Bu daha iyi translate English
10,593 parallel translation
Bu daha iyi.
That's better.
Bu daha iyi bir açıklama değil, Dr. Fuentes.
Okay, this is not sounding better, Dr. Fuentes.
- Bu daha iyi mi?
- Is that better?
- Bu benim çünkü iyi, bu daha iyidir.
- Well, it is better because it's mine.
Böylesi daha iyi. Bu arada sen nasılsın?
Ah, it's for the best, but how are you holding up?
Daha yeni ülkeye geldi ve düşündüm ki sen krallığını gösterir bana yardım edersen bu saldırmak için iyi bir zaman olabilir.
But she's just come back to the states, and I thought if you, in your kingly beneficence, would be so kind as to assist me, now would be an excellent time to strike.
Zaten hepsi ölmek üzereydi. Biz onlara bu süreçte sadece daha iyi bir hayat bahşetmiş olduk.
They were going to be dead soon anyway, and we gave them a better life in the meantime, food.
Bir eşten başka bu yere ait daha iyi bir hatıra ne olabilir?
What better memento could you have of this place than a wife?
Bu beni daha mı iyi hissettirmeli?
Is that supposed to make me feel better?
Bu daha iyi mi yapıyor yani?
And that makes it better.
Bir varisten bahsediyorsun, ve evet bir oğul ikimize birden yardım eder ve bu seni Elizabeth'den daha iyi bir aday yapar, bu gece bir erkek çocuk yapma ihtimalimiz... ne kadardır?
You talk of an heir, And yes, a son Would help both of us
Bu zavallı yavrucağı alıp, ona daha iyi bir hayat şansı verdin.
You take in this unfortunate child and give him a chance at a better life.
Maalesef bu duyduğum kadarıyla sihri aşıyor, ama daha iyi bir planın varsa,... seni dinliyorum.
Unfortunately, this goes beyond any witch ability I've ever heard of, but please if you have a better plan, I'm all ears.
Bu çok daha iyi gözüküyor, Börje.
This looks much better, Borje.
Tüm bu riskleri düşünürsek belki öylesi daha iyi olurdu.
With all that risk, perhaps it would be preferable.
Bu olayı atlatınca her şey düzelecek. Daha iyi olacak.
There comes a time after this... which is better.
- Bu beni daha mı iyi hissettirmeli?
I should feel better, right?
Şimdi, bu saatte kadınların dışarıda... hepsi ya fahişe... ya dilenci. Dilenci gülüşünden daha iyi bir şey görmedim.
I ain't never seen a beggar smile.
Adaylar bu konuya dahil olmasa daha iyi olur.
The candidate should not be talking about this.
Bir aylığına daha iyi olursan bu bana bir şeylerin değiştiğini gösterir.
If you could just be good for a month, that would really show me something.
Belki bu sefer daha iyi yaparım.
Maybe I'll do better this time around.
O yüzden belki de bu işin peşini bırakmanız daha iyi. Bırakın uyuyan Folterseele uyumaya devam etsin.
So many you guys need to just let this one go, you know, let the sleeping Folterseele lie.
Burada oturup bu boktan laflarını dinleyeceğime, hapiste çürürüm daha iyi.
I'd rather rot in jail than sit here and listen to all your crap!
"Bu gece olmaz." dan daha iyi bir neden bulmalısın.
You'll have to do better than "not tonight."
Bu tatbikat daha iyi bir zamanda olamazdı.
This drill couldn't have come at a better time.
- Hayır. Dava açmazsınız çünkü bu beni kızdırır ve oyunu nasıl daha iyi hale getireceğinizi söylemem.
You won't sue me because then you're gonna make me mad and then I'm not gonna tell you how to make your game better.
Aslında biz de kendi aramızda konuştuk ve Winshiplerin bu akşam gelmemesi daha iyi olur diye düşündük.
Actually, some of us have been talking, and... we think it would be best if the Winships don't come tonight.
Bu sabah Lucious'la buluştum ve daha iyi bir anlaşma yaptım.
I met with Lucious this morning and made a better deal.
Durumumuz daha önce hiç bu kadar iyi olmamıştı.
We've never had it better.
Şimdi bu bölümden niye bir halt olmadığını daha iyi anlıyorum.
Now I understand why nothing gets done in this precinct.
Ve herkesin bugün bir ara bu kaydıraktan kaymasını istiyorum,... bu sırada Gustaff fotoğrafınızı çekecek,... siz de resmin altına adınızı yazacaksınız,... resimleri duvara asacağız böylece birbirimizi biraz daha iyi tanıyacağız.
