Bizım translate English
23,416 parallel translation
Hayatım, biz biraz iş konuşacağız.
You know what, honey? We are just gonna talk about work.
Biz kendi intikamımız için beklerken umarım kendi intikamını alırsın Cole.
I hope you get your vengeance, Cole, while we all wait here for ours.
Bu ne kadar da tatlı. Biz artık kalkalım.
Well, we should quit while I'm ahead.
Evet. Başka bir hikâyeye başlamadan biz kaçalım, Bob.
Yeah, we're gonna take off before the next story, Bob.
Biz bir takımız.
We're a team.
Sanırım şu anda biz konuşurken çocuk kurtlara yem oluyordur. Belki de olmuyordur.
I suspect the boy's being eaten by wolves as we speak, but perhaps not.
İyi habere odaklanalım biz.
Let's focus on the good news.
Tanrım biz ne yaptık!
Oh, God, what have we done?
Ben de bir doktoru bütün koridoru kapatması için etki altına aldım yani biz bizeyiz.
Good. I compelled a doctor to shut down this entire wing, so it's just us.
Annen... Biz yanımızda olmanı istiyoruz.
_
Huck Finn'le Tom Sawyer mıyız biz?
What are we, Huck Finn and Tom Sawyer?
- Beş yaşında mıyız biz?
What are we, 5?
Tamam. Biz bir şey gören olmuş mu diye diğer çocuklarla konuşalım.
We'll go talk to the other kids, see if they saw anything.
Biz ayrı mı kalacağız?
Will we... part ways soon?
Biz ondan alt sınıfta insanlar mıyız?
Are we his subordinates or what?
Biz neden sürekli birbirimizin hayatını kurtardığımız için teşekkür ediyoruz?
Why do we... always thank each other for saving one another's life?
Kafam biraz karıştı. Biz neyiz?
It's because I'm confused, but what are we?
Biz yaratıklarla ilgili yardım edeceğiz sanıyorduk doğum kontrolü için değil.
Well, you know, thought we were gonna be helping you with monsters, not birth control.
Sanırım biz biraz takılacağız.
So we're gonna... Hang out, I guess.
Dinle... Çok uzun zaman önce, biz tanışmadan çok önce bir anlaşma yaptım.
Look... a long time ago, long before we even met...
Biz de geri dönüp bebeğini alalım o zaman, olmaz mı?
Well, then, we'll just have to go back and get her, won't we?
Sen de imzala, gizli kalsın ki biz de yakınlarımıza anlatabilelim.
You sign it and it stays quiet and we can tell everyone on our own terms.
Sadece, artık biz her neysek o konuda Annenlerle konuşmana değmesine sevindim.
I'm just glad you thought whatever we are is worth talking to your moms about.
Sanırım biz de burada dikilip sesleri dinleyeceğiz.
So, we'll just stand here and listen to this happen, then, I guess.
Biraz konuşalım biz.
If I could have a moment.
- Biz şekil yapmadığımız için içeceğiniz daha hızlı geliyor.
You get your drinks faster because we don't draw in it. Ooh.
Biz, gördüğün en iyi takımız.
Your mothers did not hug you enough, did they?
Cuma gecesi kaybolduğunda Önce İlgi olarak personelimizi, evsizlerimizi Amanda'nın okul arkadaşlarını topladık ve siz zahmet etmediğinizden ailenin kızın son görüldüğü yerleri aramasına biz yardım ettik.
When she disappeared Friday night, Care First brought together our staff and clients and kids from Amanda's school to help her parents do a grid search of the area she was last seen since you people can't be bothered.
Sen işlerini hallet o zaman, biz artık sonra başlarız, tamam mı?
Just, you know, finish up, and we'll start it later, okay?
Biz kendimizi biliyoruz ve bu konuda bir sıkıntımız yok.
We know who we are and what we are, and we're comfortable with that.
Biz yardım bulana kadar daha az kan kaybedeceksin.
You'll lose less blood until we can get you some help.
Anlaşılan yardım çağıran sadece biz değilmişiz.
Looks like we weren't the only ones who called for backup!
