English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Daha önemlisi

Daha önemlisi translate English

1,978 parallel translation
Daha önemlisi, bunu yapan, lavaboyu kanla doldurmuştu.
But whoever did it left a sink full of blood.
Ama daha önemlisi, Amy'de olabilir eğer ona bunun için izin verirsen.
But more importantly, so would Amy, if you let her.
Daha önemlisi sana James'in teknesi konusunda yardım edebilecek kadar uzun yaşayacağım.
And as an added cherry on top, I live long enough to help you with James'boat.
Normal teleskoplar içlerini göremezler. Bizim için yıIdızlardan daha önemlisi yok. Ancak uzun bir zamandır nasıI oluştukları ise tamamen bir gizemdi.
The dust clouds are so thick, regular telescopes can't see inside.
Fakat belki de daha önemlisi dönüş boyunca çizginizi koruyabilmektir.
But perhaps the most important of all is your line through the turn.
Ama eminin bir şeyi yoktur... Daha önemlisi Samuel'e ve diğerlerine ne olduğunu biliyor musunuz?
I expect he's okay... do you know what happened to Samuel and the others?
Daha önemlisi : Görevimiz.
More importantly, our mission.
Fakat daha önemlisi, belli ki, senin Büyük Yıl'ın, bu daha önemli.
But more than that, obviously, your Big Year, it's coming to a close.
Ve daha önemlisi, Sevgi!
But above all this.. love.
Daha önemlisi kas güçleriyle. Yalnız da gelmezler. Çünkü burası yalnızları yutar.
They'd never come here alone because this place swallows loners.
Ve ikincisi ama daha önemlisi ve şimdi ciddileşiyorum gerçekten mesleğimizi tanımlamamız ve yaptığımız işin doğasını doğru olarak açıklamamız gerekirse profesyonel hayatlarımızın her saniyesini işgal eden dürüst olmak gerekirse özel hayatlarımızı özlemlerimizi, ilişkilerimizi, hayallerimizi de işgal eden bu devasa varlığın özünü açıklamamız gerekirse...
And the second thing, more seriously, and now I'm being serious, if we really have to define our profession, accurately describe the nature of what we do, the "essence" of this vast entity that takes over every second of our professional lives, and, to be honest, our private lives, our aspirations, our social relations, our dreams...
Daha önemlisi, beni kızdırıyorsun.
More importantly, you're pissing me off.
Ama daha önemlisi hiçbir zaman bundan daha önemli bir görevimiz olmamıştı.
But better would be not to have such a duty.
Hayatlarında bundan daha önem verdikleri birşey yokmuş. En önemlisi buymuş.
Nothing in their whole lives mattered more to them than this
Ama ona hayatım pahasına güvendim. Daha da önemlisi, saç konusunda.
But I would trust her with my life, and more importantly, with my hair.
Daha da önemlisi, ben menopoza giren bir arkadaşım olacak kadar yaşlı değilim.
And more importantly, I'm not old enough to have a friend going through menopause.
Evet, daha da önemlisi hangi kızda bit olduğunu nasıl bileceğiz?
And more importantly how will we be knowing which is the girl that having them?
Şimdi, daha da önemlisi, Herhangi bir daha düşündünüz mü Benim teklif hakkında?
Now, more importantly, have you thought any more about my offer?
Daha da önemlisi, baksana!
look.
Daha da önemlisi, sen ölmüştün!
you died!
Kanlı elmas pazarlamacısı lakaplı. kasa hırsızı, ama daha da önemlisi, karideslere alerjisi var.
By reputation, a blood-diamond dealer, embezzler, and more importantly, very allergic to shrimp.
Daha da önemlisi, havayolları şirketin de yaşayacak.
And more importantly, so will your airline.
Ama bu yaratığa yaklaşmak ve onu tanımak istiyorsanız daha da önemlisi ölmesini istiyorsanız yumurtaları almama izin vermenizi tavsiye ederim.
If you want to approach this monster. If you want to meet you,... Or more importantly, If you want to die. Really allow me to suggest that I go get the eggs.
Şey, bu bir kundaklamaysa ve daha da önemlisi bunu da ispat edebilirsek bu çok iyi bir ipucu olur.
