Dur bir bakayım translate English
759 parallel translation
Bir düşünsene, Poole, Dur bir bakayım sana.
Think of it, Poole, and let me see your face.
Dur bir bakayım.
Let me see that a minute.
- Dur bir bakayım.
Let me have a look at that.
Dur bir bakayım.
Let me see.
- Dur bir bakayım sana.
- Let me look at you.
Dur bir bakayım sana.
Let me look at you.
Dur bir bakayım.
Look, I'll just take a look.
Dur bir bakayım.
Now, let me see.
Dur bir bakayım.
Here. Let me see.
Dur bir bakayım.
Huh? Give it here.
Dur sana şöyle bir bakayım.
Let me have a good look at you.
Canım, dur sana bir bakayım.
Oh, darling, let me see you.
- Dur şuna bir bakayım.
- Let me see this thing.
Dur da sana bir bakayım.
Let me look at you.
Yardım getirmek için Saigon'a yürüyerek gidecek bir kaç genç bulmam lazım. Bu arada yeni bir şaft bulup pervaneyi takmalıyım, bu da, dur bakayım...
Well, I gotta get a couple of boys trekking down to Saigon for help, and by the time I get a new shaft and propeller in it, it'll be, let me see now...
Dur da sana bir bakayım.
Now let me have a look at you.
Dur sana bir bakayım.
Let me look at you.
- Dur sana bir bakayım.
- Let me look at you.
Dur biraz. Bir bakayım şuna.
Let me see that.
- Dur da bir bakayım sana.
- Let me look at you.
Dur da bir bakayım sana.
Let me have a look at you.
Sadece bir süre için. Dur bakayım ne kadar kalmıştı? 60 gün mü?
He's only my husband for, how much longer is it now, 60 days?
Dur, sana bir bakayım.
Just let me look at you.
Sevgilim, dur sana bir bakayım.
Oh, darling, let me look at you.
Dur sana bir bakayım.
Stand over there. Let me look at you.
Sevgili dostum. Dur sana bir bakayım şöyle.
Let's have a good look at you.
Dur da sana bir bakayım!
Let me take a look at you!
Dur da bir bakayım tatlım.
Let me have a look, deary.
Dur, sana bir bakayım. Bu hoş.
That's fine.
Dur bir dakika, sana bir bakayım şöyle.
Just a minute, let me see that.
Dur, bir bakayım sana.
Here, let me look at you.
Dur da şuna bir bakayım, birader.
Let's have a look at that one, matey.
- Dur sana bir bakayım.
Let me look at you.
Hey, dur sana bir bakayım.
Here, let me look at you.
- Dur sana bir bakayım.
- Let me look, let me see...
Dur da şu güzel bayan Holland'a iyice bir bakayım.
Now, let me have a look at the beautiful Mrs Holland.
Dur bir bakayım.
- Yes, sir.
Dur da bir bakayım, tatlım.
Well now, let me see, my dear.
Dur da sana bir bakayım!
Oh, my darling. Now, let me look at you.
Dur da sana bir bakayım.
Let me have a look at you.
Dur şöyle bir bakayım.
Let me take a look.
Dur, sana bir bakayım.
Let me have a look at you.
Dur sana bir bakayım.
Lemme look at ya.
Zosh, dur sana bir bakayım.
Lemme look at you.
Sen parlaya dur ki ey muhteşem güneş, ben de aynamı alıp şöyle bir bakayım kendi gölgeme.
Shine out, fair sun... till I have bought a glass... that I may see my shadow... as I pass.
Dur bir de ben bakayım.
Let me get a look.
Dur sana iyice bir bakayım tatlım.
Let me have a good look at you, honey.
İçeri gel. - Dur şurada kendime bir bakayım.
- Let me just take a check here.
Dur da yüzüğüne bir kere daha bakayım.
Let me see your ring again
Dur, bir bakayım.
I'll have a look. Damn it!
Dur sana iyice bir bakayım.
Let me get a better look.
dur bir düşüneyim 17
dur biraz 847
dur bir dakika 1445
dur bir saniye 232
bir bakayım 536
bakayım 533
bakayım şuna 21
dur bekle 38
dur bi dakika 17
dur bakalım 715
dur biraz 847
dur bir dakika 1445
dur bir saniye 232
bir bakayım 536
bakayım 533
bakayım şuna 21
dur bekle 38
dur bi dakika 17
dur bakalım 715