Birşey var translate English
4,740 parallel translation
çadırın üstünde birşey var bunu görmen gerekiryor.
Something in hee you need to see.
Size, ee, sormak istediğim birşey var.
There's, uh, something I'd like to ask you.
Sana göstermek istediğim birşey var.
There's something I want to show you.
Sorun şu ki, seni rahatsız eden birşey var ve bunun sos olmadığı açık.
The point is, something's bothering you, and it's not the sauce.
Şöyle diyeyim, işin içinde cinsel birşey var mı yok mu onu araştırmıyoruz. Onun peşinde değiliz.
All right, well, we're not investigating possible sexual misconduct between guards and inmates at bixell penitentiary.
Birşey var mı?
Anything?
Şuna bak, Judd'ın karısı, burda herkes için birşey var.
Check it, Judd's wife, there's something for everyone.
Dışarda birşey var.
There is something out there!
Yani yapmanız gereken tek birşey var.
That's all they have to do.
Oh, hayır birşey var.
Oh, no, there is one thing.
bugünkü gazatede çin ile ilgili birşey var gibi görünüyor.
It seems like there's something in today's paper about China.
Hey, burada yapabileceğimiz birşey var.
Hey, here's something we could do.
Sormak istediğiniz başka birşey var mı?
Is there anything else to talk about?
Umursamak zorunda olduğum sadece birşey var.
There's just one more thing we have to take care of.
Bunu yapmadan önce, sana vermek istediğimiz birşey var.
Um, before you do that, there's something we would like to give you.
Olivia, Kevin'la benim, duymanı istediğimiz birşey var.
Um, Olivia, there's something that, uh, Kevin and I want you to hear.
Orada birşey var.
There's something there.
- Orada birşey var..
- There was something there.
Yüzünde küçük birşey var.
You've got a little something on your face.
Teşekkürler, teşekkürler... ( Shel ) İstediğin başka birşey var mı, Fiona?
Thank you, thank you... ( Shel ) Is there anything here that you want, Fiona?
- Şüpheli birşey var mı?
- Anything suspicious?
Birşey var mı bir göz atarım.
I'll just call it in and keep an eye on things.
Birşey var mı?
You see anything?
Gözümde birşey var.
There's something in my eye.
Özlediğin birşey var mı?
Everything you missed?
Söylemek istediğiniz birşey var mı?
Anything you'd like to say?
Başka yapabileceğim birşey var mı?
Is there anything I can do?
Telgraf direğinin önünde hareket eden birşey var.Bir köpek mi?
Something's in front of that telegraph pole. Is that a dog?
Sana söylememiz gereken birşey var.
We've got something to tell you.
Yardım edebileceğim başka birşey var mı?
Something else I can help you with?
Söylemek istediğin birşey var mı?
Do you have something that you need to say?
Guzelliklerle cevrili oldugunu goruyorum, ama hala birsey var... karanlik.
I see you surrounded by beauty, but yet there's something... dark.
Ona beladan baska birsey getirmeyen ahmak bir kardesi var.
He's got this moron for a younger brother, causes him nothing but trouble.
Birşey mi var?
What's up?
Senden öğreneceğim çok fazla şey var, ve bu hiç bir zaman söylediğim birşey değildir.
I have so much to learn from you, and that's not something I ever say.
Etrafta birşey mi var?
There is something around here.
Ayrıca başka birşey daha var.
But there is something else.
Yardımı olabilecek başka birşey daha var.
There's something else that might help.
Bu hemen hemen var olmayan birşey.
It was practically nonexistent.
Ve birşey daha var.
And there's something else.
Millet, soylemem gereken birsey var.
You guys, I have something to say.
Birşey mi var Sebastian? - Hayır
- Is there something going, Sebastian?
Güvenebileceğimiz başka birşey yok fakat burada taş köprü var.
We have nothing else, we can rely on but there are stone bridge.
Yanlış birşey mi var?
Something wrong?
Cebinde büyük birşey mi var yoksa beni gördüğüne mi sevindin?
Is it something big in your pocket... or you're just pleased to see me?
Cunku sana soylemem gereken baska birsey daha var.
Because there's something else that I should have told you.
Fakat farkina vardigim birsey var o da nekadar çok kormus olabilecegi bu sebepten dolayi kendi kosesinde yazdi bunlari büyük bir korkuya kapilmisti
But I am starting to realize how scared she must have been. That had to be why she was writing everything down. She must have been so scared.
Size tum hikayeyi anlatmadan once bilmeniz gereken birsey var.
There's something I should let you know before I fill you in on the full story.
Pekala, birsey var mi?
So, anything?
Ilginc birsey var mi?
Anything interesting?
- Aranızda birşey mi var?
- Is there something between you two?
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115