Dediğini yap translate English
684 parallel translation
- Dediğini yap!
- Obey him!
Dediğini yapıp mektubu aldım.
So I took it, like he said
- Yok bir şey, matmazelin dediğini yapın.
- Nothing. Do as mademoiselle says.
O sizin anneniz, dediğini yapın.
She's your Ma, and do what she says.
Onun dediğini yap.
Stick with him.
- Dix'in dediğini yap.
- Do what Dix says.
Doktorun dediğini yap.
Do what the doctor tells you.
- Dediğini yap, Charles.
Do like he says, Charles!
- Büyükannenin dediğini yap, canım.
- Do as grandma says, dear.
Mark, haydi dediğini yap.
Mark, go ahead. Do what he says.
- Dediğini yap.
- Do it.
Dediğini yap.
Do as he says.
Dediğini yap.
Do as she says.
Dediğini yap.
Do as he tells you.
Dediğini yap, Maggie.
Do what the man says, Maggie.
Dediğini yap Hank.
Do as he says, Hank.
Sen sadece karının dediği gibi davran ve onun dediğini yap.
You just behave and do as your wife tells you.
Evie, annenin dediğini yap.
- Don't let her make me. - Evie, now, you do like your mommy says.
Harry, lütfen dediğini yap.
Harry, please do as he says.
Sana bir şey olmadan Harvey'in dediğini yap.
Do like Harvey says before something happens to you.
- Çeneni kapa ve üstünün dediğini yap!
- Shut up and do what the officer says!
Efsanenin dediğini yapın karanlık güçler yükseldiğinde çalılıktan uzak durun.
Do as the legend tells... and avoid the moor when the forces of darkness are exalted.
Dediğini yapın.
Do as he says.
Dediğini yap.
- Do as she says.
Dediğini yap Charlie.
Do what he says, Charlie.
- Babanızın dediğini yapın.
- Do as your father says.
Üstadın dediğini yapın, Koşun!
Do what the doctor ordered, run!
- Dediğini yap ve buna son ver.
- Do so and it will be your last.
Haydi dediğini yapın.
Let's do it.
- Fritz, Kontes! in dediğini yapın.
Fritz, carry out the order of the Countess.
Oh, hayır. şey, Sana söylemiştim, dediğini yap diye değil mi?
Oh, no. Well, I told you you'd better do what he said, didn't I?
Dediğini yap, çavuş.
Carry on, Sgt Windridge, there's a good fellow.
Komutanın dediğini yap.
Now, now, you heard what the officer said. Come on.
- Dediğini yap Harry!
_ Do what he says, Harry!
En iyisi dediğini yapın.
You'd better do as he says.
- Sana dediğini yap, Charlie.
- Do like he tells you, Charlie.
- Adamın dediğini yap.
- Oo what the man says.
Adamın dediğini yapın.
All right, do what the man says.
Dediğini yap Roscoe.
All right, do it, Roscoe.
Dediğini yapın.
Do what he says.
Emrindekiler dediğini yapıyor ama bağlılıktan değil.
Those he commands move in command. Nothing in love.
Dediğini yap ve onu kendi kaderiyle bırak.
Do what he wants now, and he'll have us savages like himself.
Bu parayı al, kendine bir iş kur ve karının dediğini yap.
Take that money and buy yourself a living and do like she want.
Konuşma, dediğini yap.
Don't say anything, just do it.
- O zaman dediğini yap.
- Then do what you said.
- Adamın dediğini yap!
- Do what the man say!
Dediğini yap.
Do what you said.
Zavalı adamın dediğini yap.
Do as the poor fellow wants ;
"Burada ne yapıyorsun?" dedim. Ne dediğini asla tahmin edemezsiniz.
"What are you doing here?" You'ΙΙ never guess what he said.
Haydi, dediğini yap.
Go on, do as he says.
Dediğini yapın!
Do what he say!
dediğini yapın 30
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yapıyor 33
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapıyorsun 36
yaptı 88
yaptın 100
yaptım 350
yapıyor 33
yapamam 3103
yaparım 315
yapacağım 517
yapmayacağım 170
yapacağız 90
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmış 19
yapamıyorum 389
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yaparsın 77
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmış 19
yapamıyorum 389
yapmalısın 91
yapalım 156
yapıyorum 103
yapmadım 132
yapıyoruz 20
yapma ya 98
yaptılar 29
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yaptık 46
yapamaz 108
yapacak 54
yapacak bir şey yok 96
yapın 121
yapma ya 98
yaptılar 29
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yaptık 46
yapamaz 108
yapacak 54
yapacak bir şey yok 96
yapın 121