Dür translate English
173 parallel translation
12 ünlü çalışması içinde bundan hiç bahsedilmez ama bu gerçekte 13.dür ve Monako'ya mutluluk getirmektedir.
It's never mentioned among his 12 famous labors... but it's indeed his 13th and it's brought happiness to Monaco.
Sen içeri git ve diğerlerinin defterini dür.
The rest of those gravestones. I'll talk to Bauer.
- Belki sadece 500'dür.
- Maybe only 500.
# Ooo, Sam Hall'dür, benim adım
# Oh, my name, it is Sam Hall
# Sam Hall'dür benim adım
# Oh, my name, it is Sam Hall
# Sam Hall'dür
# It is Sam Hall
# Evet, Sam Hall'dür benim adım
# Yes, my name, it is Sam Hall
# Sam Hall'dür.
# It is Sam Hall
Bundan daha akıllıcası satın aldığım külüstür'dür.
More intelligent than this is the jalopy I just bought.
Bununla birlikte, şiirselliğiniz, bazı söz yazarlarının ilgisini çekmiş, hatta bir tanesi şiirinize müzik düzenlemek üzere harekete geçmiştir. Önümüzdeki iki hafta içinde bitmesi planlanan albümün adı'Dün ve Yarın, Bugün'dür.
However, your poetry has aroused the interest of several songwriters one of whom has been commissioned to set music to your poem'Yesterday, Tomorrow is Today'for an album to be done within the next couple of weeks.
Sloganları ise : "Ya Öldür Ya da Öl" dür.
Their motto is "Kill or be killed".
Neden "temizle, hakla, tepele, defterini dür, gebert" diyorsun?
Why do you say "snuffed, offed, knocked out, rubbed out, deceased, passed on"?
Bu nedenle, şöyle diyebiliriz : Dünyanın kendisi Kıyamet Günü'dür.
we can, therefore, say : the world itself is the Day of Judgement.
Burada olan olay haftada 500'dür.
What it is is 500 a week.
Hepsi İngiliz Gülü'dür.
Every one an English rose.
Eminim Hartford'dür.
I'm sure it's hartford.
Ben Sidney Greenburg, söylemek isterim ki önemli olan ne kadar kazandığınız değil, eve ne kadarını götürdüğünüz dür.
I'm Sidney Greenberg, reminding you that it's not how much you take, it's how much you take home.
Herhalde Lousie ve Fern'dür.
That's probably Louise and Fern.
Asalak Günü değil. O da Anneler Günü'dür.
That's Mother's Day.
Paris'te sayıları yaklaşık 100'dür.
Paris has about 100 of them.
- Umarım o park Wonder World'dür.
- I hope the park was Wonder World.
Dür, lütfen.
Oh, stop, please.
Gelmiş geçmiş en romantik şarkı "The Way We Were" dür.
The most romantic song ever was The Way We Were.
En sık uğradığım yer Smokin Caz Kulübü'dür. Bu şehirde gittiğim nadir yerlerden birisi.
Now the closest I come to a smokey jazz club is the DJ booth at this broken down hospital.
Düsturum,'her gün daha da büyü " dür. Ben, Tadayuki Kawasa.
My motto is,'get bigger everyday.'I'm Tadayuki Kawasa.
Artık herşey'ekstra - güçlü'dür.
It's all'extra-strength'.
Değişeceğinden emin olduğumuz bir şey varsa, o da Satürn'dür.
One thing we are certain will change is Saturn.
Nick, eski kocam, erkeklerin gözde idolü'dür.
Nick, my ex-husband, is the ultimate man's man.
- Belki başka bir Paul'dür.
- Maybe it's another Paul.
Tilkilerin defterini dür!
Wipe out the Foxes!
Mücadelesinde yardım eden ise "Kahin" denilen Batman'in ilk evlatlığı Batgirl'dür.
Joining her in this struggle, Oracle once Batman's prot ¨ ¦ g ¨ ¦ e, Batgirl.
Mücadelesinde yardım eden ise "Kahin" denilen Batman'in ilk evlatlığı Batgirl'dür.
Joining her in this struggle, Oracle, who was once Batman's protegee,
Ona, mücadelesinde yardım eden ise, "Kahin" denilen... Batman'in ilk evlatlığı, Batgirl'dür.
Joining her in this struggle, Oracle who was once Batman's protegee, Batgirl.
Batman'in ilk evlatlığı, Batgirl'dür.
Oracle - who was once Batman's protégée,
Batman'in ilk evlatlığı, Batgirl'dür.
Oracle, who was once Batman's protegee, Batgirl.
Batman'in ilk evlatlığı, Batgirl'dür.
Oracle, who was once Batman's protegee, Batgirl.
Buralarda Bird'ün adı Bird'dür.
Out here, Bird just Bird.
Ama çöl "çöl" dür.
But desert is "desert."
Paranın faizi, yüzde 200'dür.
The interest is 200 percent.
Harvey. Kasabadan çıkınca kızın defterini dür.
And Harvey, when you're safely out of town, put her out of my misery.
Bunun adı "Hüküm" dür.
This name means "Sent."
Mücadelesinde yardım eden ise "Kahin" denilen Batman'in ilk evlatlığı Batgirl'dür.
Joining her in this struggle, Oracle, once Batman's protégée, Batgirl.
Mücadelesinde yardım eden ise "Kahin" denilen Batman'in ilk evlatlığı Batgirl'dür.
Joining her in this struggle, Oracle, once Batman's protégée,
Dünya yine onundur ama sahip olduğu bir başka şey daha vardır. Sahip olduğu bu şey "Dün" dür
He still has the world, but now he has something else... he has his yesterday.
Övgüyü hak edenler Küçük Yaprak ve Dört Göz'dür.
Those deserving special praise are... Little Leaf... and Four Eyes.
Bildiğimiz üzere, ölme oranımız % 100'dür.
As we all know, our death rate is 100 %.
Bu Yeryüzü'dür.
This is Earth.
Olağan ve olağanüstünün arasındaki fark, o ufak "üstü" dür.
The difference between ordinary and extraordinary is that little extra.
Unutmayın, olağan ve olağanüstü arasındaki fark o küçük "üstü" dür.
Remember, the difference between ordinary and extraordinary is that little extra.
Dür...
Must be tele...
Bu Lady Bird'dür.
This is Lady Bird.
duruyor 34
dur bekle 38
dur bi dakika 17
dur bakalım 715
dürüstlük 41
durdu 87
durdur 139
dur bi 18
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
dur bekle 38
dur bi dakika 17
dur bakalım 715
dürüstlük 41
durdu 87
durdur 139
dur bi 18
durumlar nasıl 26
durumu ne 21
durum nedir 160
dürüst olmak gerekirse 240
dürüst ol 95
durduk 23
durumu iyi 83
durdum 42
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum şu 37
dürüst olmak gerekirse 240
dürüst ol 95
durduk 23
durumu iyi 83
durdum 42
durumu nasıl 335
durumu iyi mi 40
durum bu 36
durum şu 37