Calisiyordum translate English
74 parallel translation
Tanrim, fotokopi cekmeye calisiyordum.
Jesus, I was trying to make a copy.
ve farkettim ki, seni herkes gibi yapmaya calisiyordum.
I realize I've just been trying to make you like everybody else, and you're not...
Sadece seni neselendirmeye calisiyordum, ahbap.
Just trying to cheer you up, dude.
Verme sansi varken, samimi cevaplar almaya calisiyordum. Yarasi da hayati bir tehlike icermiyor.
I was trying to get honest answers while he was able to give them... and his wound is far from life-threatening.
Senle dalga gecmeye calisiyordum.
I tried to fool you, but I never could ever since you was a baby.
ORTA KADEME YONETICILIGINE UYGUN OLDUGUMU KANITLAMAYA CALISIYORDUM.
I was trying to prove I could be middle-management material.
BABALIGI KORKUTMAYA CALISIYORDUM.
I was just trying to scare to him.
Kent'in ofisine girmeye calisiyordum.
I was trying to get into Kent's office.
Kameram sïkïstï ve düzeltmeye çalïsïyordum.
My camera was stuck and I was trying to fix it.
Söylemeye çalisiyordum, efendim.
I was trying to tell you of it, sire.
Bir is üstünde çalïsïyordum.
I was working on a case.
Harp, sen kısa pantolonla gezerken..... ben bu büroda çalişiyordum!
Harp, I was in this Bureau when you were still popping zits on your funny face and jackin'off to the lingerie section of the Sears catalogue!
Sadece açiklamaya çalisiyordum.
I was just trying to make a point.
Ben de sizi özledim. Çalisiyordum.
I miss you, too, and I've been working.
Ingilizlerden kaçmaya çalisiyordum, çünkü gene kursun levha çaliyordunuz, degil mi?
I was trying to get away from the Brits. 'Cause you were stealing lead again, weren't you?
Öncülük etmeye çalisiyordum.
I was trying to lead the way.
Ben bir muhabirim. Atlatma haber yakalamaya çalisiyordum.
I'm a reporter. I was hoping for a scoop.
- Kimi aramaya çalisiyordum
- Who were you trying to call?
Biliyor musun ben sadece KİBAR OLMAYA ÇALIŞIYORDUM!
You know, I was only trying to BE POLITE!
Ona benzemeye çalisiyordum.
That's what I was going for.
sekerlemeleri bana kimin gönderdigini bulmaya çalisiyordum. Ve aklima eczanedeki bayan olabilecegi geldi.
So, I was trying to figure out who sent me the fudge... and I thought, it could be the lady at the pharmacy.
Evet, ben sadece Caprica temsilcisi olarak kendi payimi yapmaya çalisiyordum.
Yeah, I was just trying to do my bit as the elected representative of Caprica.
Daya gibi mafya olmasinlar diye masum çocuklari... korumaya çalisiyordum
I was trying to prevent innocent children from being orphaned... by gangsters like Daya!
Sadece yardim etmeye çalisiyordum.
i was just trying to help.
Beni isyerinin önünde bekliyordu,... ben de ondan kurtulmaya çalisiyordum.
He was waiting for me in front of the office, so I was trying to shake off him.
Ders çalisiyordum.
- Hi dad. I was studying.
Sizi bulmaya çalisiyordum...
I'm trying to find you.
Likörü yutmaya çalisiyordum.
Just trying to keep my liquor down.
Ben sadece bir adim ileri gitmeye çalisiyordum.
Right.Well, I'm just trying to take a step forward.
Ben de onu iyilestirmeye çalisiyordum. O ufak güzel kafanizi bununla yormayin Dr. Sloan.
Don't worry your pretty little head about it, sloan.Karev.
Yardimima ihtiyacin olana kadar seninle arama mesafe koymaya çalisiyordum ancak daha sonra o alçaklarin ne düsündüklerini duydum.
I was trying to keep a distance unless you needed my help, and then I heard what those low-lifes were thinking.
Ters takla yapmaya çalisiyordum. Her nedense denge aletinin oldugundan daha uzun oldugunu düsündüm.
I'd been going for this back bend, and for some reason I thought the beam was longer than it really was.
Orada kalakaldim. Nefes almaya çalisiyordum. Kipirdamaya korkuyordum.
I just stayed there... trying to breathe... afraid to move... afraid that I'd broken something.
Ve ben sürekli yüzümü onun dudaklarina yaklastirmaya çalisiyordum ve o sürekli yüzünü uzaklastiriyordu... Sanki bana dayanamiyormusçasina.
And I kept... trying to bring my face closer to his to kiss - - him, and he just... kept pulling his face away... as if he couldn't stand me.
Ve o iyice hastalandiginda o çiz kekin kokusunu aramak için apartmanin koridorlarinda bir asagi bir yukari dolaniyor ve o kokuyu bulmaya çalisiyordum.
And when she was really sick, I used to find myself roaming the halls of the apartment building, climbing up and down the stairs, searching for that smell of cheesecake.
Ben de tam bunu açiklamaya çalisiyordum.
This is what I was trying to explain.
Masamda çalisiyordum da sana yeni birkaç haber vermek istemistim.
I was just working at my desk, And I wanted to run some new leads by you.
Ekipteki ilk yilimdi eyalet bölümünde çalisiyordum ve ortagim kafayi siyirmisti.
- It was my first year on the force, I was working the valley division, and my partner got into it with this speed freak.
Christian, Sully'den borç para aldigi siralarda Arizona'da tibbi bir firmada çalisiyordum.
When Christian borrowed the money from Sully, I was studying pharmaceuticals in Arizona.
Hayata yeni alisiyordum ve bunun için çok çalisiyordum bu nedenle baski hissediyordum.
- I was just getting into the life that I had worked so hard for, and I felt the pressure.
Toya'nin çocuklarina ulasmaya çalisiyordum adamim ikiside düsman çetelerin üyeleri
I've been trying to get up with Toya's two kids, man, because both of them in rival cliques.
Daha çok, bana ates etmemelerini saglamaya çalisiyordum
It was more like, just to make sure that they didn't shoot at me.
Sadece isimi yapmaya çalisiyordum
I'm just trying to, you know, do my job.
O serefsizler assagida gürültü yapiyorlardi bende yukarida TV izleyip dumanlanmaya çalisiyordum
I just felt like these motherfuckers were making noise and I'm upstairs watching TV and trying to get high.
Uzay kampina girmeye çalisiyordum.
I was trying to get into space camp.
Yardim etmeye çalisiyordum.
I'm just trying to help.
Seni korumaya çalisiyordum.
I was trying to protect you.
Ben sadece bir hata yapmandan seni korumaya çalisiyordum.
I was just trying to protect you from making a mistake.
Kardes kardese söylüyorum yalnizca yardim etmeye çalisiyordum.
Brother to brother, I was just trying to help.
Bizimkileri götürmeye çalisiyordum.
So I was trying to get these guys to leave.
Bizimkileri götürmeye çalisiyordum ama küçük bir sorun vardi.
So I was trying to get these guys to leave, but there was one little problem.
çalışıyordum 70
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışmıyor 158
çalışıyor musun 55
çalıştı 29
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33