Bence sorun yok translate English
287 parallel translation
Bence sorun yok.
I guess I'll be all right.
- Bence sorun yok Marv.
- You're okay in our book, marv.
- Bence sorun yok.
- It's fine with me.
- Peki, bence sorun yok.
- Well, that's ok with me.
Bence sorun yok.
That's all right with me.
- Seninle dans ederse bence sorun yok.
- If she dances with you, I'm OK.
Bence sorun yok çünkü sizleri koklamayacağım.
Well, that's okay with me because I don't have to smell you.
Bence sorun yok.
I don't see why not.
Sadece gidip Kanada'da yaşamak istiyorlarsa bence sorun yok.
If they wanted to leave and go to Canada, that's okay.
Bence sorun yok.
That's fine with me.
Bence sorun yok.
And that's just fine.
Bence sorun yok.
Oh, I think it's fine.
- Bence sorun yok ama bu mama diğer mamalara benzemez, tamamen doğal ve ev yapımıdır.
That's perfectly fine, because this is unlike any baby food you've ever tasted. It's all natural. It's homemade.
Tüm gece boyunca devam edebilirsin bence sorun yok.
You can carry on all night as far as I'm concerned.
Ayakta durmak istiyorsanız, bence sorun yok Bay Riker.
If you prefer to stand, fine, Mr Riker.
- Bence sorun yok.
- Not for me.
Evet, bence sorun yok.
Yeah, I got no problem with that.
- Bence sorun yok. - Diline hakim ol.
I will sue the city to surrender the documents.
- Bence sorun yok.
- I'm all right.
Bence sorun yok.
I guess that's okay.
Bence sorun yok.
All right.
* Buna arzu deniyor... *... bence sorun yok, çünkü filmleri arzularımızla çekeriz.
That's desire, and I think it's okay, because that's what we make movies with.
Bence sorun yok.
It looks fine to me.
Gerçekten. Bence sorun yok.
Really, there isn't.
Bence sorun yok, ama bebeğimin gerçek bir babası olmalı.
I don't mind so much, but I want my baby to have a real father.
Bence sorun yok.
Which is fine, you know.
- Bence sorun yok.
That's fine.
Bence sorun yok... "
Yeah, I got no problem with that, just... "
- Duyguların incinmesinde bence sorun yok.
- It's okay to have hurt feelings.
Eğer Maria Candelaria'yı resmetmek istiyorsa bence bunda bir sorun yok.
If he wants to paint Maria Candelaria, I see nothing wrong in it.
- Bence bir sorun yok.
- You're doing all right.
Berlin ile sorun yaşamaya gerek yok bence.
I don't think we need trouble Berlin.
Bence sorun yok.
I see no problem there.
- Benim için sorun yok, bence hemen yola devam edelim.
- All right, but let's get going.
Bence bir sorun yok.
Besides, I don't see the problem.
Bence aklı başında yetişkinler giydiği sürece sorun yok.
There's nothing wrong with that... just as long as they're worn by consenting adults.
Evet, bence bir sorun yok.
Yes, I think that's fine.
Bence kesinlikle sorun yok gibi.
Seems perfectly all right to me.
Sence sorun yoksa bence de yok.
I don't mind if you don't mind.
- Sorun şu ki bence Robert Johnson'ın dostu Willie Brown yok.
- Problem is, I'm starting to think Robert Johnson's friend Willie Brown isn't within 1000 miles.
Bence de sorun yok ama Sir William yani Lord Rees-Mogg Yayın Standartları Konseyi'nin başkanı skecimizi izledi ve hiç beğenmedi.
Nor indeed, nor indeed for me, but Sir William, now Lord, Rees-Mogg, the chairman of the Broadcasting Standards Council, has seen our sketch and he didn't like it one bit.
Bence bunda sorun yok.
I don't see a problem.
- Bence bunda bir sorun yok. Sence?
I don't have a problem with that, Pender, do you?
Bence de sorun yok.
What?
- Bence sorun yok, Bay Gillion.
- It's all right with me.
Kendi yemeğini hazırlayabiliyorsa bence hiç sorun yok.
If she can cut her own food, she's fair game.
Hayır, ama sorun yok. Bence, romantizm güzel bişey.
I mean, romance would be fine.
Hayır, bence bunu evinin mahremiyetinde yapıyorsan sorun yok, ama herkesin içinde emzirme kesinlikle mide bulandırıcı.
No, I think that if you do it in the privacy of your own home, fine, but breast-feeding in public is down right disgusting.
- Bence sorun yok.
- I think he's okay.
Bence mahzuru yok çünkü bu, birinci grubun sorun olmayacağı anlamına gelir.
This is all fine by me since it means that group one is already contained.
O zaman bence bir sorun yok.
Well then I don't see a problem.
sorun yok 1746
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73