini de benimsemem gerekiyor ve Almanların yaptıklarından da sorumlu hissetmem gerekiyor çünkü ben de bir Alman'ım.
I just adopted the German nationality, and I think by my adopting the German nationality, I have to adopt the history of Germans, too, and also feel responsible for the things a German did because I'm German, too.
Bence hiç de adil bir teklif değil.
I don't think this is a fair offer at all.
Emma'yı karanlıkla doldurduğun için de kafan gayet yeterli olur bence.
For filling Emma with the darkness... hmm, I think your head will do quite nicely.
bence de öyle 135
bence değil 81
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
dell 45
bence değil 81
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
dell 45