Dünyayı translate English
14,640 parallel translation
Regis havayolları uçağının iniş yapıp dünyayı sarsmasının üzerinden tam 23 gün geçti.
23 days since the landing of Regis Air flight 753 transfixed the world.
Efendi asırlar boyunca dünyayı gezip görmüş Zack.
The Master has seen this world through the centuries, Zack.
Dünyayı Efendinin kötülüğünden bir tek sen kurtarabilirsin.
For you alone can rid this world of his foul scourge.
Yapabiliyorken dünyayı gör.
See the world while you can.
Dünyayı ele geçirme planlarını mı duymayı bekliyordun?
Were you expecting to hear their plans - I don't know what I was expecting. - for world domination?
Evet, eskiden dünyayı değiştirme saçmalıklardan bahsederdik ama gerçekten ne yaptık, ne başardık?
! Yeah, we used to talk a lot of shit about changing the world, but what did we actually, really accomplish?
Dünyayı kurtarma şansınız vardı.
You have a chance to save the world.
Birlikte kitabı kullanıp dünyayı ve oğlunu kurtarabiliriz.
Together we can use the book to save the world... and your son.
Sonrasında bu dünyayı terk etmek istiyorum.
And then I mean to renounce this world.
Çünkü tüm hayatımı seni dünyadan korumakla geçirdim. Oysa dünyayı senden korumam gerekiyormuş.
Because I spend my whole life protecting you from the world when I should've been protecting the world from you.
Bütün hayatımı seni dünyadan koruyarak geçirdim. Aslında dünyayı senden korumam gerekiyormuş.
I spend my whole life protecting you from the world when I should've been protecting the world from you.
Ve sen... Dünyayı kurtaran adam.
And you... the man who saved the world.
Dünyayı daha güvenli bir yer haline getirir.
Makes the world a safer place.
Dünyayı dolaştığın hâlde bu konuda hiçbir şey bilmiyor görünmen beni hiç şaşırtmıyor Spalding.
It never fails to amaze me that you've traveled the world, Spalding, and seem to know nothing about it.
O bir sanatçıydı, ama Hank'le tanıştı ve Hank fotoğraflarıyla dünyayı değiştirebileceğini söyledi.
He was an artist, until he met Hank, who told him he could change the world with his pictures.
Ve sonra da o dünyayı, Zoom'un merhametine bıraktım.
And then I just left an entire world at Zoom's mercy.
Sen araştırmaya devam ettiğin için, Tanrı bilir kaç tane insan öldü. Tüm dünyayı riske attın!
God knows how many people are dead... all because you kept going, putting the entire world at risk!
- Tüm dünyayı riske attın!
- putting the entire world at risk.
Dünyayı yönetmeme gerek yok artık.
I no longer need to rule the world.
Artık dünyayı değiştireceğim.
I now have the ability to change it.
Dünyayı üç kere, üç farklı yerde nasıl yok edebilirsin ki?
How can you destroy the world three times in three different times?
Yani Savage dünyayı üç kez patlatmayı plânlıyorsa...
So if Savage plans on blowing up the world three times,
Bu kirli dünyayı pisliklerden arındıracağım.
I will purify this world of vices.
Yalnızca bir dünyayı biliyordum birlikte hareket etti.
I only knew a world where the few moved together.
- Gerçek dünyayı sevmezsin sen.
- You don't like the real world.
Dünyayı gezmelerinden, ödüllerinden, rozetlerinden, müziklerinden DJ olmalarından ve geçimlerini sağlamak için yaptıkları onca saçmalıktan bahsetmelerini dinlemek zorunda kalacağız.
We're going to have to suffer through all their talking about their world travels and all their trophies and all their ribbons and all their scratching and being a DJ and all that bullshit that they do for a living.
Gökyüzü yarılıp başka bir dünyayı ve başka bir hızcıyı gördüğümden beri.
Ever since the skies parted and showed me another world... with another speedster.
Senin silah taşımana izin veren ve..... seni sevgisiz büyüten bu dünyayı suçluyorum çünkü söylediğin doğruysa bir kaza olduğunu hayatının mahvolması için bir sebep göremiyorum sadece bir hata için.
I blame a world that lets you own a gun and that lets you grow up without love,'cause if what you're saying is true this was an accident, and I don't see the point in your whole life being ruined because of one terrible mistake.
Belki de dünyayı olduğu gibi kabul etmeliyiz.
Maybe we just need to accept the world for what actually is.
Peki ya dünyayı istediğimiz gibi yapmaya ne dersin?
Oh, what about making the world what we want it to be?
İnsanlar dünyayı öğrenmeye ve iyi bir yer haline getirmeye çalışıyorlar.
People trying to learn about the world and make it a better place.
Kendisini bulmak için ruhsal macerasında dünyayı geziyordu.
He was on a spiritual quest around the world to find himself.
"Dünyayı fethetmek bir insanı fethetmekten kolaydır."
"Conquering the world is less an art than conquering a man."
Dünyayı yok edebilecek bir kötülüğü serbest bıraktık.
Sam : I unleashed a force on this world that could destroy it.
Dünyayı yaratmak için tanrı Karanlık'a kız kardeşine ihanet etti.
♪ can't get the devil off my mind ♪ In order to create the world, God, he had to betray the Darkness - - his sister.
Dünyayı kurtarmak için zor olan şeyi yaptın.
You were willing to do the hard thing if it meant saving the world.
Dünyayı kurtarmak yerine birbirinizi seçtiniz. Kaç masum insanın öleceğini düşünmeden.
And so instead of choosing the world, you choose each other, no matter how many innocent people die.
Dünyayı daha güçlü, daha iyi bir yer yapacaktık.
We were going to make the world stronger, better.
Sana yalvarıyorum, bu dünyayı rahat bırak.
Look, I'm begging you, leave this world alone.
Bize istediğimiz dünyayı sunabilir.
He can give us the world we wanted.
Kararlılığınız ve ekip çalışmanız dünyayı kurtardı tabii bizi de.
Your determination and teamwork saved the world, and us.
Gerçekleşmesi durumunda dünyayı tam anlamıyla değiştirebilecek teknolojiler için kullanılan teknik bir terim.
It's the current tech-speak for technologies which, if brought to fruition, could literally change the world.
Hayvanları öldürüp, Tanrı rolü oynayıp ve dünyayı nüfusunu yeniden artırmak mı?
Play God and repopulate the planet?
Biliyor musun, senin hakkında kitap yazacaklar, leoparı ve dünyayı kurtaran adam.
You know, they are going to write books about you, the man who saved the leopard who saved the world.
16 yaşımdan beri dünyayı geziyorum.
I've been traveling the world since I was 16.
"İki dünyayı da istemiyorum."
"| don't want the two worlds."
Yukarıdaki dünyayı, tatlarını, kokularını özledim.
I miss the world above the tastes, the smells.
Ancak benim bu dünyayı daha fazla incelemeye hiç niyetim yok.
But I have no interest in exploring this world further.
Bir zamanlar dünyayı dolaşmıştık.
Back in the day, we'd travel the world.
İçinde bulunduğun dünyayı kutla seni aptal.
Celebrate the world you're in, dummy. Come on!
Dünyayı kurtarma zamanı geldi dostum.
It's time to save the world, man.
dünya 1278
dünyanın 28
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157
dünya küçük 47
dünya değişiyor 17
dünyanın sonu 17
dünyanın 28
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157
dünya küçük 47
dünya değişiyor 17
dünyanın sonu 17