English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bunu biliyordun

Bunu biliyordun translate English

992 parallel translation
Bunu biliyordun.
You knew that.
Bize ne olursa olsun bunu biliyordun değil mi? Beni neden öldürmeye çalıştın ki?
In spite of that we happened, you know.
Uzun zamandır bunu biliyordun, haksızmıyım?
You been sure for a long time, ain't ya?
Bunu biliyordun.
Yes, you knew I had one.
Şüphesiz, bunu biliyordun ama gönül ilişkimizi kurtarmak adına bilmiyormuş gibi davrandın.
Of course, you knew this, but pretended not to to save our love affair!
Ve sen bunu biliyordun!
And you knew all about it?
- Ama bunu biliyordun.
- But you knew about this.
İşe başlarken bunu biliyordun.
You knew that when you got started.
Ve sen, sen bunu biliyordun.
You knew it all!
Bunu biliyordun ve yine de geldin, ha?
You knew, yet come?
Bunu biliyordun, tam tahmin ettiğim gibi.
You knew, just as I thought.
Başından beri bunu biliyordun.
You knew about it from the beginning.
Bunu biliyordun.
You knew it.
Beni tuttuğunda bunu biliyordun.
You knew it when you hired me.
Bunu biliyordun!
You knew that!
Bunu biliyordun, Mitchell ama oraya gitmedin.
You knew that, Mitchell, but you didn't go there.
- Bunu biliyordun.
- You knew that.
- 500 derken bunu biliyordun.
- You knew this when you said five.
Baştan beri pis bir işti ve sen bunu biliyordun.
It was a dirty business from the start and you knew it.
- Bunu biliyordun.
- You knew it was.
- Herhalde bunu biliyordun?
- I guess you knew that? - No.
Bunu ne zamandır biliyordun?
How long have you known this?
Bunu dün de biliyordun.
You knew that yesterday.
Austin, bunu başından beri biliyordun.
Austin, you knew it all along.
Bunu onun giydiğini biliyordun ve bile bile bana da giymemi önerdin!
You knew it! You knew that she wore it, and yet you deliberately suggested I wear it!
Bunu biliyordun öyle değil mi Sam?
You know.
Arabayla ben kaza yaptım ve sen bunu bİliyordun.
I was hit and run driving and you knew about it all the time.
Bunu başından beri biliyordun.
And you knew that from the beginning.
Bunu her zaman biliyordun, Asham.
You knew it all the time, Asham.
- Bunu nereden biliyordun?
- How would he know?
Şey, Bunu nereden biliyordun?
Well, how did you know that?
Bunu sen de biliyordun.
You knew it too.
Bunu nereden biliyordun?
How did you know that?
Bunu zaten biliyordun, yoksa böyle şeyler yapmazdın.
You knew that already, otherwise you wouldn't have set things up like you did.
Ama bunu zaten biliyordun.
But you already knew.
- Sanırım bunu zaten biliyordun.
- I guess you knew that anyway.
Pekâlâ, istediğini yapacağım, elbette sen bunu önceden biliyordun.
Well, I'll do this, of course, you knew that in advance.
Beni buraya getirirken de biliyordun bunu.
You knew that when you brought me here.
Bunu hep biliyordun.
You've always known it.
Bunu hep biliyordun Bay Bilim Subayı ama bundan hiç söz etmedin.
You know that, Mr. Science Officer. You're the expert in these people. But you've always left out that one point.
Bunu istediğimi biliyordun.
I just knew you'd want me...
Sen bunu baştan biliyordun.
And you knew that all the time and you didn't...
Bunu sakladı çünkü sen de onun Gestapo'yla olan bağlantılarını biliyordun.
He hid it because you knew about his contacts with the Gestapo.
- Bunu ne zamandır biliyordun?
- How long have you known?
Bunu ta en başından beri biliyordun.
You knew that all along.
Bunu yapabileceklerini biliyordun.
You are using my try.
Seninim Richard... ve sen bunu başından beri biliyordun.
I'm yours Richard... and you've always known it.
Bunu baştan beri biliyordun.
You knew that from the beginning.
Bunu öğrettin, çünkü kendi kendimi eğitebileceğimi biliyordun.
You only taught me because you knew I'd master it myself.
- Bunu başından beri biliyordun.
- You knew that all the time.
Bunu nereden biliyordun?
How did you know about that?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]