Buraya kadarmış translate English
868 parallel translation
Galiba buraya kadarmış.
"I guess we're through."
Her şey buraya kadarmış gibi.
Looks like the finish.
- Hayır, buraya kadarmış.
- No, that's all there is to it.
Buraya kadarmış, hepsi bu kadar.
All right, that's all there is to it.
Sanırım her şey buraya kadarmış.
Well, I guess we're through.
Buraya kadarmış.
Well, that's that.
Demek buraya kadarmış.
Well, that's the end of that.
Buraya kadarmış.
Here we are, and this is it.
Sabrım buraya kadarmış.
This is where I draw the line.
Buraya kadarmış işte, Yüzbaşı Tim.
Well, that's about it, Captain Tim.
Sanırım şansımız buraya kadarmış Kitty.
I guess our luck's run out, Kitty.
Şansımız buraya kadarmış artık elimizden bir şey gelmez.
I guess we've lost our chance, but there's nothing we can do about it now.
- Acil durum buraya kadarmış.
So much for your sudden emergency.
Maserati buraya kadarmış demek.
The Maserati looks done for.
Ee, buraya kadarmış.
Well, that's that.
- Buraya kadarmış.
It's all over.
Sanırım buraya kadarmış.
I guess that's it.
Her şey buraya kadarmış.
It's all over now.
Clelia yardım etmeye çalışıyor, ama buraya kadarmış.
Clelia's trying to help me out, but enough is enough.
Hayatımı kontrol etme buraya kadarmış demek ki Grace.
So much for control, eh, Grace?
Buraya kadarmış Alyosha.
Well, this is it, Alyosha.
Buraya kadarmış.
So that's it.
Buraya kadarmış.
That's that.
Buraya kadarmış.
That's the end of that!
Demek ki talihim buraya kadarmış.
So my luck ends here.
- Buraya kadarmış.
- This is it.
Yani, buraya kadarmış..
So, this is it...
- Dışarıdaki hayatı buraya kadarmış.
- He's as big as life out there.
- Buraya kadarmış.
- This far.
Buraya kadarmış.
That's it.
Buraya kadarmış, Paco!
Farewell, Paco!
Evet. Buraya kadarmış.
Well, that's the ballgame.
Buraya kadarmış.
This is it.
Buraya kadarmış.
Next!
Krasny-Signorsk, buraya kadarmış.
So much for Krasny-Signorsk.
Demek dostluğumuz buraya kadarmış.
I'm serious. Our beautiful friendship sputtered out.
Buraya kadarmış.
Not anymore.
Buraya kadarmış.
It's the end.
Buraya kadarmış.
I've had it.
Mektup buraya kadarmış.
So much for your letter.
Evet, buraya kadarmış.
Well, that's the end of that.
Buraya kadarmış.
I've thought it over.
Galiba buraya kadarmış.
Well, I guess this is as far as it goes.
- Buraya kadarmış.
- That's it!
Buraya kadarmış!
That's it!
O zaman buraya kadarmış.
That's it, then.
– Prenses hazretleri, buraya kadarmış.
– Well, Your Highness, guess this is it.
Buraya kadarmış.
I think it's over.
Buraya kadarmış!
Here it comes!
- İşin bitti. Buraya kadarmış.
- You're done, end of story.
Buraya kadarmış ha?
I've had it, huh?
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadar 304
buraya geldin 19
buraya gelin 820
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya kadar 304
buraya geldin 19
buraya gelin 820
buraya neden geldin 73
buraya getir 71