Bir hafta translate English
25,083 parallel translation
Hatta bir hafta senin demokrat olduğunu düşündüm.
There was one week where I pretended that you were a Democrat.
Bir hafta önce.
A week ago.
Bak kötü bir hafta geçirdi.
Look, he's had a really bad week.
Audrie, bunlara bir hafta maruz kalmış ve çok acı çekmiş.
She had only been going through this for a week and had gotten so bad.
Bir hafta sonra onu bastılar.
Within a week, they busted him.
Bir hafta öncesine kadar, var olduğunuzu dahil bilmiyordum.
Until a week ago, I didn't even know you existed.
Gözaltındaki motorcular, bir hafta önce "Chainsaw" adlı eleman onu nahoş bir şekilde kirletince halıdan kurtulduklarına yemin ediyorlar.
The bikers in lockup swear that they got rid of it a week ago when one of their hard-partying crew named "Chainsaw," soiled it in a most unpleasant way.
- Yaklaşık bir hafta.
- About a week.
Cilt kanseri var mı yok mu diye bir hafta mı bekleyeceğim?
I have to wait a week to find out if I have skin cancer?
Vücutta bir hafta kadar durur.
Stays in the body up to a week.
Evi bir hafta içinde boşaltırım.
I can get the place cleared out inside a week.
Bir hafta boyunca korkunç ateşi oldu.
She had this terrible fever for a week.
Böyle boşa vakit harcarsak, bir hafta içinde banka çöker.
If we continue spending, we'll become insolvent within the week.
- Sadece bir hafta televizyon yasağı diyoruz. - Öyledir.
- We just say, "No TV one week."
İstersen bir hafta sonu gideriz.
Oh, wow!
Bir hafta çok uzun bir süre.
A week is a very long time.
Şirketin sistemi ele geçirilmeden bir hafta önce Allsafe'ten ayrılman sonra E Corp'ta işe başlaman.
To leave Allsafe a week before the company gets hacked and then to end up here at E Corp.
O yüzden ücretsiz bir hafta uzaklaştırma vermek zorundayım.
So I have to suspend you for a week... no pay.
O kadar kötü bir hafta geçiriyorum ki.
I've just been having the worst week.
Başka bir ortağımla ilgili anlaşmazlık çıktı Karen o yüzden maalesef sizden parayı hazırlamak için birkaç hafta daha isteyeceğim. Önemli bir şey değil.
I had a misunderstanding with another associate, Karen, so, unfortunately, I'm gonna need a few more weeks to come up with the money, but not a big deal.
Her hafta... AUDRIE'NİN ARKADAŞI... birbirimizin evlerine en az bir kez gidiyorduk.
So, there was not a week where we didn't go to each other's houses at least once.
Bu hafta haberlerde hep üzücü şeyler vardı. Şimdi çok daha iç açıcı ve eğlenceli bir haberimiz var.
It's been a harrowing week in the news, so now it's something much lighter and more fun.
-... geliyor. Aslında bu olay, bu hafta Yeni Zelandalı bir muhabirin bu Facebook sayfasıyla karşılaştıktan sonra yaşadıklarını paylaşmasıyla interneti alt üst etti.
Basically what happened was this kind of blew up on the Internet this week, because a dude in New Zealand, a reporter, like, happened across this Facebook page.
İki hafta sonra, Jane O'Brien'ın New York avukatı Romeo Salta'dan bir ihtar aldık.
Two weeks later, we heard from Jane o'brien's New York attorney,
Harika olmuş. Bu hafta buluşmak için bir zaman belirleyelim.
Well, look, let's line up a time to meet this week.
Yani... her hafta böyle şeylerin gelmesi hoş bir şey değil.
I mean, that... that's not nice receiving that on weekly basis.
İki hafta önce, buraya bir fotoğrafçı geldi.
Two weeks ago, there was a photographer here.
Ama geçen hafta çok sıra dışı bir şey yaptı.
But last week he did something very unusual.
Birkaç hafta önce bir kızla tanıştım.
I actually met this girl a couple of weeks ago.
Başkanın 2 hafta önce Kuzey Meksika'da olan nükleer patlamayla ilgili söyledikleri "Washington Post" tarafından onaylandı.Başarısız bir terör saldırısı olduğu ve örgütün ileri gelenlerinin saldırıda öldüğünü onaylandığını söyledi.
