Demedim mi translate English
1,539 parallel translation
Sana Ryan ve Marissa'nın işlerine karışma demedim mi?
What did I tell you about messing with Ryan and Marissa?
Demedim mi?
Didn't I?
Çok isterim, ama ben sana kaskını tak demedim mi?
I'd love to see your new trick, but what did I tell you about putting the helmet on?
- Evet demedim mi?
- I didn't say yes?
Sana kaç kere benden izin almadan malikaneden ayrılma demedim mi?
How many times have I told you not to leave the estate without telling me?
Sana demedim mi? - Muhteşem.
Pete here is my advance guy.
Kaç kere sana anlamadığın zaman söyle demedim mi?
This one with the swoop on the end, that one's "re"! How many times do I gotta explain it? !
Demedim mi?
Didn't I say that?
eğer saldıramazsan kazanamazsın demedim mi?
Do I have to tell you again? No matter how well you escape, if you don't attack, you have no way of winning! That's true!
Sana 100 defa yabancılarla konuşma demedim mi?
I told you 100 times not to talk to strangers
- Demedim mi?
- Exactly!
Size bu şarkıyı söylemeyeceksiniz demedim mi?
I thought I told you not to play this song.
Arabada bekle demedim mi sana?
I told you to wait in the car.
Öyle demedim mi?
Didn't I say that?
Bunu bir daha yapmayacaksın demedim mi? !
I told you never to do that again, as long as I live!
Tatlım ben sana okul günleri geç saatlere kadar dolaşma demedim mi?
Now remember, honey, I told you, we can't be staying out this late on a school night.
"Geç saatlere kadar dolaşma demedim mi?"
"We can't be staying out late."
Soğan koymayın demedim mi ben?
Didn't I tell them no onions?
Soğansız demedim mi ben?
Didn't I say no onions?
- Uyuşturucu, çeteler yok demedim mi?
- No drugs, no gangbangin'...
Sana demedim mi?
Did I tell you?
Sana onu gözleme demedim mi?
I told you, don't spy on her.
Sana oradan uzak dur demedim mi?
Didn't I tell you to stay away from there?
Demedim mi?
I told you.
Alçak! Hey, Sana, dokunma demedim mi.
I have already atoned for it.
Sana sigara içmeyeceksin demedim mi?
I told you to stop smoking, isn't it?
Ben sana işleri hallet demedim mi?
I ain't trying to clean this shit up myself, dawg.
- Sana çeneni kapa demedim mi?
Could you shut up for a moment?
Sana buraya gelme demedim mi ben?
I don't want you coming here.
Sana yabancılarla konuşma demedim mi?
You know what I've said about talking to strangers.
Fotoğraf hakkında bir şey sorma demedim mi?
Didn't I tell you not to talk about that?
% 100 eminim demedim mi?
Didn't I say 100 % sure?
"On dakika içinde havuzda olun" demedim mi?
I said : Be in the pool in ten minutes. Right?
Sana dikkatli ol demedim mi?
I told you to be careful.
Sana o piçi iyice ara demedim mi!
Didn't I tell you to search the bastard thoroughly?
Bart, sana bulaşıkları yıkayana kadar televizyon yok demedim mi?
Bart, I told you no television till you do the dishes.
Size demedim mi?
What'd I tell you?
Sana sus demedim mi ben?
Didn't I tell you to be quiet?
Okul günlerinde geç yatma demedim mi sana?
What have I told you about staying out late on school nights?
"Bubs bilir" demedim mi?
Bubs gets it the first time. Here.
Adamımız hakkında sessiz kalın demedim mi ben?
Did I not say to keep quiet about our guy?
Başka saçmalık yok demedim mi?
We buried it. - Didn't I say, "No more crap"?
Demedim mi onu gitmeye razı ederim diye?
I told you I could get him to go.
Yoklama yapacağım demedim mi?
Didn't I say I would check attendance?
Yanımdan ayrılma demedim mi? Yabancılara karşı dikkatli olmalısın.
What did I say about wandering off?
İnanması güç, değil mi? - Öyle demedim. Senin adına sevindim.
- I didn't say that, I'm happy for you.
Böyle iyi misin demedim, dans edelim mi dedim.
I didn't ask if you're OK, I asked if you wanna dance.
Geylik kötü bir şeydir demedim ki, dedim mi?
I never said there was anything wrong with being gay, did I?
Sana demedim mi!
Call him!
Öldürmek mi? "Öldürmek için" demedim, "etkisiz hale getirmek için" dedim.
I didn't say "kill", I said "neutralize".
Ona bundan vermeyin demedim mi?
Didn't I say not to give him that?