Elbette doktor translate English
127 parallel translation
- Elbette doktor.
- Of course, doctor.
Elbette doktor Pauquet.
Well, Dr. Pauquet, of course.
- Elbette Doktor Bey.
- Very well, Doctor.
Elbette Doktor.
Sure, Doc.
Elbette Doktor'u size vereceğim.
I'll get Doc for you.
- Elbette doktor.
- Sure, Doc. Sure.
Elbette doktor.
Of course, doctor.
Evet, elbette doktor.
Yeah, sure, Doc.
Elbette doktor.
Sure, Doc.
Elbette doktor olacaksın tatlım.
Well, of course you're gonna be a doctor, honey.
Elbette doktor.
Sure, doctor.
Elbette doktor, dondurulsaydım otopsiniz için beni incelemeniz mümkün olmazdı, değil mi?
Well, of course, doctor, if I was frozen, you wouldn't be able to dissect me in your autopsy, would you?
- Elbette Doktor.
- Certainly, Doctor.
Elbette doktor.
Of course, Doctor.
Elbette doktor.
Certainly, doctor.
Elbette Doktor, oturun.
Of course, Doctor. Sit down.
- Elbette Doktor.
- Yes, Doctor.
Elbette Doktor. Benimle gelirseniz?
Yes, Doctor. lf you'll come with me?
Elbette Doktor Arbogast.
Sure, Dr. Arbogast.
Elbette doktor, istediğin kadar huysuz olabilirsin.
By all means, Doctor, be as grumpy as you like.
- Elbette Doktor.
- Sure, Doc.
Evet, doktor elbette.
Yes, Doctor, quite so.
Elbette, doktor, kabahatimi mazur görün matmazel.
Of course, doctor, my humble apologies mademoiselle.
Elbette öyle, Doktor Watson.
Oh, of course, Doctor Watson.
Elbette, doktor. İşçilerin asansörünü kullanın.
- Use the employees'elevator.
- Elbette, doktor.
Sure, Doc.
- Elbette, Doktor.
- Well, sure, Doc.
- Elbette, doktor.
- Surely, doctor.
Elbette, doktor.
Sure, Doc, sure.
- Elbette, Doktor.
- Sure, Doc.
Elbette, doktor.
Sure, Doc.
Elbette, doktor öyle söyledi.
Sure, the doctor said so.
Elbette, sizin gibi saygın bir doktor bunlardan mübahtır, eminim.
Of course, an eminent doctor like yourself is different, I am sure.
Muayeneye devam et. Elbette, Doktor.
Of course, doctor.
Elbette göz kulak olmam gerekirdi doktor, ama gizli saklı kaçıp duruyor. Siz de biliyorsunuz.
Certainly I should have kept an eye on her, doctor, but she sneaks out.
- Elbette, Doktor.
- Yes, of course, Doctor.
Elbette doktor.
certainly, doctor.
- Elbette, Doktor.
- Of course, Doctor.
Elbette, çok afedersiniz doktor.
Of course. I'm so sorry, doctor.
- Elbette, doktor!
Of course, Doctor.
- Elbette, ama söyler misiniz... bu kız, yani kız kardeşiniz, uğursuz Doktor Ourloff'un kliniğinde ne arıyor?
- OK but tell me, Is this girl in the clinic of the mysterious Dr. Orloff, your sister? Is she insane?
Elbette sattığım doktor ofisinden epey farklı.
Sure is different from that doctor's office I sold you.
Elbette, Doktor.
Yes indeed Doctor.
Elbette öyle. Önce siz, sonra Doktor Watson çalıların altından sürünerek High Gable'a geldiniz.
Quite so well, you first and then Doctor Watson here came crawling through the under growth at High Gable.
Elbette. Düşündüm ki, arkadaşım doktor olduğundan...
Of course. I thought since my friend there is a doctor ".... "
Elbette hoşuma gitti. Doktor doktor.
I was awarded honorary degree from the University of Vienna.
Elbette unutmam, doktor.
Yeah. I remember that, doc.
Elbette, Doktor.
Of course, Doctor.
- Elbette, doktor.
- It's for me.
- Elbette, Doktor.
- Alright, Doctor.
Hiç doktor yoktu elbette. Ama işlerini de bırakamazdı.
There was no doctor there... but he wouldn't leave his work.
doktor 7116
doktorlar 108
doktora gittin mi 18
doktoru 19
doktor dedi ki 27
doktorun 16
doktorum 59
doktor musun 18
doktor bey 107
doktor musunuz 36
doktorlar 108
doktora gittin mi 18
doktoru 19
doktor dedi ki 27
doktorun 16
doktorum 59
doktor musun 18
doktor bey 107
doktor musunuz 36
doktor ne dedi 53
doktor mu 92
doktor değil 16
doktor geldi 33
doktora ihtiyacımız var 22
doktor nerede 55
doktor fleischman 21
doktor sensin 27
doktor çağırın 61
doktor crane 109
doktor mu 92
doktor değil 16
doktor geldi 33
doktora ihtiyacımız var 22
doktor nerede 55
doktor fleischman 21
doktor sensin 27
doktor çağırın 61
doktor crane 109