Dünyanın sonu translate English
1,635 parallel translation
# Dünyanın sonu olduğunu #
# Don't they know #
# Bu dünyanın sonu... #
# It's the end of the world... #
Dünyanın sonu değil.
It's not the end of the world.
Reed'in bütün Dünyanın sonu geldiği konusunda haklı olduğunu düşünüyor musun?
You think Reed's right about the whole end-of-the-world thing?
Şüphesiz dünyanın sonu geldi.
To end the world, of course.
Dünyanın sonu değil ya?
It's not a matter of life and death.
Dünyanın sonu gelmeden kocamla vakit geçirmeye çalışıyorum.
I'm trying to have an intimate moment with my husband before the end of the world.
Bir bacağını kaybetmek dünyanın sonu değil.
You've lost your leg, but it's not like you're dead.
Belki de iki binli yıllar dünyanın sonu olacak.
Maybe the Y2K will blow up the world.
Dünyanın sonu olmasa da çok canımız yanabilir.
If we can't get you away, no one can.
Dünyanın sonu geldi.
It's the end of the world.
Dünyanın sonu değil bu!
It's not the end of the world!
Dünyanın sonu değil!
It's not the end of the world!
Dünyanın sonu geldi. Günahkarlar için bir son olmayacak ;
these are the end of times, and for the sinners there will be no end.
Yalnızlık, dünyanın sonu değildir.
Alone's not the end of the world.
Orası kesinlikle dünyanın sonu.
It truly is the end of the world.
Dünyanın sonu değilmiş gibi hissetmek istiyor.
She wants to feel like the world didn't end.
Bunun dünyanın sonu olduğunu mu düşünüyorsun?
Do you think this is the end of the world?
Eğer bu gerçekleşirse dünyanın sonu gelir.
The world will never recover from that.
Biliyorsun, dünyanın sonu değil ki.
It's not the end of the world.
Dünyanın sonu değil ya.
It's not the end of the world.
Senin ne kadar zeki olduğunu göremeyecek kadar aptalca davranırsa yine de dünyanın sonu demek değildir.
But if he's too daft to see how brilliant you are, it's not the end of the world.
Günah ve dünyanın sonu hakkında vaaz vermeye başladı.
started preaching about sin, end-of-the-world stuff.
Ve dünyanın sonu gelene kadar da değişmeyecek bu.
And it's going to take a whole lot more than the end of the world to change that.
Dünyanın sonu böyle olacak.
See? This is how the world ends.
Dünyanın sonu.
The end of the world.
Kurbanımız, bu pazar gününün dünyanın sonu olduğuna inanmış.
Ou
Liderleri, bunun dünyanın sonu olduğuna 39 kişiyi ikna etmişti.
Their leader convinced 39 people that it was the end of the world.
Gregory Peck ve sanırım Ava Gardner'ın dünyanın sonu ile alakalı... siyah-beyaz bir filmdi.
It was a black-and-white film with Gregory Peck... and, I think, Ava Gardner, about the end of the world.
Ama dünyanın sonu da olmaz.
But it wouldn't be the worst thing in the world...
Dünyanın sonu olur.
It would be the worst thing in the world, it would!
Dünyanın sonu hakkında konuşuyorsun.
You're talking about the end of the world.
Carmela'ya dünyanın sonu değil ya dedim.
And I told Carmela, it's not the end of the world.
- Dünyanın sonu geliyor.
- And the world is over.
Siz sadece arkadaşsınız bu yüzden dünyanın sonu olacağını düşünmedim.
You are just friends and all so I didn't think it would be a biggie.
- Dünyanın sonu olmaz, değil mi?
- It wouldn't be a biggie, would it?
Dünyanın sonu değil.
It's not a biggie. What? No.
Serserinin birinin pantolonundaki salata sosunu çıkarmazsam dünyanın sonu gelmez.
The world's not gonna end if i don't get all the ranch dressing off some jerk's khakis.
Bu dünyanın sonu değil.
It's not the end of the world.
Kilitlersen dünyanın sonu gelir.
Lock up and the world ends.
Dünyanın sonu bu.
This ends now.
Yıllardır ayrı olan iki kardeşin ailesel sıvılarının birleşmesi dünyanın sonu değil.
Step kids separated a few years exchanging family fluids is not the end of the world.
Eğer bilgisayarla gecelemeseydim dünyanın sonu olmazdı.
It's not the end of the world if you sleep over.
- Dünyanın sonu bu.
It's the end of the world.
.. çünkü dünyanın sonu yakındır.
And no more crazy cults that look forward to the end of the world.
Haydi. Buraya tıkılmamız dünyanın sonu değil.
Do not worry, be happy now.
En azından henüz dünyanın sonu değil.
Come on!
Sadece on milyonlarca Afgan'ın değil, Amerikan güvenirliğinin sonu olacak, dünyanın çöken dürüstlük timsali.
So call it not only the end of hope for tens of millions of Afghans but the end of American credibility, the end of America as a force for righteousness in the world. When did America become...
Sanki dünyanın çevresinde sonu olmayan bir yolculuğa çıkmış gibi.
More like he's on some endless trip around the world.
Dünyanın sonu gelmişcesine bir patlama olmayacak, değil mi?
is there?
Dünyanın-Sonu gibi.
End-Of-The-World big.
dünyanın sonu değil 21
sonu 22
sonunda bitti 20
sonunda 771
sonunda oldu 28
sonuna kadar 81
sonuç 139
sonunda geldin 41
sonuçta 265
sonunda gelebildin 23
sonu 22
sonunda bitti 20
sonunda 771
sonunda oldu 28
sonuna kadar 81
sonuç 139
sonunda geldin 41
sonuçta 265
sonunda gelebildin 23
sonun geldi 19
sonuncusu 51
sonuncu 18
sonunda geldiniz 19
sonuçlar 23
sonunda yakaladık 20
sonumuz geldi 26
sonuç olarak 199
dünya 1278
dünyanın 28
sonuncusu 51
sonuncu 18
sonunda geldiniz 19
sonuçlar 23
sonunda yakaladık 20
sonumuz geldi 26
sonuç olarak 199
dünya 1278
dünyanın 28
dünyayı 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157
dünya küçük 47
dünya değişiyor 17
dünya kubbesi 22
dünya kuvvetleri 22
dünyada 53
dünyaya 17
dünyalı 32
dünya birliği 17
dünya savaşı 157
dünya küçük 47
dünya değişiyor 17
dünya kubbesi 22
dünya kuvvetleri 22