Beş yüz translate English

Teşekkür ederim, 2 bin beş yüz evet.

2,500, thank you, sir.

3 bin beş yüz oldu.

For 3,500.

Ve son olarak. 9 bin beş yüz.

Once, twice... for the third and last time... 9,500!

Ve beş yüz. 9 bin beş yüz için.

And 500.

9 bin beş yüz için.

For 9,500. once more.

1 kez, 2 kez... 9 bin beş yüz için son kez uyarıyorum.

Once, twice... for the last time at 9,500.

Bana 4 bin bile etmeyecek bir arazi için, 9 bin beş yüz dolar ödetiyorsunuz. Buna gülmeyeceğimi mi düşünüyorsunuz?

You make me pay $ 9,500 for a bit of land not worth 4, and you think i'm not going to get back on me?

- Beş yüz.

- Five hundred.

Beş yüz bin.

Five hundred thousand.

Beş yüz elli.

Five, fifty.

Beş yüz!

Five hundred!

- Beş yüz yetmiş iki.

Five hundred and seventy-two.

Beş yüz yetmiş iki mi?

Five hundred and seventy-two?

Beş yüz papel karşılığında... Ömrün boyunca beş yüz papel yüzü göremezsin sen.

I'm getting 500 bucks to... you'll never have 500 bucks as long as you live.

- Beş yüz mü?

- Five hundred?

Beş yüz dolar.

Five hundred dollars.

- Beş yüz koyuyorum.

- Bet 500. - 500.

- Beş yüz. Kaç kart?

How many?

Haberi getirmediğin takdirde beş yüz papel.

500 says you don't come up with the story.

Zaten beş yüz dolar borcun vardı.

You're into me for about $ 500 now.

Beş yüz...

Five hundred...

Mike, beş yüz kere söyledim ama arkandaki duvar camdan.

Mike, for the 500th time, there's a glass wall behind you.

Haftada beş yüz dolar, ha?

Five hundred dollars a week, huh?

- Beş yüz -

- Five hun -

Bin beş yüz frank!

Fifteen hundred francs!

Eğer bana bırakırsan, ben beş yüz veririm.

- If you left it up to me : 5 cents.

Beş yüz.

- $ 500.

Beş yüz mü?

Five hundred?

Beş yüz sene sonra muşmulaya dönmek istemem.

I DON'T WANT TO LOOK LIKE A DRIED-UP OLD PRUNE. OH, MR. BEDEKER, YOU DRIVE A MEAN BARGAIN.

- Beş yüz frankım var, eğer istersen.

- Here's 500 if you want.

Bir, iki, üç, dört, beş yüz... elli de fazlası.

One, two, three, four, five hundred... and fifty nicker.

Bir, iki, üç, dört, beş yüz elli, pek fazla..... değil ama başlangıç olacağını umuyoruz.

One, two, three, four, five hundred and fifty knickers... Ahem, pounds, Matron, and I hope it's only the start.

Varinia için beş yüz sestertius depozito.

Five hundred sesterces deposit on Varinia.

Bakın beş yüz kağıt aldı, her biriniz için iki yüz elli kağıt yapıyor.

Fifty smackers.

Tae Yang gideli üç yüz... yetmiş... beş... gün oldu.

It has now been three hundred... and seventy five days since the sun gone down in my life.

2 bin beş yüz.

2,000...

Teşekkür ederim 2 bin beş yüz.

2,500. come, come.

Beş dakika sonra, yüz balık olacak yanımda.

Five minutes, I have 100 fish keep me company.

Her uçusa yüz paund bonus, ve ayda dört bes uçus.

A hundred pounds'bonus a hop, and four and five hops a month.

Beş bin altı yüz yetmiş yedi.

Five thousands six hundred and seventy-seven.

Son beş yılda ona üç değişik yüz yaptım.

The last five years, I give him three different faces.

Beş yüz...

Why five?

Beş yüz on...

All right, five kilos.

Ama beş kuruşsuz bir kız için, bir kaç yüz doları olanla, milyonları olan arasında pek fark yoktur.

But, to a girl with nothing, a man with hundreds is as rich as one with millions

... elli, elli beş, altmış, altmış beş, yetmiş, yetmiş beş, seksen, elli, elli beş, altmış, altmış beş, yetmiş, yetmiş beş, seksen, seksen beş, doksan, doksan beş, yüz!

Five, ten, fifteen, twenty, twenty-five, thirty, thirty-five... forty, forty-five, fifty, fifty-five, sixty, sixty-five, seventy... seventy-five, eighty, eighty-five, ninety, ninety-five, one hundred!

Yüz dokuz frank, on beş santim.

One hundred and nine francs and 15 sous.

Nihayetinde, birkaç yüz ya da birkaç bin, beş bin, on bin yıl dediğin nedir ki?

( CadwaIIader ) AFTER ALL, WHAT'S A FEW HUNDRED YEARS? OR A FEW THOUSAND? OR 5,000?

Dokuz yüz lanet elli beş!

Nine-hundred and fifty-bloody-five.

Yüz yirmi beş, oyun.

One twenty-five, game.

Yüz yirmi beş.

One twenty-five.

Tam yüz kırk beş papel!

One hundred and forty-five bucks!