English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bir randevum var

Bir randevum var translate English

1,319 parallel translation
Bu akşam Connie'yle ateşli bir randevum var.
I got a hot date tonight with Connie.
Öyle bile olsa yarın gece için bir randevum var.
WELL, BE THAT AS IT MAY, I GOT A DATE FOR TOMORROW NIGHT.
Bir randevum var da.
I have an appointment.
Bu gece bir randevum var.
I have a date tonight.
Gösterim ve bir randevum var.
Indeed.
Bilirsiniz oturup izlemeye bayılırım, ama yıkımla ilgili bir randevum var.
You know, I'd love to stay and watch, But I got a date with destruction.
Bir randevum var.
I have an appointment.
Bugün kızla bir randevum var.
I have a date today.
Mühim bir randevum var.
I got a hot date.
Yo, yo. Bu gece bir randevum var.
I've got a date tonight.
- Sınırın karşısında bir randevum var. - Randevu mu?
I have a date across the border.
Bir randevum var ama başka bir gün giderim.
I have an appointment but I'll go another day.
Hafta sonu için beni Connecticut'a götüren ve beni eski posterler dolu bir yatağa atacak olan zengin bir adamla ateşli bir randevum var.
Well, yes, I have a hot date for the weekend... with this rich guy who's gonna whisk me to Connecticut... and loll me around in an old four-poster bed.
Saat 9 : 00'da bir randevum var, ve gideceğim.
I have an appointment at 9 : 00, and I'll keep it.
Benim 3. rıhtımda bir randevum var.
I got an appointment in Bay 3.
Onunla çok önemli bir randevum var.
I have a big meeting with him.
Ama bir randevum var.
Listen, I'm on a date here.
Kız kardeşimin komşusuyla haftaya Salı bir randevum var.
You know, I do have a blind date with my sister's neighbor next Tuesday.
Başka bir randevum var.
I've got another date.
İzin verirseniz Bayan Amy ile bir randevum var.
If you'll excuse me, I have a date with Miss Amy.
Ölüm'le bir randevum var!
I've got an appointment with Death!
Yardım edebilir miyim? Gable Yatırım şirketinde bir randevum var. Evet.
CAN I HELP?
.Ben, bu gece Molly'la bir randevum var
I got a date with Molly tonight.
Sebebi bu değil. 6 : 30'da bir randevum var.
That's notthe reason. I've got a date at 6.30.
Benim beş dakika içinde çok önemli bir randevum var.
I have a very important date infive minutes!
Hayır, bir randevum var.
No, I got an appointment.
Müslüman liderimiz Jinnah ile bir randevum var.
I have an appointment with our Muslim Leader, Jinnah.
Bu akşam Maurice'in annesiyle bir randevum var.
I've a date with Maurice's mother tonight.
Evet, bir randevum var.
Yes I have an appointment
Bir randevum var.
I have a date.
Şimdi eğer izin verirsen, Belediye Başkanıyla bir randevum var.
- I'd like to have a word with you.
Benim de bir randevum var ve bizde karnavala gidiyoruz.
I also have a date, and we're going to the carnival.
Vincent ile bir randevum var.
I've got a date with Vincent.
- Joey'le bir randevum var.
- I have a date with Joey.
Bak, yarın akşam sizinle akşam yemeğinde buluşamıyorum. çünkü harika bir randevum var.
Look, I can't meet you guys for dinner tomorrow night... because I have an amazing date.
Sentezleyici ile bir randevum var.
Date with a replicator.
Yarın sabah Elijah'ın psikoloğu ile bir randevum var.
You know, I have an appointment tomorrow with Elijah's shrink.
- Bir randevum var baba.
- I have a date, Daddy.
Onunla bir randevum var.
I have a date with her.
- Bir gerdirme randevum var.
- Yes. I've got a laser peel.
Bir saniye, benim Terry Bradshaw ile randevum var.
Wait a minute, my Terry Bradshaw meeting.
Niles, göz kamaştırıcı bir kadınla randevum var.
I have a date with a spectacular woman.
- 45 dakika sonra randevum var. Ve evimdeki koltukta kanlar içinde oturan bir antilop var.
- I have a date in 45 minutes, and a bleeding antelope sitting in a Barcalounger in my apartment.
Eczanenin önünde durup her zaman bir şeyler bağıran bayanla randevum var.
I got a date with that lady in front of the drugstore who's always yelling things.
- Hayır, bir yemek randevum var.
- No, I have a dinner date.
Bir randevum daha var öğleden sonra...
I have another appointment this afternoon, and I....
- Evet ama bir iş için Randevum var.
- Yes, but I have to go to work.
Hayır, bir randevum var.
Sleep a bit longer No, have am appointment
2 gün sonra O.P.R.'la randevum var... iyileştirme ve ayrılmak için. Bizi bir araya getirdiler.
I meet with OPR in two days for reassignment.
Bir başka randevum var. Ve insanları bekletmeyi hiç sevmem.
I have another meeting and I don't like to keep people waiting.
Bir sürü randevum var, demişti.
He told me he had appointments all day.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]