Bu çok basit translate English
756 parallel translation
Sanırım bu çok basit, değil mi? Ama!
[Jet chuckles] I guess that's a no-brainer, huh?
Bu çok basit olmalı!
That would be too easy!
Bırakın konuşayım, Herr Ritter, bu çok basit.
Let me tell you, Herr Ritter, it's very simple.
Bu çok basit. "
It's quite simple. "
Bu çok basit.
It's very simple.
Bu çok basit bir soru.
It's a simple question of fact.
Bu çok basit
It's as simple as that.
Ama her şey sana bağlı. Bu çok basit.
But it all depends on you, it's very simple
Bu çok basit.
Say, that is simple.
Bu çok basit.
It's simple.
Tabii. Bu çok basit.
Of course, how simple.
Bu çok basit.
It's basic.
Bu çok basit.
That's too simple.
Bu çok basit.
- There's nothing to it.
Bu çok basit bir davranış şekli.
That's a pretty primitive attitude.
Bu çok basit.
It's as simple as that.
Eğer biri sadece bir anlaşma peşindeyse, bu çok basit.
If you're only looking for an arrangement, it's very easy.
Şey, bu çok basit.
Well, it's very simple.
Bu çok basit bir oyun.
It's a very simple game.
Ama bu çok basit, çok bariz.
But that's too simple, too obvious.
Bu çok basit.
Oh, it's so simple.
Sizi temin ederim ki kutsal efendim, bu çok basit bir mesele.
I assure you, Your Holiness, it's a simple matter.
Memur bey, bak, bu çok basit.
Officer, look, this is all very simple.
Bu çok basit, gerçekten.
Well, it's very simple, really.
Bu çok basit.
And it's very simple.
Şimdi dinle, Bennet,... bu çok basit. Eğer adamlarımıza Puerta de Fuego'nun temizlenmesinde,... rehberlik etmeyi kabul edersen, boynunu ipten kurtarırsın.
If you agree to guide the vigilantes to Puerta de Fuego and wipe that bunch out, you save your neck.
Bu hesaplar çok basit, Johnny...
The simple thing's all that counts, Johnny -
Bu genç bayan için çok basit kalıyorsun.
You seem to have a soft spot for that young lady.
Bu az sayıdaki insan basit ve kayıtsız yaşamaktansa yapılacak daha çok şey olduğunu görecek kadar akıllılar.
A few who are clever enough to see that there's more to be done than just live small, complacent lives.
- Holmes, bu çok basit.
Holmes, it is so simple.
Bu onlar için çok basit.
Too simple for them, this.
Bu izler çok basit. Hiç birşeye işaret etmiyor : Forresterslara hiç değil ama.
And that track leads plain as anything right to the Forresters.
Üzerine çok az mal varlığı var ve bu da çok basit bir erdem.
I was of the impression she'd been a woman of very low estate and rather easy virtue.
Çok tutulacak bu dans Hem basit hem de güzel
It's a deal It's very simple with terrif'appeal
Daha önce de söylediğim gibi çok basit bir işlem bu.
Tell the juror Mr. Miller.
Bak kaptan, tüm bu olanların çok basit bir açıklaması var.
Look here, Skipper. There's a perfectly simple explanation for all this.
Bu ölçüde bu film, başka bir basit ama abes noktaya da parmak basmaktadır. Çok çalışan ama yokluk çeken tramvay işçilerinin mesleki hayatlarına.
Thus this film is but another anecdote, simple and almost trivial, of life in the working... poverty-stricken classes of the common people.
Bir bilsen arkadaşım bu arada bu basit hesap yüzünden ne kadar çok kan döküldüğünü.
If you only knew, my friend, how much blood has been spilled over this simple arithmetic - among other things.
Parmak izini alan adam eğitimini bu bölümde tamamladı. Bu iş onun için çok basit.
The man who took those had his training in the fingerprint section, second nature to him.
Bu bir problem, aklını geliştirmek için tasarlanan çok basit bir aritmetik problemi.
This is a problem, quite a simple problem in arithmetic... designed to develop your mind.
Riddle'daki akrabalarımla ilgili, bir anıyla başlamam gerektiğini biliyorum. Ancak, bu öğleden sonra, genç ve güzel Amerikan kadınlarını temsilen burada duran bu güzel gruba baktıkça kendimi çok basit hissediyorum.
I know I should start off with a funny story about them kinfolk of mine in Riddle but I just feel too humble this afternoon as I look out upon this fine representative body of wholesome young American womanhood.
Bu davadaki gerçekler çok basit. Öyle ki şüpheye bile yer bırakmıyor.
The facts in this case are simple and, to a point, not in dispute.
Cary Middlecoff bu vuruşu yaparsa, Ölü Göz Middlecoff için çok basit bir vuruş olacak.
If Cary Middlecoff makes this putt, it's like shooting fish in a barrel for old Dead Eye Middlecoff.
Siz, birçok sebebten dolayı bu hayata başladıysanız, başka bir hayata dönmeniz o kadar basit değildir... ve çok da şansınız yoktur.
For whatever reason you begin when you start living this way, it's not very easy to live any other way... and not much chance.
Herşeyin bu kadar basit olması korkunç ve çok kötü!
It's horrifying that it's all so simple and yet so foul!
Çok basit biriydi, hepsi bu.
He was just a bit simple, that's all.
Buradaki bütün bu insanlar gibi para kazanmak, çok basit.
It's easy to make money like all these people do.
Bence bu, çok basit.
To me, it's simple.
Bu çok daha basit, gerçekten...
It's a lot easier, honest.
Bütün bu keşmekeş kıyafetlerin değişimiyle alakalı. Aslında çok basit :
All this fussation about a change of clothes.
Bu yöntem, çok basit bir biçimde zamanın başlangıcından bu yana, yaygın eğitimdeki en önemli, en geniş kapsamlı ve... en hayırsever atılımdır.
'It's quite simply the most important, most far-reaching,'most beneficent development in mass education...'since the beginning of time.
bu çok güzel 567
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok hoş 216
bu çok heyecan verici 50
bu çok korkunç 105
bu çok iyi 411
bu çok üzücü 63
bu çok 150
bu çok zor 90
bu çok iyiydi 76
bu çok iyi olur 37
bu çok hoş 216
bu çok heyecan verici 50
bu çok korkunç 105
bu çok fazla 165
bu çok doğal 48
bu çok para 46
bu çok doğru 46
bu çok ilginç 132
bu çok güzeldi 52
bu çok kötü oldu 29
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok saçma 642
bu çok doğal 48
bu çok para 46
bu çok doğru 46
bu çok ilginç 132
bu çok güzeldi 52
bu çok kötü oldu 29
bu çok eğlenceli 50
bu çok komik 209
bu çok saçma 642
bu çok kolay 78
bu çok kötü 494
bu çok önemli 351
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok gülünç 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16
bu çok kötü 494
bu çok önemli 351
bu çok iğrenç 62
bu çok tuhaf 143
bu çok tehlikeli 167
bu çok gülünç 58
bu çok garip 190
bu çok aptalca 126
bu çok komikti 16