Dört üç translate English

Beş, dört üç, iki, bir.

Five, four... three, two, one...

Bir, iki, üç, dört.

One, two, three, four.

Bir, iki, üç, dört, beş, şimdi.

One, two, three, four, five, now you.

Bir saniye, iki saniye, üç saniye, dört saniye, bes saniye...

One Mississippi, two Mississippi, three Mississippi, four Mississippi, five Mississippi...

Dokuz, sekiz, yedi, alti, bes, dört, üç, iki, bir.

Nine, eight, seven, six, five, four, three, two, one.

Canlı yayın için beş, dört, üç, iki...

We are live in five, four, three, two...

Sekiz yıl, dört ay, yedi gün ve üç saat oldu.

Eight years, four months, seven days and three hours.

Piyasada üç dolardan dört dolara...

The market was three to four dollars lower- -

Bir, iki, üç, dört, beş, altı yedi, sekiz, dokuz, on.

One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten.

Beş, dört, üç, iki, bir!

Five, four, three, two, one!

Bir,'ki, üç, dört.

One, two, three, four.

Bir,'ki, üç, dört.

One-two-three-four.

Dört eşya istiyoruz, hiç yoktu şimdi üç tane var.

We want four, we had none We've got three We need one

Duygusal bir bağ var çünkü... -... şapka üç, dört...

He's sentimental because the hat has been repaired, three, four...

Dört, üç, iki, bir!

Four, three, two, one!

... beş, dört... üç, iki, bir.

... five, four... three, two, one.

Bir, iki. Bir, iki, üç, dört!

One, two, one, two, tres, cuatro!

Bir, iki, üç, dört, beş.

One, two, three, four, five.

Beş... dört... üç... iki...

Five... four... Three... two...

Beş, dört, üç, iki, bir...

Five, four, three, two, one.

İki, üç, dört

Two, three, four

Ve bir, iki, üç, dört!

A-one, two, three, four!

Bir, iki, üç, dört beş, altı, yedi.

One, two, three, four, five, six, seven.

İki, üç, dört, beş, altı...

Two, three, four, five, six...

altı-dört-üç-dokuz.

Six-four-three-nine.

Pekala, Robert Saunders, bu derece düşük sıcaklıkta, çoğu erkeğin üç veya dört saatte pili biter. Bil diye söyledim.

Well, Robert Saunders, at this temperature, most men last between three and four hours, just so you know.

Oleg'i dışarıda sadece dört koruma ile yakalayabilmek için, üç ay internette onunla sohbet ettim.

Three months on Internet to get Oleg out of house with only four bodyguards.

- Beş, dört, üç, iki, bir!

- Five, four, three, two, one!

Ne diyorsun? İki mi, üç mü, dört mü?

What is it, two, three, or four?

Uyarı. Yerçekimi seviyesi düşüyor. Beş dört, üç iki, bir.

Warning, reducing gravity in five... four, three... two, one.

Bir, iki, üç, dört, beş, altı yedi ve -

And one, two, three, five, six, seven and...

Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi.

One, two, three, five, six, seven.

Hazır. Bir, iki, üç yana dört, beş, altı, yedi.

Ready and one, two, three, to the side, six, seven.

Bir, ili, üç, dört...

One, two, three, four...

Bir, iki üç dört, beş...

One, two, three, four, five.

Bir, iki, üç, dört, beş altı.

One, two, three, four, five, six...

Bir, dört, iki, beş, üç, altı.

One, four, two, five, three, six.

- Dört, üç, iki...

- Four, three, two...

- Belki üç, dört sene.

Three, maybe four years.

İki, üç, dört...

Two, three, four...

İki, üç, dört!

Two, three, four!

Ne de olsa bir yıl, beş ay, üç hafta, dört gün, dokuz saattir birlikteyiz.

After all, we've been dating for one year, five months, three weeks, four days and nine hours.

İki, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz.

Two, two, three, four, five, six, seven, eight.

Evde üç oğlum var dört senedir sıçmaya bile tek başıma gidemiyorum.

I HAVEN'T TAKEN A SHIT BY MY MYSELF IN FOUR YEARS.

Ikın, iki, üç, dört beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, bırak.

AND PUSH, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, RELEASE.

Başla, nefesini tut. Ikın, iki, üç, dört beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, bırak.

PUSH, 2, 3, 4 5, 6, 7, 8, 9, RELEASE.

Bir, iki, üç, dört, beş.

IN, 1, 2, 3, 4, 5.

Bir, iki... Bir, iki, üç, dört.

One, two, three, four.

211. ölçüden alalım, üç dört.

Tenor, let's start the pickup to 11.

Aynı yerden, üç dört.

Same spot. Three, four.

Bir, iki, üç, dört.

One, two, three...