Bir hafta oldu translate English
818 parallel translation
- Bir hafta oldu.
- all those things to you.
- Bir hafta oldu.
- About a week ago.
Cuma günü geldim. Bir hafta oldu.
Since Friday, a week ago.
- Buraya geleli bir hafta oldu bile.
We've been here all week already.
- Uzun bir hafta oldu, Dr. Bramson.
- This has been a long week, Dr Bramson.
Charlie için yoğun bir hafta oldu.
This has been quite a Week for Charlie.
Phoenix'ten ayrılalı dün bir hafta oldu.
Well, she left Phoenix a week ago yesterday, without a trace.
Bir hafta oldu.
It's been a week now.
Uzun bir hafta oldu.
The weeks are long in the eternity.
Burayı açalı bir hafta oldu.
This is our first week open.
Bir hafta oldu henüz.
I've been here a week.
Buraya geleli bir hafta oldu ve ben onu neden hiç kimsenin özlemediğini yeni fark ediyorum.
He's been here a week and I suddenly realize why nobody misses him.
Bir hafta oldu artık.
It's a week now.
Bir hafta oldu mu?
Is it a week?
- Çok yoğun bir hafta oldu.
- It's been a heavy week.
Daha bir hafta oldu.
It's only been a week.
Bu trajedi olalı daha bir hafta oldu... ve şimdiden 3 çift aile... bana kızlarının bir sonraki dönem devam etmeyeceğini bildirdi.
This tragedy is little more than a week old and already three- - three, mark you- - sets of parents have written advising me that their daughters will not be here next term.
Margherita ve ben tanışalı bir hafta oldu.
- Of what? It's exactly a week now Margherita and I know each other.
Sadece bir hafta oldu daha.
It's only once a week.
Bir hafta oldu.
I've had it about a week.
Gemiler gideli neredeyse bir hafta oldu ama hâlâ bir haber yok.
The ships have been gone for almost a secton now and still no word.
Demek bir hafta oldu.
So it's another week already.
Demek bir hafta oldu.
So it's been a week.
Bir hafta oldu.
Yeah, Grandpa, remember?
Demek bir hafta oldu.
So it's another week already?
Bir hafta oldu.
It's been a week.
Bir hafta oldu.
- A week's time now.
Buraya geleli daha bir hafta oldu.
She just moved here about a week ago.
Neredeyse bir hafta oldu hala bunu atlatamadım. - Ben de öyle.
It's been almost a week, and I still ain't recovered from that.
Topu topu bir hafta oldu.
You were only away a week.
- 4-5 gün oldu. Ya da bir hafta.
Four or five days ago, a week.
Uzun bir 9 hafta oldu.
It's been a long nine weeks.
Sonra geçen hafta bir başka nöbet daha oldu.
Then there was that other attack last week.
Sonuçta olay bir hafta önce oldu.
After all, it happened a week ago.
Jules bir hafta biraz kıza aşık oldu, kız da öyle.
They were in love for about a week.
Annem bir hafta bilinçsiz sayıkladı sonra kendine geldi ve kör oldu.
Mother lay unconscious for a week and when came to, she was blind.
Dışarı çıkmak istedim çünkü, ben de herkes kadar yalnızım, ama ayrılalı daha bir kaç hafta oldu.
I intend to go out. I get as lonely as the next fella, but I've only been separated a couple of weeks.
Bir hafta sonra kendiliğinden teslim oldu.
After a week with us, she turned herself in.
17 yaşında da bir kızım var. Son iki yıl içinde iki kez kürtaj oldu. Geçen hafta bir rock festivalinde uyuşturucu satmaktan tutuklandı.
I've got a 17-year-old daughter who's had two abortions in two years... got arrested last week at a rock festival, for pushing drugs.
Tüm hafta merak edip durdum - komşunuz bayan, bir yere mi gitti, birşey mi oldu?
You know, I been wonderin'all week - Your neighbor lady, she go away or somethin'?
Boşanalı iki hafta oldu ve bir Nazi'yle çıkıyor.
We're divorced two weeks and she's dating a Nazi.
Böylece bu, bir hafta içinde aldığın ikinci yıldızlı 0 oldu.
That's two red Fs for you in just one week.
- Bir hafta geç oldu ama yinede döndü
A week late, but there she is.
Clair ve Anne ile tekrar karşılaşmamız bir hafta sonra oldu.
More than a week went by without my seeing Claire or Anne again.
Bir hafta kadar oldu.
Almost a week.
- Geçen hafta tek bir şey oldu. bizim asansörcü teşhircilikten tutuklandı.
- The only thing that happened to me last week was... my elevator man got arrested for flashing.
Okuldan bir kız geçen hafta kürtaj oldu.
A girl in my school got an abortion last week.
Mieze gideli üç hafta oldu. Ama elimden gelen bir şey yok.
Mieze's been gone three weeks now, but there's nothing I can do.
Iki hafta önce dünya-disi kolonilerden bir firar oldu.
There was an escape from the Off-world colonies two weeks ago.
Bir hafta oldu.
It's been over a week now.
Benim için çalışan bir sürü insan oldu. Cumartesi ve Pazar günlerini tatil edersiniz. O güne gelmek için hafta içi çok çabalarlar.
I've had a lot of people work for me and I've found out it's a funny thing that you give them Saturday and Sunday off and they work so hard to get to those two days and those are the two days that they totally destroy themselves.
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hafta mı 41
bir hafta içinde 26
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hafta mı 41
bir hafta içinde 26
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldürdün 19
öldür 344
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
öldüğünde 37
öldürür 25
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürür 25
oldu bil 39
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50