English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bunun farkındayım

Bunun farkındayım translate English

1,373 parallel translation
Bunun farkındayım, yaşlı dostum.
Of that I am aware, old friend.
Evet, bunun farkındayım, Binbaşı.
Yes, I'm aware of that, Major.
Evet, Ladon, bunun farkındayım.
Yes, Ladon, I am aware of that.
Bunun farkındayım.. ama ona belediye ile ilgili bir konuda ulaşmaya çalışıyorum.
I'm aware of that... but I'm trying to reach him on municipal business.
Bunun farkındayım.
I know I do.
Bunun farkındayım.
I can see that all the time.
Bunun farkındayım.
Well, I'm aware of that.
- Bunun farkındayım.
I'm well aware of that.
Belki de buradan ve benden uzak bir yere gitmenize yardım ediyorum... bunun farkındayım.
I realize I might be helping you go away from here... away from me.
Böyle bir konuyu konuşmak için... çok uygun bir zaman olmayabilir, bunun farkındayım.
I realize this is... it's not the ideal time to be discussing such a matter.
Bunun farkındayım.
I can see that.
- Çalışmıyorsun bile. - Bunun farkındayım, Gina.
You ain't even working'.
Evet bunun farkındayım.
Yes, I'm well aware of that.
Bunun farkındayım.
I'm well aware of that.
- Bunun farkındayım -
- I realize that...
Bunun farkındayım Dil.
No, I realize that, Dil.
Bunun farkındayım, fakat hâlâ ısı izi bırakıyor.
I know, but it will still have a heat signature.
Bunun farkındayım.
I'm aware of that.
Bunun farkındayım.
Yes, I'm aware of that.
Bunun farkındayım.
I am very aware of that.
Evet, bunun farkındayım, but in the interest of sisterly harmony, I would really...
Yeah, I realize that, but in the interest of sisterly harmony, I would really...
Bunun farkındayım.
I know that.
Ben - ben - ben bunun farkındayım.
You can try again next semester. I - I
Bunun farkındayım, fakat yapabileceğim bir şey yok.
I'm aware, but there's nothing I can do.
Bunun farkındayım.
I'm aware of all that.
Bunun farkındayım, eğer onun hakkında daha çok konuşursam, davadan çekilmek zorunda kalacağım.
I realize that, but if I talk to you any more about him, I'll have to walk away from the case.
Ethan zaman sınırlaması, kızının verdiği stres... Evet, bunun farkındayım, biliyorum, tamam mı?
Ethan with a time limit, the stress of your daughter's...
- Bunun farkındayım, Franco.
- I'm aware of that, Franco.
Bunun farkındayım!
I AM AWARE OF THAT!
Bunun farkındayım.
I am aware of that.
Bunun farkındayım, yaşlı dostum.
Of that I am aware old friend.
Bunun gayet farkındayım.
- I'm very aware of that.
Bak, bunun senin için harika bir fırsat olduğunun farkındayım...
Look, I understand that this is a great opportunity...
Bak, bunun harika bir fırsat olduğunun farkındayım. - Ama ne?
Look, I understand...
Evlat, bunun senin için ne kadar zor olduğunun farkındayım ama...
Son, I know this is extremely difficult but...
Bunun çılgınca geldiğinin farkındayım ama var olduğunu biliyorum.
I know it sounds crazy, I know that.
Olanları göz önüne alırsak bunun biraz uygunsuz olduğunun farkındayım.
Look, I realize it's a bit awkward, given, well, everything.
Bunun sizin için çok zor olduğunun farkındayız ve size soracağımız soruları destek grubu olarak sorduğumuzu belirtmek istiyorum. Ben... - Destek grubu mu?
We realize how difficult this is for you... and I want to emphasize that the questions that we have for you... we're asking as advocates.
Şuanda bunun saçmalık olduğunun farkındayım.
But at the time, it's what I wanted to hear.
Bunun muhtemelen tuhaf bir soru olduğunun farkındayım, ama lütfen anlayışla karşılayın.
I know this may be an unusual question, but please understand.
Bunun çok iyi bir şekilde farkındayım, Robert.
I'm well aware of that.
- Bunun ben de farkındayım.
- I figured that part out.
Bunun sizin geminiz ve benim de bir konuk olduğumun farkındayım.
And I realize this is your ship and I'm only a guest.
Hey, bunun ne kadar zor olduğunun farkındayım, ama seni isteyen iki insanı unutuyorsun.
Hey, i know how hard this is, but you're forgetting about the 2 people who did want you.
Bunun farkında mısın? - Evet baba, farkındayım.
Yes, dad, I realize it.
Bunun senin için ne kadar zor olduğunun farkındayım.
I do know how hard this is for you.
Bunun ne kadar berbat bir durum olduğunun farkındayım.
I realize how much that sucked.
Sayın Başkan, bunun kötü göründüğünün farkındayım.
Mr. President, I know this looks bad.
Ve bunun beni etkileyeceğini bilmiyordum, ve seninde bunu bilmediğinin farkındayım.
And I didn't know how it was gonna hit me, and I don't think you really know how it's going to hit you.
Bunun da farkındayım.
I know that.
Bunun sizin için ne kadar acı verici olduğunun farkındayım.
I am aware of how deeply painful this must be for you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]