Dua mı translate English
3,017 parallel translation
Dua mı edelim?
Hope for the best?
Bir dua mı?
A mantra?
Medeni olalım. Önce dua mı etmek istiyorsun?
You want to say grace first?
Bir tas sudan önce, anam canım için dua eder.
"Before a bowl of water... mom prays for my safety."
Dua et de hâlâ sana ihtiyacım olsun.
You better hope I still need your help.
14 yaşındaydım ve Peaches and Herb'e bilet almak için dua ediyordum.
I was 14 years old, and I was praying for tickets to Peaches and Herb.
Kocacığım, gelip sen de dua etsen.
Dear Hubby, come and pray too.
Bir süre uzaklarda kalırsın diye dua etmiştim evladım.
I prayed you'd stay away, my son.
Butun haftadır dua edıyorum heppımız edıyoruz
I've been praying all week. We all have.
Heppımız onun ıcın dua edıyoruz derken baska kımı kast edıyordunuz?
When you say you've all been praying for her, who else do you mean?
Samuel Fisher'ın ahırının yapımına başlamadan önce dua edelim.
Before we commence with Samuel Fisher's barn raising, let us pray.
Donakaldım basıp gitmesini dua ederek.
♪ You've been sleepwalking ♪ ♪ Through it all ♪
Biraz dua edeceğim.
I'm gonna say a little prayer.
Dua et ki şartlı tahliyedeyim, yoksa dişlerini yuttururdum.
You're lucky I'm on probation, or you'd be swallowing your teeth.
Veya Shinto tanrılarına dua ettikleri yedi gün ve gece boyunca diğer dünyalıların rehberlik ve yardımınlarını almış olabilirler mi?
Or could he really have received otherworldly guidance during the seven days and nights he and his son prayed to the Shinto gods?
Tüm yardımcılar size dua ederler ve tanrılardan yardım dilerler.
All your assistants give prayers, and they solicit the help from the gods.
Günahlarım için dua etmeyi reddetti.
She refused to pray for my sins.
Dua et ki ailemi orada bulmadım. Ayrıca yine dua et ki onları bulayım.
You're lucky I didn't find my family there, and you better pray that I do find them.
- Seni dinliyorum. - Dua eden oyuncak bir asker ya da çamaşırhanede saklanan biri değilim.
I'm either parading around like a toy soldier or doing the fucking laundry.
# Dua için bakmaya gittim ama sıkışıp kaldım. # Sende akıl var mı?
I went searching to pray but got stuck
Dua edin tanrı yardımcımız olsun.
Go with God and wish us luck.
Sana dua ediyorum, sana inanıyorum... sen İsasın, bizi gözetleyen, kutsal isa, bana yardım et.
Hail Mary full of grace the Lord is with thee... Blessed are you among women and blessed is the fruit of thy womb Jesus.
Dua etsin ki mermisi bitmiş.
I'm just glad he ran out of ammo.
Daha bir göz yaşı damlan bile yok. Dua et de sana bu şansı tanımışlar.
This is something that a traveler without even a single teardrop... is a chance that will allow them to touch only one object in return of one day.
Bana bir şey olsun da sahneye çıkamayayım diye dua edeceksin, değil mi?
You're praying that something bad will happen to me in the future.
Dua edin, Hünkâr'ımız tez zamanda zaferle dönsün.
Pray that His Majesty returns home with victory soon.
Dua yazarım ben sadece.
I just write prayers.
Dua yazacağım ben.
Don't sin. I am going to write prayers.
Dua et ki bugün havamdayım.
Never my mood endures today.
Başbakan ve başkomutan da efendimiz için dua etmeye gelmiş olmalı.
I'm sure you both came to pray too.
O, toplum için bir örnekti ve biz bu nedenle burada mezarının başında toplandık. Şimdi istiyorum ki onun için Ulu Tanrı'mıza dua etmeye başlayalım.
He was an example to society... and why we gather here his grave... and now I want... to pray for him an Our Father.
St Anthonyya dua ediyorum.
I'm praying to St Anthony.
Tanrım, dua ediyorum bize yardım et.
I'm waiting. Oh Lord oh Lord
Jamaika'ya gelmişi bir tür vaiz. Öbürü de Etiyopya kilisesindendi. Ziggy'ye dedim ki "İşler yoluna girecek şu dua edenlere bak."
I remember me and Ziggy were sitting outside, and some preacher guy came from Jamaica, another one came from the Ethiopian Church, and I'm telling Ziggy, " Ziggy, he's gonna be all right, you know?
Kardinal'le dua ettikten sonra kilisede kibir ve öfke günahı işlediğimi fark ettim ve umarım özrümü kabul eder ve bu neşeli günün parçası olmamı kabul edersin.
You know, after praying with the monsignor, I realize that I committed the sin of prideful anger in the church, and I hope that you'll accept my apology and allow me the honor of being a part of this joyous day.
Şimdilik kımıIdamıyacaz, Burası cehenneme dönmesin dua edelim.
We got to stay put for now and just pray like hell it doesn't get any worse.
Oh tanrım dua ediyorum Devam etmek için bana güç ver
Oh, Lord, I pray You give me strength to carry on
Yüce tanrım. Aramızdan ayrılanlar için dua etmiyoruz. Çünkü onlar seninle birlikte.
Heavenly Father, we don't pray for those who have gone ahead because they are with you.
Dua et de yanılayım.
You better hope I'm wrong.
Ve hergün dua edeceğim... bizi affetmesi için merhametli Tanrı'mıza.
And I will pray every day... for our merciful God to forgive me.
Benim yaptıklarımı affetmesi içinde dua edecek misin?
Will you pray for what I've done?
Peder, sizin için dua edeceğim.
father, I'm going to pray for you.
Onların her birini bulacak ve olması için dua ettikleri ölümlerine yollayacağım.
I'm going to find every one of them... and send them to the death they pray for.
Doğru olması için dua ediyorum.
I'm praying it fucking is.
Dua için geldim.
I'm here for the prayer.
İlk kızımıza hamile kaldığımda, düşük yapmak için dua ettim.
With our first child. When I was pregnant, I prayed I'd have a miscarriage.
İki gün içinde oraya varmazsam o zaman dua edebilirsiniz.
If I'm not there in two days then you can pray.
Adetinizi biliyorum ama burada neyle karşılaşırsak karşılaşalım Ares'e dua etmeyeceksiniz!
I know it is your custom, but no matter what we're about to face you do not pray to Ares.
Sana söylüyorum çünkü böylece ruhunun cennete gitmesi için dua edebilirsin.
But I'm telling you that you can pray for her soul to find its way heaven.
Dua et, evladım!
Just pray, my son!
Umarım dua etmeye devam edersin.
I hope you continue praying.