The president says that the nuclear blast in Northern Mexico two weeks ago is now being confirmed by the "Washington Post" as a failed attack by terrorists, and that the entire leadership of the organization died in the explosion.
konfrenaslarımızda protesto düzenler bir kaç hafta önce de kaltak web sitemizi hackladi iki günlüğüne bizi internetten kopardı bu çok kötü bir kayıp
Always making nasty Internet comments, leading protests outside our conferences, and just a few weeks ago, the bitch, she hacked, uh, our Men Now Web site. She knocked us offline for two days. That's a terrible loss.
yaklaşık iki hafta önce tüm bunları yapmayı bıraktı yani diyorsunuz o bastı gitti ve sizi yalnız bıraktı niye böyle bir şey yaptı ki?
So, why not file a restraining order? I was about to, then two weeks ago, it all stopped. So, you're saying he just up and left you alone.
Bir dolu eşya bu hafta geldi.
A bunch of stuff came this week.
Bir kaç hafta önce bize o İsviçre banka hesabı hakkında bilgi aktarmıştı.
He got us information on that Swiss bank account a few weeks ago.
Sanırım bir kaç hafta önce işlenen cinayet sebebiyle buraya geldiniz.
I assume you're here because of the murder that took place a couple of weeks ago.
Hatırlıyor musun "Good Morning America" programına çıkmıştım bir süre önce ve kanıt gösteren için ödül vaat etmiştim bana ne olduğunu bilen herhangi bir kimseye kaybolduğum o sekiz hafta süresince
Remember I went on "Good Morning America" a while back and offered a reward for proof of anyone who knew what happened to me during those eight weeks I disappeared?
Bir buçuk hafta kadar önce, vardiyasını kaçırdı ve ondan beridir görülmüyor
Now, a week and a half ago, she missed her shift and hasn't been... seen... since.
Geçen hafta burada kalan bir yabancı?
- Any strangers staying here last week?
Brian ve arkadaşı bir cinayette ihmalkârlık yüzünden üç hafta evvel suçlu bulundu.
Brian and his friend Roger had been found guilty of criminally negligent homicide about three weeks ago.
Her hafta İncil çalışmasına gideceksin Rahip Tim'le eşini görmeden geçirdiğin bir gün dahi olmasın diye.
You are going to go to Bible study every week so that not a day goes by without you seeing Pastor Tim and his wife.
Gelecek hafta sonu... benim başka bir anlaşma üstünde çalışmam gerekiyor.
How about next weekend? Oh... Next weekend, um...
Önümüzdeki 3 hafta boyunca biz başka bir şey yapmadan, komisyondaki herkes sonuçları görmek zorunda.
Everyone at the commission needs to see results within the next three weeks before we can do anything else.
Birkaç hafta kederden donakaldıktan sonra bir sabah uyandım.
A few weeks of being frozen in my own grief,
Birkaç hafta önce, beni ofisine çağırdı. Oturttu ve hemen bir sürü tarih okumaya başladı.
A few Fridays ago, he calls me into his office, sits me down, and immediately starts reading off a list of dates.
- Bir hafta lazım.
I need a week.
Dedektif Williams bir kaç hafta önce güzel bir korse aldı.
Detective Williams bought a beautiful corset a few weeks back.
Geçen hafta herhangi bir gün.
Last week, any day.
Geçici bir yemin bu çünkü iki hafta bizi gözlemleyecek, hepsi bu.
We're just swearing her in on a temporary basis'cause she's shadowing us for a couple of weeks, that's all.
Geçen hafta dolabın kapağını açamıyordu çünkü içinde korkunç bir şey olduğunu düşünüyordu.
Last week, she wouldn't even open her closet door because she thought something scary was in there.
Çok güzel bir fikir ama bu hafta iş yerinde çok yoruldum.
It's such a sweet idea, but I am so tired from work this week.
Bir gün zaten sadece koltuğa gömülüp film izleyebileceğiz ancak. O yüzden şu an zamana meydan okuyup hafta sonumuzu Sonsuz Şehir'de geçirelim.
Look, someday, watching movies on the couch is the only thing we'll be able to do, but right now, let's fire a warning shot right through Father Time's beard and spend a weekend in the Eternal City.
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hafta içinde 26
haftaya 57
haftalar 27
haftaya görüşürüz 58
haftalarca 20
bir hata 32
bir hafta önce 34
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hafta içinde 26
haftaya 57
haftalar 27
haftaya görüşürüz 58
haftalarca 20
bir hata 32
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hata oldu 23
bir hayvan 28
bir hata yaptın 21
bir hata yaptım 105
bir haber var mı 33
bir hırsız 35
bir hiç 29
bir hata yaptı 16
bir hayalet 36
bir hata oldu 23
bir hayvan 28
bir hata yaptın 21
bir hata yaptım 105
bir haber var mı 33
bir hırsız 35
bir hiç 29
bir hata yaptı 16