Bir hata oldu translate English
268 parallel translation
Bir hata oldu Mösyö Baron.
There has been a mistake, Monsieur le Baron.
- Tatlım, bir hata oldu.
- My dear, there has been a mistake.
Dinle Julia, korkunç bir hata oldu.
Listen, Julia, there's been a hideous mistake.
Bir hata oldu.
A mistake was made.
Demek ki bir hata oldu.
Some mistake.
- Biz ne ara taşınıyor olduk yahu? Bir hata oldu herhâlde Bay Johnson.
I didn't mean any harm, Mom, honest I didn't
Dr. Chumley, korkarım büyük bir hata oldu.
Dr. Chumley, I'm afraid there's been a serious error.
Bir kaç yıl önce bir başkasına aşık oldu... ve onun bir hata olduğunu anlayınca... tekrar bana aşık oldu... aynen senin botun tekrar çalışması gibi.
She fell in love with another guy a few years ago... and when that turned out to be a mistake... she fell back in love with me... just like your motorboat starting up again.
Çok büyük bir hata oldu.
There has been a terrible mistake.
Bir hata oldu galiba.
There must be some mistake.
Bir hata oldu Charlotte, hepsi bu.
I made a mistake, Charlotte, that's all.
Bir hata oldu. Apartman boş değil.
The apartment is already taken.
Sanırım bir hata oldu.
I think there's been a mistake.
- İşte şimdi bir hata oldu.
- Here now, there's been a mistake.
- Clanton, yeterince konuştuk. - Ama bir hata oldu.
There's been some sort of mistake, a misunderstanding.
Maalesef bir hata oldu.
I'm, I'm afraid there's been a mistake.
Bir hata oldu.
There's been a mistake.
- Çok komik bir hata oldu
You know, the most ridiculous thing happened.
Sanırım küçük bir hata oldu.
I think a slight mistake has been made.
- Özür dileriz. Bir hata oldu.
- Excuse us, it's an error.
- Bir hata oldu. Paramı geri verin!
There's been a mistake.
Büyük bir hata oldu.
There's been a terrible error.
Merhaba. Bir hata oldu galiba.
I think there's been a mistake.
Bir hata oldu.
You see, there's been some mistake.
Bu büyük bir hata oldu.
No, that was a very big mistake.
- Korkunç bir hata oldu.
- There's been a dreadful mistake.
Görüşmenin gidişatına bakılınsa bu tam anlamıyla bir hata oldu.
More important, individuals can't afford to hire me.
Bir hata oldu...
There's been a mistake...
Kazara. Bir hata oldu.
It was an accident, a mistake.
Her şeyde ilk benim. Bir hata oldu.
Look, there was a mistake made.
Bir hata oldu, yani -
There's been some mistake, and so if you...
Dinle, büyük bir hata oldu.
Listen, there's been a big mistake.
Ve... Büyük bir hata oldu.
And, there's been a big mistake.
Bakın, bir hata oldu.
You see, there's been a mistake.
Sanırım bir hata oldu.
I think this is a mistake.
Bir hata oldu.
It's a mistake.
Bir hata oldu.
I got the wrong apartment.
Steve'in burada kalmasına müsaade etmemiz büyük bir hata oldu.
The point is I think we have made a big mistake by letting Steve stay here.
Dün hakkında düşünüyordum da, sanırım bir hata oldu.
I'm thinkin'about yesterday. It's probably a mistake.
Bir hata oldu.
That was a slip.
Çünkü ben gül olmadan bir hata oldu.
'Cause I was a bug without a rose.
- Dinle, bir hata oldu.
- There's been a mistake.
Küçücük bir hata yanlış adamı suçlamana neden oldu.
When it came to picking the killer, you picked the wrong guy.
Yürütmekte olduğunuz göreve mekanik bir hata sebep oldu.
The mission you are flying has been triggered by a mechanical failure.
Geçmişte bir çok hata oldu...
Before there were all sorts of mistakes...
- Bir hata oldu işte.
- It was a mistake.
Böylelikle bir hata kaynağı daha bertaraf edilmiş oldu.
And thus, one more source of error is eliminated.
Bu çok zorlu bir proje oldu, ve ben bir ya da iki hata yaptım.
This has been a very difficult project, and I have made an error or two.
Bugün bir tutuklama oldu ve bu hata değildi.
There's been one arrest today and it was no mistake.
Bütün yaptığım beklemek ve suç haberlerini takip etmek oldu. Biliyordum ki, eğer sabırlı olursam, er ya da geç o bir hata yapacaktı.
All I could do was wait and watch the criminal news knowing that if I was patient sooner or later he would make a mistake.
Belki bir hata falan oldu diye düşündüm de!
Well, I just thought maybe there's been some kind of a mistake or something —
bir hata 32
bir hata yaptın 21
bir hata yaptım 105
bir hata yaptı 16
bir hata olmalı 96
bir hataydı 48
bir hata yapıyorsunuz 18
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
bir hata yaptın 21
bir hata yaptım 105
bir hata yaptı 16
bir hata olmalı 96
bir hataydı 48
bir hata yapıyorsunuz 18
oldu 1287
öldü 1127
oldu mu 547
öldü mü 447
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
öldüm 57
oldum 49
oldukça 284
öldün 58
öldürdü 16
öldür 344
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
oldukça güzel 42
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
oldukça güzel 42