Eğlenmek mi translate English
242 parallel translation
- Eğlenmek mi, sen buna eğlenmek mi diyorsun?
"Never have fun." You call that fun?
- Eğlenmek mi?
- Entertained?
Eğlenmek mi? Bak benim kastettiğim şey televizyonda ikinci kanalı seyretmek değil.
Listen, getting a clear picture on channel two is not my idea of whoopee.
Eğlenmek mi istiyorsun? Evet.
You feel up to entertaining?
- Eğlenmek mi istiyorsun?
Do you want a nice time?
Eğlenmek mi istedin?
You wanted to had fun?
Eğlenmek mi istiyorsun?
You wanna party?
Hey, bebek, eğlenmek mi istiyorsun?
Hey, baby, you want to party?
Eğlenmek mi istiyorsunuz?
You want a party?
- Eğlenmek mi?
- Fun?
- Eğlenmek mi?
The jazz?
Eğlenmek mi efendim?
Fun, sir?
- Eğlenmek mi?
- Enjoy?
Eğlenmek mi?
Fun?
Şimdi bizimle kalıp para kazanıp BMW'ye binmek ve eğlenmek mi...
Now, J... You going to stay with us, make some money, drive a BMW, have fun, or you want to go back to kiddie jail?
Eğlenmek mi?
Enjoy it?
- Eğlenmek mi?
PLEASURE?
Eğlenmek mi? Sana göre bu eğlenceye mi benziyor?
Does this look like Playland to you?
Babanla eğlenmek mi istiyorsun?
Want to get funky with your old man?
Önce biraz kumar oynayıp eğlenmek mi istersin yoksa direkt evlenmek mi?
You want to do some gambling and fun right away... or just get married?
Eğlenmek mi?
Enjoy?
Eğlenmek mi?
For fun?
Eğlenmek mi?
Good places...
Eğlenmek istiyor. Öyle mi?
She wants to have fun.
- Sadece eğlenmek için mi?
- You mean just to play?
Benimle eğlenmek hoşuna gidiyor değil mi?
You enjoy making fun of me, don't you.
Buz gibi. Eğlenmek istiyordun, değil mi?
You want to have fun, don't you?
Akşamları eğlenmek için böyle mi yaparsınız?
Is this what you do for amusement in the evenings :
- Eğlenmek için mi?
- For your own amusement?
Eğlenmek gibisi yok, değil mi?
You can't beat a bit of fun can you?
Eğlenmek istersin, değil mi?
You shall have fun, eh?
Eğlenmek istiyorsunuz, değil mi?
We'll make it work, won't we?
Eğlenmek mi?
- Fun?
Çünkü oldum olası o iş eğlenmek için yapılır değil mi şekerim?
'Cause I'm way past doing it for fun Isn't it, Gorgeous?
- Eğlenmek için mi?
That was fun?
Eğlenmek onun da hakkı. Öyle mi?
- He's allowed to have fun.
Eğlenmek için mi?
- For fun?
Yine de, Martin gibi biri eğlenmek için ne yapar diye merak ediyorsun, değil mi?
Still, makes you wonder what someone like Martin does... for entertainment, doesn't it?
Demek ki eğlenmek için bunu yapıyor, öyle değil mi?
Well, that's what he does for entertainment, then, isn't it?
Eğlenmek için mi burada olduğumuzu sanıyorsun?
What do you think? That you're like a big game or something with you?
Eğlenmek, değil mi?
A little fun, right?
Şimdi, öylesine mi söylüyorsunuz, yoksa gerçekten eğlenmek istiyor musunuz?
Now, are you just saying that, or do you really wanna have fun?
Büyürken eğlenmek gerekmez mi?
It takes the joy out of growing up.
- Trenlere mi atlardı? Eğlenmek için?
He rode the trains for fun?
Amerika'da beyazız, eğlenmek için başka ne lazım? Öyle değil mi?
We're white, in America, what more do you need to have a good time?
pekala, bu utanç verici patenli sahneleri beni özlediğin için mi yada eğlenmek için mi yaptın...?
So is this humiliation on skates staged for your amusement, or am I missing...? No, of course not.
Bay Gordo'yla eğlenmek için mi geldin?
Just droppin'by for some quality time with Mr Gordo?
Eğlenmek için mi yoksa işimizi yapmak için mi burdayız?
Are we here to entertain ourselves or do the job?
- Eğlenmek için mi? - Yeni ayakkabılar.
For fun?
İtalya'dan buraya müzik için mi geldin yoksa eğlenmek için mi?
Have you come here from Italy to learn music or to have fun?
O kadar yolu benimle eğlenmek için mi geldin?
Did you come all this way just to make fun of me?