And so, I'd like everyone, at some point today, to take a turn down the slide, and Gustaff will take a little Polaroid of you, and you write your name at the bottom, we hang it on the wall so we can all get to know each other a bit better.
Bu bana kendimi daha iyi hissettirmedi.
It didn't make me feel any better.
Bu çıkmazdan bizi kurtaracak daha iyi bir fikrin varsa, duymak isterim.
Look, if you've got a better idea to get us out this predicament I'd love to hear it.
Görünüşe göre, bu sefer daha iyi yapmamız gerekiyor.
Obviously we need to do a better one this time.
Bu akşam Sid'in kıçını vursam daha iyi olur.
I better get to shoot Sid's ass tonight.
Kolonilerimizin işlenmesini sadece Afrikalı zencilerin yapabildiğini hesaba katarsak o zaman bu işçileri Fransa ya da Almanya'dan satın almaktansa İngiliz gemileriyle tedarik etmemiz muhakkak daha iyi. Bekle!
Let us consider that, if our colonies are to be cultivated, which can only be done by African Negroes, it is surely better to supply ourselves with those laborers in British ships than buy them from French, Dutch or...
- Çünkü bu yemek daha iyi. - Evet.
~ I do. ~ This is better, this meal.
Bu kendini daha iyi hissetmeni sağlıyor.
And this makes you feel better?
Benim daha iyi hissetmemin sebebini açıklamıyor bu durum ama.
But that still doesn't explain why I'm still feeling so much better.
Sanıyorum yarın akşamki ziyafete prensle gideceksiniz, bu yüzden benimle gitmenizi rica etmiyorum, fakat, ah, daha iyi bir fikrim var.
Well, I assume you'll be going to the feast with the prince tomorrow night, so I won't ask you to accompany me instead, but, uh, I have a better idea.
Yani bu daha narin, bu Sharon'a daha iyi gider.
I mean, this is petiter, this is more Sharon, don't you think?
Bu önceki sorundan çok daha iyi.
This is much more better than the previous issues.
Çünkü hepsini öldürmek istiyorum. Bu yüzden de isimlerini ve sayılarını bilirsem daha iyi olur.
Because I intend to kill every last one of them, so it'd be helpful to know how many and their names.
Bu boktan şeyi yapmaktansa Frieda halamın kıçından bokunu çıkarırım daha iyi.
I'd rather pick dingleberries out of my Aunt Frieda's butt than do that stupid shit.
Bu gece bunu bitirdiğimde ya da yarın ya da ne zaman biterse işte eskisinden çok daha iyi olacak.
When I get finished with this tonight, or tomorrow, whenever I get done, it's gonna be better than ever.
Kestiremezdin. Bu noktaya gelmemeniz için ona daha iyi davranmalıydın.
You were supposed to be better to her so it never came.
Hücumda Houston ve ardından takip hepimizin orduları yeniden katılmak kadar ( Almonte ) bu konumunu terk etmek daha iyi olmaz mıydı?
( Almonte ) Would it not be better to abandon this position until we can rejoin all our armies and then pursue Houston on the offensive?
Şu an bu şekilde düşünüyor olmamın yanlış olup olmadığından emin değilim ama yine de ben o kadından çok daha iyi bir durumdayım.
I'm not sure if it's wrong of me to think like this right now but I can't help but think that I'm better off than she is right now.
Bu müşteriyi daha bugün devraldım,... yani senin fikrin de benimki kadar iyi olabilir.
Well, this is my first day on the account, so, you know, your guess is as good as mine.
Bak, bu seni daha iyi hissettirecekse birkaç hafta önce taşındım ve ebeveynlerim beni aramadı bile.
Look, if it makes you feel any better, I moved out a couple weeks ago, and my parents, they haven't even called.
Hasat zamanı gelince iki kişi daha alacağım. Fakat şimdi bu genç adamın kas gücünden faydalanmak iyi oluyor. Ekstra masraf da olmuyor.
I take on two men for the harvest and the piglets, but it's mighty helpful to have the use of a young man's muscles at no extra charge.
bu daha kötü 16
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
bu daha çok 18
bu daha başlangıç 56
bu daha da kötü 16
bu daha ne kadar sürecek 18
bu daha önemli 22
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha iyisi 53
daha iyi oldu 16
daha iyisi olamazdı 24
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha iyisi 53
daha iyi oldu 16
daha iyisi olamazdı 24