Uh, well, if... if it was arson, and more importantly, if we can prove it, I'd say this was a pretty good lead.
Bunca zamandır bu işi yürütüyorsun, daha da önemlisi yakayı ele vermedin.
Running an operation like this, undetected for so long...
Daha da önemlisi, bunun bir yere gidiyor olması lazım.
More importantly, this has to lead somewhere.
Daha da önemlisi o gün bulusup konustuk
"More important is the day we met and talked to accompany"
Bu aptalca bir şeydi ama daha da önemlisi, üzgünüm.
That was a stupid thing to do, but more importantly, I am sorry.
Ama daha da önemlisi, Grossman geçen hafta onu işten atmış.
On top of that, Grossman fired him a week ago.
Günün birinde evlenecek olabilirsin, ama daha da önemlisi bir gün kral olacaksın.
You may one day be a husband, but more importantly you WILL one day be King.
Daha da önemlisi, senden yapmanı istediğim başka bir şey var.
They can handle it.
Daha da önemlisi, ölen bir memurun cenaze törenine müdahale etme cesaretini nereden buluyorsunuz?
More importantly, where do you get the stones big enough to mess with a fallen officer's memorial service?
Bu gece çok eğlenceli geçti fakat daha da önemlisi yılın bu zamanında verici olmanın önemini hatırlarız.
We've had a lot of fun tonight, but on a more serious note, this is the time of year when we remember the importance of giving.
Daha da önemlisi, herkes hain olduğunu öğrenince burada ne kadar hayatta kalacağını sanıyorsun?
More to the point, how long you think you're going to last in here when everybody finds out you're a rat?
Hitler'in, antik mitolojiye Kültlere, daha da önemlisi, bilgi ele geçirmeye yönelik takıntısı vardı.
Hitler was obsessed with ancient mythology, he was obsessed with the occult, and more importantly, he was obsessed with trying to gain knowledge...
Daha da önemlisi,
And what's more,
Daha da önemlisi
More importantly
Daha da önemlisi, düdüğü çalmamıştım
More importantly, I haven't blown the whistle
Ve daha da önemlisi farklı milletlerdeniz.
And more importantly your blood is not the same colour as mine.
Daha da önemlisi, sen ve ekibin benim en değerli askeri hazinemsiniz.
More importantly, you and those boys have possibly been the most valuable military asset I have ever had at my disposal.
Ama en önemlisi Fiona her gün neden insana dönüştüğünü biliyorum. Çünkü daha önce hiç öpüşmedin. Yani benimle.
But, most importantly, Fiona I know that the reason you turn human every day is because you've never been kissed well by me.
Ona karşı ve daha da önemlisi, kampanyaya karşı bir sorumluluğum var.
But I have a responsibility to him and, more importantly, to this campaign.
Daha da önemlisi jeolojik incelemeler bunu kesinlikle doğruluyor.
And more importantly, the geological survey says there definitely is.
İkincisi ve daha da önemlisi, bu karar Charles'a kalmış.
Second of all, and much more importantly, this is Charles'decision.
Ama daha da önemlisi bu yetenek havuzunda mücadele edebilir mi? Turnuvayı kazanabilir mi?
And more importantly, can he compete in this talent pool?
Daha da önemlisi, bu iş yasalara uygun.
And more importantly, this business is legitimate.
Ve daha da önemlisi, neden buradasın?
And, more importantly, why are you here?
Daha da önemlisi... gerçekleşmedi.
What's important... it didn't happen.
Şimdi, eğer mahvedersen ya da, daha da önemlisi, kötü gözükmeme neden olursan kusmuk temizlemek eski güzel günlerinin hatırası olarak kalır.
Now, if you screw up or, more importantly, if you make me look bad, then clearing up puke will be a fond memory of the good old days.
- Geceler hala genç, içkiler akıyor. - Kadınlar şahane, ve daha da önemlisi tekrar trivia oynamak için yeterince vaktimiz var.
The night is still young, the grog is flowing, the women are scrumptious and, more importantly, we have more time for another trivia game.
Daha da önemlisi, zevk alıyorum.
More to the point, I enjoy it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]