Buradan mı translate English
19,565 parallel translation
Benimle buradan mı konuşuyordun?
This is where you talked to me?
- Bu La Colonia, kuzey buradan mı?
- Is it north of here, la colonia?
Amacımız onu öyle ya da böyle buradan göndermek.
We're aiming to get him out of here by any means necessary.
Dün buradan ayrıldım.
I left yesterday.
Buradan sonra yine öyle olacağım.
I will be again when I leave this place.
Elimden geleni yapacağım ama buradan gitmenizi istiyorum.
I'll do what I can, but I want you to get out of here.
- Tamam. Buradan gitmen lazım.
- Okay, you need to get out of here.
Aaliyah. Buradan çıkmamız lazım.
Aaliyah, we have to go.
- "Carson Saat Şirketi." Ne bu? - Bunu buradan çıkınca anlayalım.
"Carson Clock Company." What is this?
Buradan çıkmamız lazım.
Now focus.
- Buradan gitmemiz lazım.
We gotta get out of here.
- Pekala, uzun lafın kısası bunu buradan yapmayacağım, tamam mı?
Long story short, I'm not gonna make it in here, okay?
Buradan gideceğim...
I'm going to drive away...
Sanırım kameralara buradan erişebilirim.
I think I can access security feeds from here.
Pişmanlıklarımızı daha sonra konuşuruz şimdi buradan çıkmamız gerek.
Well, we're gonna need to rain-check our feelings,'cause we got to get out of here.
Buradan uzakta bir yerde kendi kariyerimi kendim yapacağım.
I need to start my own career as far away from here as possible.
Onu buradan kovacak mısın?
Are you gonna kick her off?
Önce buradan çıkmalıyım.
First I need to get out of here.
Ama buradan çıktığım zaman elim biraz darda olacak...
But when I get out of here, I'm going be a little short of funds...
- Buradan mı?
Hey. - Here?
- Yeni karaciğerin buradan çıkar mı Frank?
Your new liver can handle all that, Frank?
Buradan çıkıyorum.
I'm getting out of here.
Buradan kurtulmanın bir yolunu bulmam lazım.
I got to figure a way out of here.
Buradan çıkmana yardım edebilirim.
I can help you get outta here.
Buradan gidiyorum, hemen şimdi.
But I'm getting out of this place right now.
İzin versen de vermesen de buradan kurtulup kızımı bulacağım.
And I will get out of here and find my daughter without your permission.
Buradan gitmem lazım.
I need to get out of here.
Bizi buradan çıkaracağım.
I'm getting us out of here.
Tek umursadığım buradan özgürce çıkmak.
All I care about is getting free of here.
Sen hala buradan canlı çıkacağımızı mı sanıyorsun?
You still think we're going to make it through this alive?
Bu gece burada uyuyalım, sabah araca gidelim buradan çıkıp gidelim.
Sleep here tonight, go back to the vehicle in the morning, get the hell outta here.
Kimliğini tespit etmemde bana yardım et, seni buradan çıkarayım.
So you help me identify him, I'll get you out of here.
Buradan çıkmanın başka bir yolu var mı?
Is there any other way out of here?
Kaçaklar buradan çıkarken her yeri soyup soğana çevirdiler ama bunları buzlukta saklamıştım.
The deserters bled this place dry on their way out, but I had these hidden away in the freezer.
Öyle olursa buradan ayrıl git, tamam mı?
If it comes down to it, you just go, okay?
Ne kadar sıcak su kaldığını bilmiyorum ama kokunu buradan aldım.
I don't know how much hot water is left and I smell you from here.
Kira kontratını bozalım ve defolup gidelim buradan.
Can we do that?
Buradan gidiyorum, yaptığım bu işte.
I'm busting out of here, that's what I'm doing.
Ama pekala, sen yapacağın tüm güzel şeyleri düşün hayatta kalsan da kalmasan da ben buradan çıkmanın bir yolunu bulacağım.
But all right, you go on thinking about all the sweet things you're going to do, if you survive or not, I'll find a way out of here.
Beni buradan çıkarır mısın?
Please! Can you get me out of here! ?
Hayır, bizi buradan kurtaracağım.
No, I'm gonna get us out of here.
Buradan gitmeni sağlayacaksa bir kez daha anlatacağım.
All right, I'll tell you again, if it'll make you leave.
Buradan gideceğiz, hatırladınız mı?
We have to go this way,'member?
Hayır, beni buradan çıkarmanız lazım!
No, you got to let me out of here!
Beni buradan çıkartmanız lazım!
You have to let me out of here!
Buradan sonra oraya gideceğim.
Yeah, I'm headed straight there.
Bir vodka tonik getir bana sonra hemen gideceğim buradan.
I want a vodka tonic, and then I'm gonna leave.
Detayını buradan anlatırım.
I'll talk you through it.
O zaman kıralım hepsini ve çıkıp gidelim buradan.
Then break these things and let's get out of here.
Haydi çıkalım buradan.
Mm-hmm. Let's get out of here.
Liv, diğerlerini buradan çıkarmamız lazım.
Liv, we need to get these others out of here.