English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bunun gibi mi

Bunun gibi mi translate English

600 parallel translation
Bunun gibi mi?
Like this?
- Sende bunun gibi mi düşündün?
- That the way you figured?
- Bunun gibi mi?
- Like this one?
Bunun gibi mi?
This kind?
Bunun gibi mi?
You mean this?
Yukarıdan bunun gibi mi görünüyor acaba?
Does it look like this from up there?
Bunun gibi mi yani?
- Kinda... - Oh! Oh!
- Bunun gibi mi?
- Something like that?
Senin... gezegenin bunun gibi mi?
Is your planet like this one?
- Bunun gibi mi?
- Like that?
Bunun gibi mi?
Is this it?
Bunun gibi mi?
Is that it?
Bunun gibi mi?
Like what?
Bunun gibi mi?
Like this one?
Bunun gibi mi?
Like that?
- Bunun gibi mi?
- Like this?
Bütün komşularınız bunun gibi mi?
Are all your neighbours like that?
Bunun gibi mi?
Just like that?
Visser için yaptığınız yargılamanın mahkemesi bunun gibi mi kurulmuştu?
Was your court at the trial of Visser constituted in any way like this?
- Hangi kanuna göre vurdurdunuz? - Bunun gibi mi?
- What rule did you shoot him under?
Bunun gibi mi?
Like it?
Bunun gibi mi?
What's this?
- Bunun gibi mi?
- Just like this one?
Bunun gibi bir şey mi?
Like this?
Bunun gibi güzel havalar, kiliseye gitmekle israf edilir mi?
How can one waste time in church at a time like this?
Amsterdam Caddesi'nde mi, yoksa bunun gibi bir yerde mi?
In a walkup on Amsterdam Avenue, or in a joint like this?
Bunun gibi şarkılardan hoşlanıyorsunuz, değil mi, Bayan Loomis?
You kinda like that song, don't you, Mrs. Loomis?
- Bunun gibi bir şey mi? - Daha büyüğüne ihtiyacım var.
- No, I think I need one a little bigger than this.
Hiç bunun gibi şey görmedim! Değil mi?
I have never seen something like that before.
Şimdiki çocuklar bunun farkında değil gibi görünüyorlar, değil mi?
Well, the children don't seem to know about it yet, do they?
Bunun gibi şahinlerle mi?
With hawks like this?
Bunun her tarafı çıbanlı gibi, değil mi binbaşı?
He sure looks the same all over, don't he, major.
Bunun gibi bir şey mi? Şirketi batırabilir.
That sort of thing?
Bunun gibi değil mi?
Isn't it like this?
Bunun gibi mi yani?
You mean, like this?
Bunun yanında, benim gibi kör bir adamdan yardım istemiş olman Iioka çetesinin şanını lekelemez mi?
Besides, don't you think having a blind man like me help you would tarnish the reputation of the Iioka gang?
İngilizce konuşan Meksikalı mı, bunun gibi tüfeği olan biri mi?
Mexican speaks english, got a rifle like this?
$ 1.00 mı? Bunun gibi önemli bir ödül için mi?
$ 1.00 for an important award like this?
Ve bana küçük bir hediye bırakmıştınız. Bunun gibi bir kutu değil mi?
And you left me a little present... a jar like this, right?
Bunun gibi mali bir yapıyı 93 bin dolar için mi tehdit ediyorsun?
You threaten a financial structure like this for $ 93,000?
Yani yumurtalardan bunun gibi binlercesi mi çıkacak?
But you mean if these eggs hatch, there will be thousands of those things crawling around down here?
Komiser, gidebileceğimi söyleyen kişi sizin üstünüz, değil mi? Oh, evet, şey, bunun gibi sıra dışı bir davada gerçek uzmanların ifade alması gerekiyor. Fakat sana sormak istediğim bir soru daha var.
That's something a really clever killer might do... establish an unshakeable alibi for himself while somebody else does the dirty work.
Bunun gibi bir kafeye mi?
To a cafe like this?
Bunun içinde prens gibi degiI mi?
Don't he look like a prince in this?
Gene de, bunun gibi başka bir yaratığa bu şey güzel görünemez mi?
And yet, to another such creature might not this one appear beautiful?
Ama bunun halkın gözünde değeri yok gibi değil mi?
But folks don't count for a diddly, do they?
Çamaşırları derken, sanırım çarşafları, havluları ve bunun gibi şeyleri kastediyorsunuz, değil mi?
SURE. SOMETHING... SO YOU'D HAVE TO HANG THEM UP PRETTY HIGH
Bunun gibi şeyler mi?
Stuff like that?
Bunun sebebi istediğin gibi düşünüp yaşayabilmen mi?
Is it because you can live and think as you please?
- Bunun gibi mi?
Like this?
Aynı bunun gibi 20 yıI önce Azad Otel'de yemek yedin, ama paran yoktu, onun yerine piyango biletini sattın, değil mi?
"listen, some 20 years back you had eaten food in azad hotel,..." "... not having money, you sold your lottery ticket, isn't it? "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]