Ama biz bu leş gibi kokan pembe paketlerin içinde bile... kabuklarımızı hala kaybediyoruz.
Oh, but we are, even in these putrid pink wrappers, we're still losing our shells.
Jules bize bir mesaj bırakmış.Biz de kendi mesajımızı yollayalım.
Jules has left us a message. So, we'll send him one of our own.
Oradan başla, biz de bazı protokolleri ayarlayalım.
Start there and we'll tweak some protocols.
Biz oradayken iyi bakamadım ama son bir ka.ç haftadır görmeye başladım, kabuslarımda anlık düşüncelerimde.
I didn't get a good look at it when we were there, but the last couple weeks, I started seeing it, in nightmares, flashes in my mind.
erkek türünü yok etmek fikrinden bizim dikkatimizi dağıtmayı sağlamak aman Allahım evet ve biz onun cinayetini çözüyoruz
These so-called feminists are nothing but a bunch of Lez-banese man-haters, and the reason they're always screaming about their reproductive rights is to distract us from their real plot, which is getting rid of the male species. Oh, good Lord. Yeah.
üzgünüm sanırım yanlış yerdeyiz biz Şimdi erkeklere bakmıştık tebrikler bizi buldunuz ben karen lütfen gelin fakat siz kadınsınız aynen kadınların çoğıu erkeklerin haklarını destekliyor belki de broşürümüzü görmek istersiniz?
I'm sorry, we must be, uh, at the wrong place. We're looking for Men Now. Congratulations, you've found us.
kocam emil ve o şimi erkeklerin ortak kurucuları ben çalışabildiğim kadar çalışabiliyordum, fakat onlar tam zamanlı çalışıyorlardı kocanız burda mı çünkü onlan konuşmamız lazım evet fakat şu an üyelik toplantısının tam ortasında essah mı çünkü biz de cinayet soruşturmasının tam ortasındayız
Who's Paul? Um, i-it's my husband. He and Emil co-founded Men Now.
öldüğüne inanamıyorum bu kadar kısa sürede bu kadar büyümemizin sebebi emil ve karen ın interenete beraber koydukları videolardı biz viral olma yolunda hidiyorduk yani enfeksiyöz hastalık sanırım şimdi erkekler şahlanıyordu ve sen de karın hepsini kendine kalmasını sağlama çalışıyon lütfen para benim için önemsiz haklısın
I, uh, I can't believe he's gone. One of the big reasons we've been growing so quickly is because of the wonderful online videos that Emil and Karen have been putting together. We just love going viral.
- Biz de yakabilir miyiz?
Can we light one, too? I'm freezin'.
Eddie'nin katili Hakim Caldwell tarafından tutuldu, bu da demektir cinayete ortaktı kendisi, o yüzden katilini bulmama yardım et ve biz de hakimi federal hapishaneye gönderelim ömrünün geri kalanı boyunca.
Eddie's killer was solicited by Judge Caldwell, which means he's complicit in the murder, so you help me identify his killer and we will put the good judge away in federal prison for the rest of his life.
İyi, iyi, şu an biraz meşgulüm belki biz...
Good, good, I'm just a little busy now, maybe we could...
Sana bir mektup yazdım... -... ve Stefan'a sana- - - Arkadaş mıyız biz?
Look, I wrote you a letter and I gave to Stefan...
Ara mı? Ara mı veriyormuşuz biz?
A break?
Biz de dahil olmak üzere herkesi kovmaları lazım bir de.
And fire everyone who works in it, including us.
- Biz bir takımız.
We're a team.
Gel Mohammed. Biz gidelim canım.
_
Biz de aşkımızın ilk filizlendiği yer olan King's Hastanesi'ne gitmeye karar verdik.
So we decided to return to the place where our love first blossomed, commissary at King's Medical Center.
Biz başlayalım mı?
Should we go ahead and start?
- Umarım biz olmadan idare edebiliyordur.
I hope she's okay without us.
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim gibi 50
bizim değil 34
bizim de 22
bizimle misin 23
bizim evimiz 18
bizimkiler 34
bizimle 42
bizimle kal 47
bizimki 17
bizim gibi 50
bizim değil 34
bizim de 22
bizimle misin 23